Oğuz Murat Aci'nin öldüğü kazadan yaralı kurtulan arkadaşı dehşeti anlattı

Düzenleyen: / Kaynak: İhlas Haber Ajansı
- Güncelleme:

Gündem Haberleri  / İhlas Haber Ajansı

Doktor Bülent Cihantimur ile yazar Eylem Tok’un 16 yaşındaki oğulları Timur Cihantimur, lüks aracıyla 5 kişiye çarpmış, korkunç kazada Oğuz Murat Aci hayatını kaybetmişti. Anne-oğul için kırmızı bülten çıkarılırken kazada yaralanan İbrahim Gümüş dehşet anlarını anlattı. Öte yandan Aci'nin avukatlarından da çarpıcı açıklamalar geldi.

Ünlü doktor Bülent Cihantimur ve yazar Eylem Tok’un oğulları Timur Cihantimur, lüks aracıyla 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci'ya çarparak ölümüne neden olmuştu. Kazanın ardından polislerden önce olay yerine gelen Eylem Tok oğlunu Mısır’a kaçırmıştı.

Korkunç kazada yaralanan İbrahim Gümüş o dehşet anlarını anlattı.

Gümüş yaşananları şöyle özetledi;

“Biz benzinimizi aldık dönüş yolundaydık. Araç arızalandı. Arızalanınca biz 3 tane ATV’yi emniyetli bir alana çektik. Sonra Oğuz abi, karşıdan gelen görsün diye ATV’leri ters çevirip arkaya geçerek flaşörlerini yaktı. Görmemeleri imkansız. 4-5 tane araba geçti. Onlar yavaşladı, fark etti. Bir tanesi durdu, bir ihtiyacınız var mı diye sordu. Ama o çok süratli ve hızlı olduğu için göremedi ve direk yapıştırdı. Ben sadece farları gördüm, sonrası yok bende.

O anlara dahil pek bir şey hatırlamıyorum. Çünkü o esnada kafama darbe aldım. Sadece arabanın çok süratli olduğunu hatırlıyorum. Çarpmanın etkisiyle zaten biz savrulduk. Görmemle vurması bir oldu.

Oğuz Murat Aci'nin öldüğü kazadan yaralı kurtulan arkadaşı dehşeti anlattı - 1. Resim

BİRİ TELEFONUMU ALDI

Daha sonra yardım istemek için telefonumu çıkarmıştım. Telefonu çıkardığım zaman şifremi hatırlayamadım. Yüz kilidiyle açmaya çalıştım, açıldı telefon. O sırada telefon benim elimden alındı. Kim olduğunu bilmiyorum. Çünkü etraf karanlıktı göremiyordum. Büyük ihtimalle aileden biri almıştır diye düşünüyorum.

Ben o etkide kalkıp arkadaşımı görünce telefonu unutuyorum. Gerisini de hatırlamıyorum. Sonra teyzem telefonla beni arıyor. Beni aradıktan sonra telefona bir hanımefendi çıkıyor. ‘Siz kimsiniz, İbrahim nerde’ diye bir soru soruyor. O da ‘siz kimsiniz’ diye cevap veriyor. Teyzemde diyor ki ‘Ben teyzesiyim sen kimsin’ diyor. Sonra telefonu yüzüne kapatıyor.

YARDIMA GELEN OLMADI

Sonrasında telefon güvenliğe bırakılıp oradan alındığı söyleniyor. Ne olacağını bilmiyoruz ama adalete teslim olduktan sonra her şeyin açığa çıkacağını düşünüyoruz. Ben yardım ya da oraya gelen bir bayan sesi duymadım. Zaten yarı baygındım. Kazadan sonra bunları hatırlıyorum. Telefonum elimden alındı. Alındığını biliyorum. Telefonu çıkardım, telefon benim yanımdaydı çıkarıp yardım istemek için aramıştım. Ama işte söylediğim gibi telefonu elimden aldılar ne oldu bilmiyorum. O esnada ambulans daha gelmemişti.” 

ACİ'NİN AVUKATLARINDAN AÇIKLAMA

Öte yandan Oğuz Murat Aci’nın ailesinin avukatları, İstanbul Adalet Sarayı önünde konuya ilişkin basın açıklaması yaptı.

"HIZ YARIŞINI ALIŞKANLIK HALİNE GETİRMİŞLER"

Soruşturmanın takibinde olduklarını belirten Aci ailesinin avukatı Hacı Orhan, "Ne yazık ki 18 yaşından küçük 10 tane gencin 2 tane lüks araç ile alışkanlık haline getirdikleri Sarıyer-Göktürk yolunda yapmış oldukları yarış sebebiyle talihsiz bir olay meydana geldi. Bu trafik kazasından sonra olay yerine gelen annenin yapmış olduğu ihmaller müvekkillerimizin acısına acı katmıştır. Müvekkillerimizin buradaki tek talebi bir an önce suçluların adalete teslim olmasıdır ve onların yargılanmasıdır, gerekli cezayı almasıdır" dedi.

BABA CİHANTİMUR DA ŞİKAYET EDİLECEK

Orhan açıklamalarını şöyle sürdürdü;

"Babası, diğer çocukların babalarını arıyor zaten bunların hepsi akrabalar. Diğer baba kendi oğlunun telefonunu aradığında telefonu bir görevli açıyor, ‘ben güvenlik görevlisiyim, bu telefon buraya, bana bırakıldı’ deyip beyanda bulunuyor. Ne yazık ki orada bulunan ve olaya karışan kişiler tarafından ve o çarpan çocuğun annesi tarafından telefonlar götürüldü.

HAVAALANINA ÇALIŞANLARI BIRAKTI

Annenin yapmış olduğu eylem ne yazık ki acıları arttırmıştır ve ihmal yolu ile adam öldürmeye, kasten adam öldürmeye kadar gidecek olan bir süreci başlatmıştır. En son gördüğümüz kadarıyla havaalanına suçlu anne ve çocuğu bırakan kişilerin ne yazık ki babanın iş yerinde çalışan kişiler olduğunu öğrendik. Babayla ilgili şikayeti de yapacağız.

Bir trafik kazası normal bir yargılamadır. Suçlu kişi ne yazık ki bugün de devletimize güvenmediğini, adaletimize güvenmediğini beyan ederek ayrıca tarafları üzmüştür. Müvekkillerimizin tek bir talebi var. Hiçbir dedikoduya mahal vermeyecek şekilde müvekkillerimiz suçluların öncelikle adalete teslim edilmesini ve verilecek en yüksek şekilde ceza almalarını talep etmektedirler.

Gözü yaşlı bir anne, gözü yaşlı bir baba, ne yazık ki 1 buçuk yaşında bir çocuk ve 27 yaşında dul bir annenin feryadıdır bunlar. Bizim açımızdan, bizimle diyalog kurmak istiyorlarsa öncelikle adalete teslim olmaları gerekir. Adaletten kaçmış, bu ülkeden kaçmış olan birisiyle şu an yapılacak hiçbir görüşme yoktur.

Acımızı eğer paylaşıyor olsalardı bugün yanımızda, cenazemizde, taziyemizde bizimle birlikte olurlardı diye ifade ettiler. Ne yazık ki bugüne kadar ailesinden hiçbiri, ölen kişinin ailesine bir ziyarette bulunmamış. O yüzden şu an bir görüşme yok diyebiliriz.



Düzenleyen:  - Gündem
Kaynak: İhlas Haber Ajansı
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...