Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan, Özgür Özel'e "Deden neredeydi?" cevabı
Cumhurbaşkanı Erdoğan Dünya İnsan Hakları Günü “İnsanlık İçin Güçlü Türkiye” Programı'nda konuştu. Özgür Özel'e yüklenen Erdoğan, "Haddini aşarak Sarıkamış'ta şehit düşen rahmetli dedemin bir asır önce nerede olduğunu sormuş. Gençlik kollarımız da bu siyaset acemisine hak ettiği cevabı vermiş. Bu şahıs için nefes harcamayı israf görüyorum" dedi. Cumhurbaşkanı, Suriye devriminin 1. yıl dönümünü de kutladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi'nde Dünya İnsan Hakları Günü “İnsanlık İçin Güçlü Türkiye” Programı'na katıldı.
İbrahim Hacıosmanoğlu'nun Erdoğan sözleri dikkat çekti! "Benim Trump'ım Türkiye'de"
Burada açıklamalarda bulunan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
"Katılımlarınız için sizlere teşekkür ediyorum. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin kabul edilişinin 77. yıl dönümünü şimdiden tebrik ediyorum.
Bölgemizle birlikte tüm dünyada insan haklarının savunuculuğunu üstelenen bir partinin, necip bir milletin ferdi olarak tüm mazlumlara dayanışma mesajımı gönderiyorum. Gazzeli, Sudanlı kardeşlerimi selamlıyorum. Acılarını acımız bildiğimiz tüm mazlumları yürekten selamlıyorum. Masum çocukları, onların cefakar anne babalarını kalpten selamlıyorum. Filistinli kardeşlerimi, onurlu mücadelelerini bugün bir kez daha saygıyla selamlıyorum. Türkiye olarak her zaman yanlarında olacağımızı tekrar ifade ediyorum.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, bundan 77 yıl önce 10 Aralık'ta büyük bir teveccühle kabul edildi. 30 maddeden oluşan bu beyanname iki yıkıcı Dünya Savaşı sonrasında yeni bir düzen inşa etmeye çalışan insanlık için umut kaynağı oldu.
"TEK PARTİ FAŞİZMİ, BEYANNAMENİN ALTINI OYDU"
Bu tarihi beyanname yaklaşık 6 ay sonra Meclisimizde kabul edilerek 27 Mayıs 1949'da yürürlüğe girmiştir. Kayıtlı unsurların, vesayet dönemlerinde ne kadar tatbik edildiği üzerinde ayrıca durulması gereken bir meseledir. Tek parti faşizmi beyannamenin altını oymuştur. Bu zihniyet milletin hafızasında deri yaralar açmış, demokrasimize telafisi uzun yıllar alan zararlar vermiştir. 27 Mayıs'tan 28 Şubat'a kadar her on yılda bir tekrar eden müdahalelerin arkasında bu zihniyetin silueti vardır. Beyaz Torosları anlatmaya gerek yok.
2002'den bu yana mesaimizi bu travmaları iyileştirmeye harcadık. Önemli mesafeler de aldık. Ülkemize, demokrasimize ve sosyal barışımıza çıkardıkları faturaları halen ödüyoruz. Bunların bir kısmını son toplantımızda ifade ettim. Bunları, muhataplarının yüzlerine çarpmaya devam edeceğiz.
ÖZEL'E 'SARIKAMIŞ' TEPKİSİ
Doğruları konuşmaktan çekinmeyeceğiz. CHP Genel Başkanı her köşeye sıkıştığında, ya topu taca atıyor ya saldırganlaşıyor ya saçmalıyor. Yine aynısını yaptı; haddini de aşarak Sarıkamış'ta şehit düşen rahmetli dedemin bir asır önce nerede olduğunu sormuş. Gençlik kollarımız da bu siyaset acemisine hak ettiği cevabı vermiş. Bu şahıs için nefes harcamayı israf görüyorum. Allah'tan kendisine akıl fikir vermesini ihsan ediyorum.
İnsan merkezli değerler sistemine sahibimiz. insan, alemin özür olarak kıymetlidir, hürmete layıktır.
