Cimrinin çok sevdiği | Ne kendi yer ne başkasına yedirir

- Güncelleme:
Cimrinin çok sevdiği | Ne kendi yer ne başkasına yedirir

Ramazan Haberleri

Ahmak ile arkadaşlık etme! Ondan kendini koru! Nice ahmaklar var ki, arkadaş oldukları akıllı kimseleri helak ederler

HAZIRLAYAN: ÖMER ÇETİN ENGİN

İnsanla hayvan arasında kalb ve ruh farkı vardır. İnsan, eşref-i mahlukat olarak, Allah’ı tanımaya elverişli vasıfta yaratıldı. Ayna gibi, aynanın sadece camı işe yaramaz, ayna vazifesi yapmaz. Arkasındaki maddeler de tek başına işe yaramaz. Ancak ikisi beraber olursa işe yarar karşıdakini gösterir. Sadece beden işe yaramaz. Bu hayvanlarda da var. Beden kalp ve ruh ile beraber olursa Allahü teâlâyı tanımaya elverişli hâle gelir. Yürek başka, kalp başkadır. Kalp manevi bir lâtifedir.

> İtikad çok önemlidir. İtikadı bozuk olan biri, dinimizin bütün emirlerini yapsa, yasaklarından kaçsa, sabaha kadar zikir çekse bu kimsenin, cehenneme gitmeme ihtimali yoktur. Mutlaka cehenneme gider.

> İçki içen, dinin emirlerini yerine getirmeyen fasık bir kimsenin itikadı düzgün ise, bu kimsenin cehenneme gitmeme ihtimali vardır. Tevbe eder veya Cenab-ı Hak affeder, cehenneme gitmeyebilir. Fakat, itikadı bozuk olan kimse, itikadının bozukluğunu bilmediği için, tevbe de etmez.

ALLAHÜ TEALA HER ZORBAYI ZELİL EDER

> Ahmak ile arkadaşlık etme! Ondan kendini koru! Nice ahmaklar var ki, arkadaş oldukları akıllı kimseleri helak ederler. Kişi arkadaşı ile ölçülür. Kalpler buluştuğu zaman birinin diğerine tesiri vardır. Kendilerinden haya edilen kimselerle arkadaşlık etmek suretiyle amellerinizi güzelleştirin!

> Sakın kibirlenme! Büyüklük taslayanlara özenme. Çünkü Allahü teâlâ, her zorbayı zelil, her büyükleneni hakir ve zelil eder. Affettiğinden dolayı asla pişman olma; cezalandırdığın için de sakın sevinme!

DOĞRULUK KURTARIR

> Affetmek fazilettir. Emanete hıyanet etmemek imandan, güler yüzlülük ihsandandır. Doğruluk kurtarır, yalan felakete sürükler. Kanaat insanı zengin yapar, yerinde kullanılmayan zenginlik azdırır. Dünya aldatır, şehvet kandırır. Lezzet oyalar, nefsin arzuları alçaltır. Haset yıpratır, nefret çökertir.

> Âlim; sözü, işine uygun olandır. Âlim ilme doymaz.

> Akıllı, ahireti dünya ile değişmeyendir.

TASARRUF VE KANAAT EDİN

> Gerçek müminin sevgisi, kızması, bir şeyi alması, yapması ve terki, hep Allah için olur.

> Allah’ın azabından korkmak, müttekilerin, takva sahiplerinin nişanıdır.

> Haset eden daima hastadır, cimri insan daima fakirdir.

> Tasarruf ve kanaat edin, zira bunlar boyun eğme zilletinden daha kolay ve hayırlıdır.

> Âlim, cahili hemen tanır, çünkü daha önce o da cahildi. Cahil âlimi tanımaz, çünkü daha önce âlim değildi.

> Öfke, tutuşturulmuş ateş gibidir. İnsan hakim olmazsa, ilk yanan kendisi olur.

> Allah için kardeş olanların sevgisi, sebebi daim olduğu için devam eder. Dünya için kardeş olanların sevgisi, sebebi devam etmediği için, kısa sürer, bir an gelir son bulur.

> Dünya müminin hapishanesi, ölüm beraatı, Cennet de eğleneceği yerdir.

> Yaptığı günah bir işle öğünmek, o günahı yapmaktan daha kötüdür.

> Kim kendi bozuk hâlini düzeltirse, kendini çekemeyenlere fırsat vermemiş olur.

> Günah işlerken âcizlik göstermediğin gibi, tevbe etmekte de âcizlik gösterme.

> Cimrinin en çok sevdiği mirasçılarıdır. Ne kendi yer, ne başkalarına yedirir. İllâ mirasçılarına saklar.

Cimrinin çok sevdiği | Ne kendi yer ne başkasına yedirir

O KİM İDİ BİLİYOR MUSUN?

