Erdoğan, ABD dönüşü uçakta konuştu: Masada söz sahibiyiz
ABD Başkanı Trump ile görüşmesini anlatan Cumhurbaşkanı, Gazze’de akan kanın durması noktasında iki tarafta da bir mutabakat söz konusu olduğunu belirtti. Erdoğan “Önce ateşkese, sonra da kalıcı barışa nasıl ulaşılabileceğini anlattık. Orada bir anlayış birliği oluştu” dedi.
İSMAİL KAPAN - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’nin New York şehrindeki BM 80. Genel Kurulu temasları ve Washington’da ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesinin ardından yurda dönüşünde, uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu ve soruları cevapladı.
Bu yılki Genel Kurul’a özel olarak Gazze’deki soykırım, genel olarak Filistin davasının damgasını vurduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan “İki devletli çözüme verilen desteğin hem nitelik hem de nicelik olarak artması fevkalade önemlidir. Ancak bu desteğin sahaya yansıması için uluslararası toplumun kararlı bir şekilde hareket etmesine ve tedbir almasına ihtiyaç var” dedi.
Erdoğan, ziyaretin ikinci ayağında, ABD Başkanı Trump’la çok kapsamlı bir görüşme yaptıklarını belirterek, şunları kaydetti:
Beyaz Saray’da Sayın Trump ve heyeti tarafından gayet iyi ağırlandık. Washington’dan memnun ayrılıyoruz. Atılan çamurlarla kirletilemeyecek kadar güzel bir ziyaretti. Sayın Başkan’la samimi, yapıcı ve verimli bir atmosferde görüşmelerimizi gerçekleştirdik. Amerika ile ilişkilerimizi, karşılıklı saygı temelinde ilerletiyoruz. Tek görüşmeyle her meseleyi halletmek tabii ki mümkün değil. Fakat bu temas, birçok konuda anlamlı ilerleme sağlamamıza yol açtı. İki ülkenin ticaret hacmi de potansiyeli de ortada. 100 milyar dolarlık ikili ticaret hedefimiz var. Liderler olarak bunu harekete geçirecek politik iradeye sahibiz. Görüşmemizde ticaret ve yatırımların yanı sıra Gazze’deki insani felaketi ve Suriye konusunu da ele aldık. Sayın Trump’ın küresel barış vizyonunu ben de destekliyorum. Akan kanın durması noktasında iki tarafta da bir mutabakat söz konusu.

TRUMP, DURUMUN FARKINDA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump ve bölgedeki bazı ülkelerin liderleriyle yaptığı toplantıların verimli geçtiğini kaydederek “Trump’la yaptığımız toplantıda da bu yapıcı yaklaşımı gördük. Gazze’deki katliamları sonlandırma iradesinin ortaya konulması açısından buluşmamız çok çok önemliydi. Sayın Trump toplantıda Gazze’deki çatışmaların son bulmasını, kalıcı barışa ulaşmanın gerekliliğini ifade etti. Biz de Gazze’de ve Filistin’in tamamında önce ateşkese, sonra da kalıcı barışa nasıl ulaşılabileceğini anlattık. Orada bir anlayış birliği oluştu. İki devletli çözümün bölgede kalıcı barışı sağlayacak formül olduğunu, mevcut durumun sürdürülemeyeceğini ifade ettik. Sayın Trump da mevcut durumun böyle devam edemeyeceğinin farkında” dedi.
İSRAİL YALNIZLAŞIYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulunda İsrail’in zulmüyle, işlediği insanlık suçlarıyla artık yalnızlaşmaya başladığının bir kez daha görüldüğünü belirterek “Sözün bittiği yerde fotoğraflar bizim hislerimize tercüman oluyor. Bir deri bir kemik kalmış çocuğun ayakları her şeyi dile getiriyor. Yıkıntılar arasındaki insanlar, ellerinde kovalarla, tencerelerle bir kap yemek alabilmek için bakan çaresiz gözler, bize Gazze’yi anlattı. İşte o kareler bize ‘duramazsın, dinlenemezsin, yorulamazsın’ dedi. Filistin davası, bugün dünden çok daha biliniyor. Vicdanlı insanların tüm çığlıkları, İsrail’i bugün dünden çok daha rahatsız ediyor” diye konuştu.