İnsan hakları konusunda mahcubiyet duyacağımızı hiçbir leke yoktur. Bize hak ve özgürlük dersi verenlerin hepsinden daha temiz bir sicile sahibiz. Bunun altını çizmekte fayda görüyorum. Tarihimizin hiçbir döneminde çiğ süt içmedik, şükür karnımız da ağrımıyor. Nerede mazlum varsa yanındayız, zalimin karşısında da dimdik duruyoruz. Hakkı, barışı, insanlık onurunu sadece bölgemizde değil tüm dünyada cesaretle savunuyoruz. Türkiye denilince akla sınırlarını korumakla alamayıp artık barışı kuran ve diplomasiyi de şekillendiren bir ülke geliyor.
"ZULMÜ DURDURMA ÇABASINDA OLDUK"
Yüz binlere güven aşılıyoruz. Birçok kriz bölgesinde insanlık için güçlü Türkiye şiarıyla üzerimize düşenleri yapmaya çalışıyoruz.
Gazze ve Suriyeli kardeşlerimizin yanında duruşumuz, tam bir insan hakları destanıdır. Baskılara, farklı sebeplerle zalimlerin yanında hizalanan insanlık fukaralarına izin vermedik. Zulmü durdurmanın çabası içinde olduk.
Suriye devriminin 1. yıl dönümüydü. Esad rejiminin ve terör örgütlerinin alçak saldırılarında can veren Suriyeli kardeşlerimizi rahmetle yad ediyorum. Sınır ötesi operasyonlarımızda şehit düşen kahramanlarımızı saygıyla rahmetle anıyorum. Metanet abidesi ailelerine hürmetlerimi sunuyorum.
"SURİYE HALKINA MÜJDELERİNE KAVUŞMAK NASİP OLSUN"
Terörsüz Türkiye, terörsüz bölge idealinden bahsedebiliyorsak onlar sayesindedir. Suriye halkının onca zorluğa rağmen ülkelerini yeniden ayağa kaldırma mücadelesi verdiklerini memnuniyetle izliyoruz. Şara Emevi Camii'nde hem sabah namazını kıldırıyor hem de hutbesinde Suriye'nin geleceğine yönelik müjdesini irad ediyordu. Rabbim en yakın zamanda Şara'ya ve Suriye halkına bu müjdeye kavuşmayı nasip etsin.
Türkiye ve Türk milleti olarak Suriyeli kardeşlerimizin çabalarını tüm imkanlarımızla destekliyoruz. İnşallah eski kötü günlere dönüş olmayacaktır. Yeni dönemde de kardeşlerimizi yalnız bırakmayacağız.
Bu ana muhalefet demiyor muydu... 'Biz Suriyelileri geldikleri yere göndereceğiz' demiyorlar mıydı? Biz de 'Asla gönderemeyeceksiniz' diyorduk. Savaşta sırtımızı dönmedik, barışta da yanlarında olacağız. Bunu da korkarak, kavga ederek değil; birbirimize inanarak gerçekleştireceğiz. Biz korkaklara kulak verseydik, şimdi yanı başımızda bir kan gölü vardı. CHP'nin başındakiler 'Orta Doğu'ya dahil olmayın, akan kana sırtınızı dönün' dediler. Esad'ın elini sıktılar. Biz bu vizyonsuz ve vicdansızlara kulak assaydık, çok ciddi güvenlik tehditleriyle yüzleşiyor olurduk. Biz Allah'a ve kendimize güvendik. Kumpasları, oyunları bozduk. Allah'ın lütfuyla zafere de şahitlik ettik.
"FİLİSTİN DE ZAFERE KAVUŞACAK"
Sıra inşallah Filistin'de... Mazlumların sabrı zaferle taçlanacak, özgür Filistin Devleti Allah'ın izniyle kurulacak. On yıllardır büyük acılar çekmiş, tarifsiz işkencelerden geçmiş, evleri yıkılmış, hayatları çalınmış Filistin halkı kendi öz yurtlarında emniyet içinde yaşayacak. Bunun önünü hiçbir kanlı plan kesemeyecek. Herkesin bir planı varsa, Allah'ın da bir planı var. Kendilerini dev aynalarında gören katliam şebekesinin üzerinde, Rabbimizin de bir planı var. Filistin'de de zafer marşlarını aynen Suriye'de olduğu gibi terennüm edeceğiz.
Uzak olmayan bir tarihte Filistinlilere verdiğimiz sözü inşallah tutacağız."
