Önce dostluk sonra galaksi | Sinemada bu hafta

- Güncelleme:
Önce dostluk sonra galaksi | Sinemada bu hafta

Kültür - Sanat Haberleri

Eğlenceli başlayan “Galaksinin Koruyucuları”nda üçleme; hisli, karanlık ve dostluk vurgulu bir hikâye ile son buluyor.

MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ - Süper kahramanlar dünyasının baş aktörlerinden Marvel’ın çizgi roman sayfalarında 1969’dan itibaren görülmeye başlayan “Galaksinin Koruyucuları” yani Star-Lord, Gamora, Drax, Rocket ve Groot, fezanın pek bilinmeyen muhafız alayıydı...

Yönetmen James Gunn; insan, cyborg, rakun ve yürüyen bir ağaçtan meydana gelen bu örselenmiş karakterleri ilk defa 2014 yılında “Galaksinin Koruyucuları” adlı solo filmle seyirci karışına getirmiş, büyük bir rağbetle karşılaşmıştı. Karakterler çok meşhur olmasa da eserin mizahi havası, renkli unsurları ve 1980’lerin popüler kültürünü yansıtan hikâyesi, bunda tesirli olmuştu. Üç sene sonra ikinci halka vizyona geldi. Şimdi ise “Galaksinin Koruyucuları 3” ile üçleme nihayet buluyor.

SANCILI DOĞUM 

Bu son halkanın doğumu ise biraz sancılıydı. Yönetmen James Gunn, filmi çekmeye hazırlanırken daha önce attığı bir tweet yüzünden Disney tarafından işten kovuldu. Ancak hayranlarının gösterdiği reaksiyon ve dilediği özürler sonrası yeniden göreve getirilip eseri tamamlayabildi. Zaten yönetmen Gunn, bu arada DC’ye transfer oldu! 
“Galaksinin Koruyucuları”nın rakun arkadaşları Rocket’ı hayatta tutma mücadelesini merkezine alan üçüncü filmin oyuncu kadrosunda Chris Pratt, Zoe Saldaña, Dave Bautista, Karen Gillan, Pom Klementieff gibi çoğu tanıdık isimler var.

NAZİLER GİBİ…

Filmdeki hikâye şöyle: Ekip, yaşadıkları büyük maceradan sonra Knowhere adlı “semavi” üslerinde kendi hâllerinde yaşamaya başlamıştır. Ancak High Evolutionary adlı bir kötü, tıpkı Naziler gibi uzun zamandır üst bir ırk meydana getirmek için insanlara ve hayvanlara musallat olmaktadır. Maziye uzanan bir sebepten ötürü de Rocket’ın peşine düşer. Bu yüzden Knowhere karışır ve rakun Roket ağır yaralanır. Dostları ise bu defa onu kurtarabilmek için fezanın derinliklerinde deva arayıp farklı düşmanlarla karşıya gelirler. Bu arada önceki filmde çok sevdiği Gamora’yı “kaybeden” Star-Lord lakaplı Quill, onu farklı bir şekilde karşısında bulur... 

Ekip, “Galaksinin Koruyucuları” isimlerine rağmen, bu macerada galaksiden evvel arkadaşları Roket’i tedavi edebilmenin derdine düşüyorlar. Kötü adam High Evolutionary, biraz geri planda bırakılarak daha hisli, dostluk vurgulu ve karanlık bir hikâye ortaya konuyor. Tabii, mesele nihayette galaksinin geleceğine uzanıyor!

Yönetmen Gunn, zaman zaman o alışıldık mizaha başvursa da yine Marvel filmlerinin genel çizgisinden farklı bir eser seyrettiriyor. Ancak eser zaman zaman duygusal durumlar ajitatifleşip iki buçuk saatlik uzun filmi manasız bir durağanlığa itebiliyor. Filmin nihayeti ise beklendiği kadar çarpıcı olmuyor. 

BİR BAŞKA

Yine de yönetmen Yönetmen Gunn, seyirciyi içine alan bir dünya meydana getirmekte başarılı. Bunda -bazen karikatürize olsa da- ustalıklı görsel işçiliğin payı yüksek. Oyunculuklar ise başta yine Chris Pratt’inki olmak üzere seyir zevki veriyor. 

Hasılı, bazı negatif alt metinlerine ve eksikliklerine rağmen “Galaksinin Koruyucuları 3” süper kahramanlar dünyasında yabancı olan kişileri de kendine çekebilecek bir eser oluyor… 

MANASTIRDA KORKU DEHLİZİ!

Usta aktör Russell Crowe, son dönemde canlandırdığı farklı karakterlerle bizi şaşırtmaya devam ediyor. Mesela onu iki sene evvel “Dengesiz” adlı filmde bir trafik magandası olarak seyretmek garip bir sinema tecrübesi olmuştu. Şimdi ise ilk defa bir korku filminde başrolde ve üstelik garip rahip kılığında… Evet, bugün sinemalara misafir olamaya başlayan “The Pope’s Exorcist” (“Şeytanın Düşmanı” ismiyle Türkçeleştirilmiş) adlı eser, korku türüne yeni bir simayı dâhil ediyor. İtalyan rahip Gabriel Amorth’un gerçek hayat hikâyesiyle bağ kurulan filmde, bir çocuğa musallat olan kötü varlıkla yapılan mücadeleye fokuslanılıyor. Julius Avery’nin çektiği filmde Crowe’a oyuncular Daniel Zovatto, Alex Essoe ve Franco Nero refakat ediyor. 

Önce dostluk sonra galaksi | Sinemada bu hafta

Eserde, kocasını bir sene önce kaybeden Julia, asi kızı Amy ve küçük oğlu Henry ile birlikte satmaya çalıştıkları baba mirası eski İspanyol manastırını gidiyor. Ancak orada garip şeyler var. Derken minik Henry, sesler çıkarıp saldırganlaşmaya başlıyor ve içinde şeytan olduğuna hükmediliyor. Göreve ise Gabriel Amorth çağrılıyor…

CROWE FARKI

Tamamen Hristiyani inançlara yaslanılan ve propagandist unsurlar da barındıran eser, benzeri korku filmlerinden çok ayrışamıyor. Üstelik senaryosunda aksaklıklar ve soru işaretleri var. Filmi farklı kılan şey ise Russell Crowe’ın varlığı. Kendisi filmin temel çıkış noktasına paralel olarak eğlenceli bir karakter şeklinde karşımıza çıkıyor. Oyunculuğuyla da pek çok şeyi örtüyor!

Seyirciye yeterince tesir edecek bir atmosferin meydana getirilmediği filmde, kilisenin eski günahları iğneleniyor gibi yapılsa da bunlar neticesiz kalıyor! Ancak “The Pope’s Exorcist”, yine de korku janrının tutkunlarını kendine çekecektir.  

HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ

> Şüphe
> Aşkın Saati 19:03
> Tatlı Bela
> Uç Bende

EN ÇOK SEYREDİLENLER

> Süper Mario Kardeşler Filmi: 56 bin 590
> Elif ve Arkadaşları Kapadokya: 52 bin 73
> John Wick 4: 34 bin 661
> Kötü Ruh: Uyanış: 21 bin 829
> Hava Muhalefeti: 15 bin 438
     *28-30 Nisan Box Office Türkiye dataları

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...