SOYKIRIMCILAR HESAP VERECEK
Artık bir avuç ülkenin dışında, İsrail’in yanında duran kimsenin olmadığını vurgulayan Erdoğan “Artık kimin haklı, kimin haksız, kimin mazlum, kimin zalim olduğunu gördükleri için bu tablo ortaya çıktı. Biz, ‘iki devletli çözüm’ dediğimizde duymazdan gelenler, artık bizimle aynı safta yer alıyor. Gazze’nin çocukları için Kudüs’ün onuru için Mescid-i Aksa’nın haysiyeti için konuşuyoruz. Bunca katliama, soykırıma, insan hakları ihlallerine imza atanlar hem hukuk, hem tarih önünde hesap verecek” ifadelerini kullandı.
UMUT HEP VAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zulmün karşısında tarafsız kalmanın zalimi cesaretlendirdiğini dile getirerek “Bu kararların tam anlamıyla amacına ulaşmasının yolu, İsrail’e yönelik uluslararası baskıyı artırmaktan geçiyor. İsrail’i iki devletli çözüme yaklaştıracak formül, uluslararası toplumun, hukukun, sivil toplum kuruluşlarının, kanaat önderlerinin bir ve beraber tutum takınmalarıdır. Netanyahu ve katliam şebekesi ne derse desin, umut hep vardır. İşte Filistin’i tanıyan bütün ülkelerde zalimlerin boğuk sesi, mazlumların çığlığını bastırmakta yetersiz kalıyor” şeklinde konuştu.

ARTIK MASADA SÖZ SAHİBİYİZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye, Mısır ve Libya yakınlaşmasının tüm bölge için bir umut kaynağı olduğunu dile getirdi. Türkiye ve Mısır’ın bölgenin iki önemli ülkesi olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
Son yıllarda ilişkilerimizdeki ilerleme tarihî seviyelerde. Bu iş birliği alanlarını artırmak için çalışıyoruz. Türkiye’nin kimsenin hakkında, egemenliğinde gözü yoktur ancak kendi hak ve menfaatlerini de korumakta kararlıdır. Akdeniz’deki kaynaklar konusunda yaklaşımımız nettir. Biz bu kaynaklardan payımıza düşeni alır, kazan kazan ilkesiyle de komşularımızla birlikte iş yaparız. Türkiye’nin bu kararlı duruşu bölgede hesapların yeniden yapılmasına neden oluyor, Türkiye artık masada söz sahibi, karar alıcı ve yön verici bir güçtedir.
KİMSE BİZE DİZ ÇÖKTÜREMEZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 30 Ağustos 2024’te yaptığı “İç cephe” vurgusuyla Türkiye’nin her alanda güçlenmesi, birlik ve beraberliğin kuvvetlendirmesi ihtiyacını ifade ettiğini belirterek “Nitekim sonrasında başlatılan ‘Terörsüz Türkiye’ girişimiyle bu süreç devam etti. İnşallah ülkemiz ‘Terörsüz Türkiye’ hedefine ulaşacak ve geleceğe daha güçlü bir şekilde yürüyeceğiz” dedi.
Milleti bölen, ayrıştıran, kardeşliği zedeleyen her girişimin, Türkiye’yi içeriden yıkmaya çalışan güçlere hizmet ettiğini kaydeden Erdoğan “Biz buna asla izin vermeyeceğiz. Bizim iç cephemiz güçlü olursa dışarıda kimse bize diz çöktüremez, bize dayatmalar yapamaz. Ülkemizi sadece iç cephe konusunda değil, şu anda her alanda güçlendiriyoruz. Savunma sanayi, teknoloji hamleleri, ekonomi ve daha birçok alanda atılımlarımızı, artırarak devam ettireceğiz” açıklamasında bulundu.
TERÖR ÖRGÜTLERİNİN SURİYE'DE GELECEĞİ YOK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile New York’ta son durumu, Türkevi’nde ele aldıklarını bildirerek “Suriye ile her alanda iş birliği projeleri geliştiriyoruz, her zaman Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne önem veriyoruz. Terör örgütlerinin Suriye’nin geleceğinde yeri yoktur, olamaz. Uluslararası toplum da Suriye’de barış ve istikrar için adımlar atmalı. Bölgedeki terör örgütlerini cesaretlendirici faaliyetlerden uzak durmalı” diye konuştu.
KIBRIS'TA ZİHNİMİZ DE POLİTİKAMIZ DA NET
Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC’de 19 Ekim’de yapılacak seçimlerin hatırlatılması üzerine “Kıbrıs konusunda zihnimiz de politikamız da net” karşılığını verdi. Kıbrıs Türklerini asla yalnız bırakmayacaklarının altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:
Federasyon defteri bizim için artık kapanmıştır. Kimse kelime oyunlarıyla bizi yeniden federasyon tartışmalarına çekemez. Kıbrıs Türkü Ada’da azınlık olmayı asla kabul etmeyecektir. Tek gerçekçi çözüm Ada’da iki ayrı devletin varlığının kabulüdür. Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna hitabımızda bunu zaten açık açık dile getirdik. Tavrımızı orada bir kez daha ortaya koyduk, tüm dünyaya ilan ettik. Bu duruşumuzun değişmesini beklemek yanlış olur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti seçimleri hayırlara vesile olsun istiyoruz. İnanıyoruz ki Kıbrıs Türk halkı en doğru, en isabetli tercihi yapacaktır. Ana vatan ve garantör olarak, Kıbrıs Türkü kardeşlerimizi asla yalnız bırakmayız.