Ebû Hüreyre “radıyallahü anh” şöyle anlatmıştır: Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” bana ramazan ayının zekâtını korumamı emir buyurdu. Bir gece bir kimse gelip, o zekât malından alırken onu yakaladım. “Seni Resûlullahın huzuruna götürürüm” dedim. “Beni salıver, bir daha gelmem. Bu işi çoluk çocuğum çok muhtaç olduğu ve çok fakir olduğum için yaptım” dedi. Ben de acıyıp salıverdim. Sabahleyin Resûlullahın huzuruna gittim. “Ey Ebâ Hüreyre! Dün geceki esirini ne yaptın” buyurdu. “Ya Resûlallah! Annem, babam sana feda olsun. Çoluk çocuğum muhtaç ve çok fakîrim dedi. Ben de acıyıp serbest bıraktım” dedim. Resûlullah “O yalan söyledi, yine gelecek” buyurdu. Onu gözetledim. Geldi ve yakaladım. “Sen beni serbest bırak, bir daha gelmem demedin mi” diye sordum. Bu defa, “Beni serbest bırak, sana birkaç kelime öğreteyim. Onlardan çok fayda görürsün” dedi. “Onlar nelerdir” dedim. “Yatacağın zaman Âyet-el kürsîyi başından sonuna kadar oku. Allahü teala seni muhafaza eder ve şeytan sana yaklaşamaz” dedi. Sabahleyin Resûlullahın huzuruna gittim. Yine sordu. Durumu aynen anlattım. Bunun üzerine buyurdu ki: “O yalancı olduğu hâlde doğru söylemiş”. Sonra “Onun kim olduğunu biliyor musun” diye sordu. “Hayır bilmiyorum” dedim. “O şeytan ‘aleyhillane’ idi” buyurdu.

MELEKLER CANLILARIN ETRAFINI SARARLAR

Melekler, yeryüzündeki bütün canlıların etrafında bir halka olmuşlardır. Yeryüzünde bulunanlardan on kattan ziyadedir. Bundan sonra, Allahü teâlâ, ikinci kat gök meleklerine emreder ki, birinci kat gök meleklerini ve mahlukâtı çevirirler. Bunlar da, hepsinin yirmi mislinden ziyadedir. Sonra, üçüncü kat melekleri nazil olup, hepsinin etrafını bir halka olarak çevirirler. Bunlar da hepsinin otuz mislinden ziyadedir. Sonra dördüncü kat melekleri, hepsinin etrafını bir halka olarak çevirirler. Bunlar da hepsinin kırk mislinden ziyadedir. Sonra, beşinci kat göğün melekleri nazil olup, bir halka olarak çevirirler. Bunlar da hepsinin elli mislinden ziyadedir. (devam edecek)

EFENDİMİZİN DUALARI

Allah’ım, sıhhat, iffet, güzel ahlâk ver ve kaderine rıza göstermemi nasip et! [Taberani]

ESHAB-I KİRAMIN HİKMETLİ SÖZLERİ

“Kendinizi iyi tanıyın, sadece kendi noksanlarınızla meşgûl olun. Yardım istenilecek tek kudret sahibi Allahü teâlâdır. O’nun dışında hiçbir güç, ne yapabilir, ne bozabilir.”
HAZRETİ EBÛ BEKR-İ SIDDÎK (radıyallahü anh)

BÜYÜK PATLAMA

Big Bang (büyük patlama) ifade edilmesi zor bir olaydır. Ancak “yok”, “sıfır boyut” diye anlatabileceğimiz bir nokta patlıyor. Fakat bu öyle bir yokluk ki, korkunç bir enerjiye sahip. Patlama ile birlikte bu enerji akılların alamayacağı bir ısıyla birlikte boşlukta yayıldı.  

NİÇİN AĞLIYORSUN?

Muhammed bin Münkedir hazretleri “rahmetullahi aleyh”, tabiinden bir hadis âlimi ve evliyadır. Bir gece yarısı, köşesinde namaz kılıyordu ki, birden ağlamaya başladı. Ama ne ağlamak. Gözünden akan yaşlar seccadeyi ıslatıyordu.
Evdekiler uyanıp, koştular yanına:
- Hayrola, niçin ağlıyorsun?
Cevap yok.
Sevdiği bir arkadaşı vardı. Gece vakti ona koşup durumu söylediler. O geldiğinde, ağlamaktan bitab düşmüştü. Arkadaşı yanına sokulup, usulca sordu:
- Niye ağlıyorsun?
Mübarek, gözyaşlarını silerken zorlukla konuştu:
- Gece, bir âyet-i kerime okudum da, âyetin dehşetinden tutamadım kendimi.
Okudu o âyeti.
Bu âyette mealen; “O gün günahkârlar, hiç ummadıkları bir anda Cehennemin o şiddetli azabını göreceklerdir” buyuruluyordu.
Yaşlı gözlerle döndü arkadaşına:
- O gün, Allah’ın yardımı olmazsa bizi kim kurtarır o azaptan? Söyler misin, kim kurtarır?

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...