Erdoğan'dan Batı'ya riyakarlık tepkisi: Demokrasi dersi verenler sessizliğe büründü

Düzenleyen:
- Güncelleme:
Erdoğan'dan Batı'ya riyakarlık tepkisi: Demokrasi dersi verenler sessizliğe büründü

GÜNDEM Haberleri

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası önemli açıklamalarda bulundu. Fransa'da şiddetlenen protestolara değinen Erdoğan, yaşananların kaygı verici olduğuna işaret ederken "Benzerleri ülkemizde yaşandığında 'demokrasi' dersi verenlerin bugün derin bir sessizliğe bürünmesi manidardır" dedi. Erdoğan'dan İsveç'teki provokasyona da sert tepki göstererek, "Kutsallara yönelik saldırılar düşünce özgürlüğü değildir" ifadelerini kullandı.

Fransa'nın başkenti Paris'te, polisin 17 yaşındaki Cezayirli Nahel M.'in öldürmesiyle başlayan protestolar ülke geneline yayılarak şiddetini artırdı.  Eylemler çatışmave yağmalamalara dönüşürken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Fransa'da yaşanan sokak olaylarıyla ilgili ilk açıklama geldi.

'KAYGI DUYUYORUZ'

"Fransa'da yaşananlardan kaygı duyuyoruz" diyen Erdoğan, Dışişleri Bakanlığı'nın ülkedeki Türk vatandaşlarına gerekli uyarıları yaptığını belirtti.

Batı'nın 'demokrasi' riyakarlığını da yüzlerine vuran Erdoğan "Benzer vakalar ülkemizde yaşandığında 'demokrasi' dersi verenlerin bugün derin bir sessizliğe bürünmesi manidardır." ifadelerini kullandı.

Erdoğan konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi:

"Beyaz adamın üstünlüğüne dayanan sömürgeci, kibirli, gayriinsani zihniyetin varlığının halen devam ettirdiğinin işaretidir. Özellikle sömürgeci geçmişi ile bilinen ülkelerde kültürel ırkçılık, kurumsal ırkçılığa dönüşmüştür. Fransa'da başlayan olayların kökünde işte bu zihniyetin inşa ettiği sosyal mimari vardır. Sistematik baskı gören varoş, gettolarda yaşamaya mahkûm edilen göçmenlerin çoğu Müslümanlardır. Şiddet maalesef şiddeti doğurmuş ve bugünkü hadiseleri tetiklemiştir. Kamu malına zarar verilmesini, sokakların yakılıp, yıkılmasını, mağazaların yağmalanmasını elbette tasvip etmiyoruz. Sokak olayları meşru bir hak arama metodu olamaz. Ancak bu sosyal patlamadan otoritelerinde bir ders çıkarması gerektiği açıktır. Benzer vakalar bizde yaşandığında bizlere hak demokrasi dersi verenlerin bugün derin bir sessizliğe bürünmesi ayrıca manidardır. Dışişleri Bakanlığımız oraya gidecek ve orada yaşayan vatandaşlarımıza gerekli uyarılarda bulundu. Endişeyle karşıladığımız son hadiselerin bir an önce sona ermesini diliyoruz. Bu olayların Müslümanlara göçmenlere yönelik yeni bir baskı furyasına yol açmasında da endişe duyuyoruz. Türkler İslam düşmanlığında en çok bedel ödeyen kesimdendir.

İSVEÇ'E SERT TEPKİ: ÖZGÜRLÜK BU DEĞİL

İsveç'teki Kuran-ı Kerim'e yönelik alçak saldırıyı da sert sözlerle eleştiren Erdoğan, "Nasıl kiliseyi, havrayı veya bir başka inancı mabedini ateşe vermek özgürlük değilse Kur'an-ı Kerim mushafı yakma diye bir özgürlük olamaz" dedi. 

Erdoğan'ın açıklamaları şöyle;

Türkiye'nin çevresinde huzuru hakim kılana kadar diplomatik çabalarımızı sürdüreceğiz. İslam dünyası olarak kurban bayramına ulaşmanın heyecanını yaşarken, İsveç'in başkentinde Kur'an-ı Kerim'e yönelik alçakça saldırı hepimizi öfkelendirmiştir. Bunun insani temellerle bağdaşması mümkün değildir. Bunlar İslam düşmanlığıyla beslenen nefret suçudur. Bunun polis korumasıyla işlenmesi çok daha vahimdir. Nasıl kiliseyi, havrayı veya bir başka inancı mabedini ateşe vermek özgürlük değilse Kur'an-ı Kerim mushafı yakma diye bir özgürlük olamaz. Sözkonusu kendi güvenlikleri olunca hiçbir hak, hukuk, ilke tanımayanlar sıra müslümanların kutsallarına gelince birden fikir özgürlüğünü hatırlıyorlar. Stockholm'de Kurban Bayramı'nın ilk günü, cami önünde gerçekleştirilen menfur eyleme münferit bir hadise gözüyle bakamayız. Bu saldırıları batıda habis bir ur misali yayılan müslüman ve islam düşmanlığı hastalığının yeni bir tezahürü olarak görüyoruz. Batı dünyası bu konuda hiçbir adım atmıyor. 4 yıl önce Yeni Zelanda'da 51 müslümanın şehit edildiği terör eyleminden hala ders alınmıyor.

"TEHDİT SİYASETİNE TESLİM OLMAYACAĞIZ"

Teröristlere alan açarak, şehrin meydanlarını teröristlere tahsis ederek Türkiye'nin dostluğunun kazanılmayacağını artık herkesin kabullenmesi gerekiyor. Ülkemizin beklentileri ve bizlere verilen taahhütler bellidir. Verilen sözlerin tutulması devlet ciddiyetine yanaşır bir yöntemdir. Bel altı vuruşlarla mesafe alacaklarını düşünenlerin ne bizi ne de Türk milletini iyi tanımadığı aşikardır. Bizim tehdit siyasetine teslim olmayacağımızı tüm dünya bilir."

Düzenleyen:  - GÜNDEM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...