Hayati İnanç'ın sözleri yeniden gündemde! Türklerin peygamber sevgisini İdris Sabih Beyin şiiriyle anlattı
Leman Dergisi'nin karikatür krizi ile başlayan tepkiler sosyal medyada artarak devam ediyor. Sosyal medyadaki paylaşımlar Hayati İnanç'ın Türklerin peygamber sevgisi hakkındaki konuşmalarını yeniden gündeme getirdi. İdris Sabih Bey'in şiirine dair anlattıkları viral oldu.
Leman Dergisi'nin Peygamber Efendimize hakaret ederek başlattığı karikatüre tepkiler devam ediyor.
Sosyal medyada Türklerin peygamber sevgisi hakkında sosyal medyada paylaşımlar yapan bir çok kullanıcı Hayati İnanç'ın bir videosunu yeniden gündeme soktu.
Hayati İnanç'ın Uludağ Üniversitesi'ndeki konferansında okuduğu şiire beğeni yağdı.
"PEYGAMBER İÇİN YAZILAN ŞİİRLERİN YÜZDE SEKSENİ TÜRKÇE'DİR"
Türklerin peygamber sevgisini anlatan Hayati İnanç, Türk edebiyatından çarpıcı bilgiler veriyor.
Gençlere hitap eden İnanç şu dikkat çeken bilgiyi aktarıyor:
"Hazreti Peygamber için yazılan çok şiir vardır. Sevgili gençler bakın size bir ansiklopedik akılda kalıcı bir şey söyleyeyim: Ümmeti Muhammed'in aleyhisselatü vesselam ortalama yüzde yirmisi Türk’tür.
Türkler ümmetin yüzde 20'sine tekabül eder aşağı yukarı. Fakat Hazreti Peygamber için yazılan şiirlerin yüzde sekseni Türkçe’dir. Yüzde sekseni!"
"YAPAMAZ ERTUĞRUL EVLADI SENSİZ"
Videoda son zamanlarda zihinlerin karışmasına bakmamak gerektiğini söyleyen İnanç, İdris Sabih Bey'in "Dünya ve Ahiret Efendimize” diyerek yazdığı şiirden 2 kıta okuyor.
Hayati İnanç sözlerine şöyle devam ediyor:
Biz bu sahada benzersizizdir. Son birkaç on yılda kafaların karıştığına bakmayın.
Bu millet mesela Mondros Mütarekesinden sonra Medine-i Münevvere'yi Fahrettin Paşa'nın muhteşem savunmasına rağmen bırakıp gelmek zorunda kaldığımızda İdris Sabih Bey isimli bir asker kabri saadete bakarak uzunca bir şiir söyledi.
İki kıtasını söyleyeyim, diyor ki Efendimize hitaben:
Unuttuk İlhan’ı Kara Oğuz’u
İşledik seni göz bebeğimize
Bağışla ey şefi’ kusurumuzu
Bin küsür senelik emeğimize!
Yapamaz Ertuğrul Evladı sensiz
Can verir canânı veremez Türkler
Ebedi hâdimü’l-harameyniniz
Ölsek de Ravzanı ruhumuz bekler!
"HİZMETLE ŞEREFLENMEYE GELDİK"
Şiirden sonra Hayati İnanç Türklerin peygamber sevgisi hakkında şu açıklamayı yapıyor:
"Ah İdris Sabih Bey! Bilmem şu mısrayı yakaladınız mı? Ebedi Hadimül Harameyniniz diyor. İlginç Hadimül Harameyn ne demek? Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere'nin ikisine birden Harameyn denir. Hadimiyiz, hizmetçisiyiz yani.
Yavuz Sultan Selim merhum hilafeti alıp geldiğinde Mısır'dan hutbeyi okuyan hoca 'hakim-ül harameyn Yavuz Sultan Selim' gibi bir laf söyledi minberden -Hakimül harameyn yani Mekke ve Medine'nin hakimi- Yavuz Sultan Selim müdahale etti.
'Hoca olmaz' dedi 'Biz Harameyn'in hakimi değil hadimiyiz. Biz buralara hükmetmeye gelmedik hakim değiliz haşa. Hizmetle şereflenmeye geldik' dedi.
İşte o nükteyi çok iyi bilen İdris Sabih Bey 1918'de kabri saadetin karşısında gözyaşları içinde bu şiiri söyledi"
Ah İdris Sabih Bey bilmem şu mısrayı yakaladınız mı?
İDRİS SABİH BEY'İN ŞİİRİ
Türk edebiyatında 'naat' adlı şiir türü Peygamber Efendimize olan muhabbeti dile getirmek için yazılan şiirleri ifade ediyor.
Osmanlı Devleti'nin İttihad ve Terakki darbesiyle ele geçirilmesi, Araplar üzerine uygulanan ırkçı politikalar ve ülkenin 1. Dünya Savaşı'na sokulması büyük toprak kayıpları meydana getirdi.
Cemal Paşa'nın faaliyetleri Arap isyanlarına sebep oldu. Pek çok cephede savaşan Osmanlı ordusu, Filistin Cephesi'nin düşmesi ve ordunun geri çekilmesi üzerine Mekke ve Medine ile olan bağlantıyı kaybetti.
Çetin bir mücadele veren Türk ordusu Medine'den ayrılmak zorunda kalmıştı.
Medine'de savaşan Osmanlı askerleri arasındaki İdris Sabih Bey'in yazdığı şiir de Türk edebiyatının en duygulu naatları arasında yer aldı.
Sade bir dille yazılan şiir Türk milletinin peygamber sevgisini en iyi dile getiren eserlerin başında geliyor.
Şiirin tamamı şöyle:
Bir Ulü’l-emr idin emrine girdik
Ezelden bey’atli hakanımızsın.
Az idik sayende murada erdik
Dünya ve ahiret sultanımızsın.
Unuttuk İlhan’ı Kara Oğuz’u
İşledik seni göz bebeğimize
Bağışla ey şefi’ kusurumuzu
Bin küsür senelik emeğimize!
Suçumuz çoksa da sun’umuz yoktur.
Şımardık müjde-i sahabetinle!..
Gönlümüz ganidir, gözümüz toktur.
Doyarız bir lokma şefaatinle!
Suları tükendi gülâbdanların
Dinmedi gözümüz yaşı… Merhamet!
Külleri soğudu buhurdanların
Aşkınla bağrını yakmada millet!
Nedense kimseler dinlemez eyvah!
O kadar saf olan dileğimizi,
Bir ümmi isen de ya Resulullah
Ancak sen okursun yüreğimizi…
Gelmemiş Türkçe’de Kays ü Hassan’ın
Yok bizde ne Bürde ne Muallaka
Yolunda baş veren Âl-i Osman’ın
Lâl ile yazdığı tarihten başka…
Yapamaz Ertuğrul Evladı sensiz
Can verir canânı veremez Türkler
Ebedi hâdimü’l-harameyniniz
Ölsek de Ravzanı ruhumuz bekler!