Dedektifin dönüşü dehşetli oldu! | Sinemada bu hafta

Düzenleyen: / Kaynak: HABER MERKEZİ
- Güncelleme:
Dedektifin dönüşü dehşetli oldu! | Sinemada bu hafta

Kültür - Sanat Haberleri  / HABER MERKEZİ

Polisiye yazarı Agatha Christie’nin romanından adapte edilen “Venedik’te Cinayet”, eserden farklı bir yola girip korku türüne doğru kayıyor. Meşhur dedektif Poirot da “karanlık” bir hâlde…

MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ - İngiliz yazar Agatha Christie, ölümünden yarım asır sonra sinemada da polisiye hava estirmeye devam ediyor. Kenneth Branagh’ın yönetmenliğinde 2017’de vizyona giren “Doğu Ekspresinde Cinayet” ve geçen sene seyrettiğimiz “Nil’de Ölüm”den sonra bir başka Christie polisiyesi daha -dehşetli hislerle- beyazperdede: “Venedik’te Cinayet”…  

Film aslında yazarın Türkçeye “Elmayı Yılan Isırdı” ismiyle tercüme edilen kitabından adaptasyon… Branagh, filmde yönetmenliğin yanında yine dedektif Hercule Poirot rolüyle başrolde. Kendisine Camille Cottin, Jamie Dornan, Tina Fey, Jude Hill, Ali Khan, Emma Laird ve Kelly Reilly gibi oyuncular refakat ediyor.

Dedektifin dönüşü dehşetli oldu! | Sinemada bu hafta

EMEKLİ DEDEKTİF

Eser bizi 1947 yılının Venedik’ine götürüyor. Meşhur dedektif Poirot, büyük harp sonrasında artık garip cinayetleri soruşturmayı bırakmış kendi hâlinde yaşamanın derdinde. İnsanların esrarengiz cinayetleri çözmesi için kendisine yalvarmalarına aldırış etmiyor ve her gün kapısına gelecek tatlıyı gözlüyor. Ancak bir gün mazisinden çıkıp gelen romancı Ariadne Oliver, kendisine ruhlarla konuştuğunu iddia eden bir medyum kadından söz açıyor ve eski bir şatodaki seansa davet ediyor. Dedektif “Cadılar Bayramı”ndaki bu davete icabet ediyor ama kendisini yine bir cinayet soruşturmasının içerisinde buluyor! Zira şatonun sahibesinin yakın zamanda genç kızını garip bir ölümle kaybettiğini öğreniyor. Medyum Reynolds ise güya kızın ruhuyla annesini görüştürme iddiasında! Derken o karanlık şatoda yeni dehşetli durumlar yaşanıyor. Acaba işin içerisinde hayaletler mi var? Dedektif Poirot, el mahkûm vazifesine dönüyor. Agatha Christie romanlarının o bilindik hikâye örgüsü içerisinde at izi, it izine karışırken herkes birer şüpheliye dönüşüyor… 

ROMANLA BAĞI ZAYIF

Sinemada tanıdık yazarların edebiyat eserlerini görmek seyirci için heyecan verici. “Venedik’te Cinayet” de böyle bir eser. Ancak Branagh’ın Christie adaptasyonlarının üçüncüsü olan film, yazarın romanına zayıf bağlarla bağlı…

Tesir altında bırakan güçlü devir tasvirleri yapılan filmde, polisiye tür korkuya yaklaşıyor. Meşhur dedektif karakterine psikolojik bir hava katılıyor, klostrofobik mekânlar kullanılıyor ve karanlık bir sinematografi tercih ediliyor. Ancak bütün bunlar, korku hayranlarını memnun edecek dozda da olmuyor. Üstelik zaman ilerledikçe ilgi çekici olmaktan uzaklaşarak filmin odağını dağıtarak hantal bir hâle sokuyor.

Filmin özünde ise -bir korku filmi klişesi olarak- inanç ve materyalizm çarpışması var. Sahtekâr bir medyumun işleri ve inançsız Poirot’un onu boşa çıkarma çabalarıyla önce materyalizme göz kırpılsa da nihayette “muğlak” ve “negatif” bir alt metin meydana getiriliyor!  
Oyunculuk cephesinde ise öne çıkan bir isim yok ama hem filmi yönetip hem aktörlük sergileyen Branagh, başarılı sayılabilir.

Hasılı Branagh’ın “Venedik’te Cinayet”i, Batı’da “Cadılar Bayramı” adıyla kutlanan dönem için dizayn edilmiş “çerezlik” bir eser oluyor. Seyirci ise yeni bir Agatha Christie adaptasyonunu görmeye hazır mı, emin değilim! 

'TAVURİ' SORULAR SORDURACAK

Sinemada geleneğin peşinden giden yönetmen Derviş Zaim bu defa “Tavuri” adlı dokümanter bir filmle karşımızda… Eser, Kuzey Kıbrıslı meşhur dolandırıcı ve hırsız Mustafa Serttaş’ın enteresan hayat hikâyesini merkezine alıyor. Rum lider Tasos Papadopulos’un da içinde olduğu binlerce kişiyi dolandıran, kaldığı hapishaneyi bile iki defa soyan ve ömrünün yarısı mahpushanede geçen Serttaş, garip bir portre olarak beyazperdeye yansıyor. Yönetmen Zaim, aynı zamanda çocukluk arkadaşı olan Serttaş’ın hayatını realist şekilde ortaya koyarak suç ve cemiyet irtibatına dair sorular soruyor. Sekiz senelik bir proje sonrasında meydana gelen filmde, Serttaş’la yapılan uzun mülakatlardan kesitler de yer alıyor.

Dedektifin dönüşü dehşetli oldu! | Sinemada bu hafta

YÖNETMENİN İNTİHAR HİKAYESİ

Bu haftanın bir diğer sıra dışı hikâyesi Adriyatik kıyısından geliyor... “En İyi Uluslararası Film” dalında Hırvatistan’ın Oscar adayı olan “Güvenli Bir Yer”, yönetmen Juraj Lerotic’in kendi kardeşinin yaşadıklarından ilhamla ortaya çıkardığı bir eser…  Film psikolojik problemleri sebebiyle intihar teşebbüsünde bulunan Damir adlı bir adam ve ailesini merkezine alıyor. Bu üzücü hadiseden sonra Damir’in anne ve kardeşinin hayatı da derinden sarsılıyor. Eser, yaralı bir insanın ruh hâlini tasvir ederken intihar tecrübesinin aileler üzerindeki yıkıcı tesirlerini çarpıcı bir şekilde yansıtıyor. Küçük bir bütçeyle çekilen “Güvenli Bir Yer”, oldukça iç karartıcı da...

Dedektifin dönüşü dehşetli oldu! | Sinemada bu hafta

EN ÇOK SEYREDİLENLER

> “Dehşetin Yüzü 2” 40 bin 287
> “Doru Macera Adası” 22 bin 807
> “Meg 2: Çukur” 17 bin 798
> “Oppenheimer” 17 bin 587
> “Adalet 3: Son” 15 bin 579

Düzenleyen:  - Kültür - Sanat
Kaynak: HABER MERKEZİ
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...