Sokak lezzetleri kabusunda korkunç zincir: Midye, kokoreç ve kumpir...
İstanbul’da yedikleri sokak lezzetlerinin ardından zehirlenen Böcek ailesinde iki çocuğun ardından anne de hayatını kaybederken, uzmanlar midye, kumpir ve diğer riskli gıdalara karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor.
- Ailenin en küçükleri Kadir Muhammet (6) ve Masal (3) hayatını kaybetti.
- Anne Çiğdem Böcek (31) gerekli müdahalelerden sonra kurtarılamadı.
- Baba Servet Böcek (39) yoğun bakımdaki tedavisini sürdürüyor.
- Gıda mühendisi Ebru Akdoğan, midye dolmasının zehirlenme açısından riskli bir gıda olduğunu belirtti.
- Akdoğan, kumpir ve diğer sokak lezzetlerinde de hijyen sorunlarına dikkat çekti.
- Gıda zehirlenmesinin genetik yatkınlıkla da ilişkilendirilebileceği olasılığı da üzerinde duruldu.
ZİYNETİ KOCABIYIK - Almanya’dan İstanbul’a tatile gelen dört kişilik Böcek ailesi, Ortaköy’de midye dolma, kumpir, kokoreç ve tavuk tantuni yedikten sonra fenalaşmıştı. Ailenin en küçük üyeleri Kadir Muhammet (6) ve Masal (3) hayatını kaybetmişti.
Miniklerin annelerinden de acı haber geldi. 31 yaşındaki Çiğdem Böcek, doktorların bütün çabasına rağmen kurtarılamadı. Entübe edilen baba Servet Böcek’in (39) yoğun bakımdaki tedavisi sürerken çocuklarının cenazeleri defnedilmek üzere memleketleri Afyonkarahisar’ın Bolvadin ilçesine götürüldü.
"BAŞKA ZEHİRLENME VAKASI YOK"
Konuyla ilgili açıklama yapan İl Sağlık Müdürü Abdullah Emre Güner “İstanbul genelinde yapılan değerlendirmelerde, gıda zehirlenmelerine ilişkin olağan dışı herhangi bir artış tespit edilmedi. Sağlık Bakanlığımızın yapay zekâ destekli erken uyarı ve izleme sistemleri tarafından da bulaşıcı hastalıklara yönelik bir alarm durumu belirlenmedi. Yoğun bakımdaki babamızın durumu kritik olup tedavisi bütün imkânlarla sürdürülüyor” dedi.
"MİDYE EN TEHLİKELİ GIDALARIN BAŞINDA"
Gıda mühendisi Ebru Akdoğan ailenin tükettiği yiyeceklerin tamamının sağlık açısından risk barındırdığını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
"Midye zehirlenme açısından en riskli gıdaların başında gelir. Suyu süzdüğü için sudaki bütün zararlı bakterileri ve denizin kirini içinde tutar. Bütün bunların üstüne içindeki pirinçler de topraktan gelebilen B. Cereus mikroorganizması sporlarını içerir. Bunlar nişastalı ürünlerin uygunsuz soğutma şartları altında soğutulması ile hızla çoğalır, tehlikeli hâle gelir."
UYARMIŞTIK!
Kocaeli’de 648 kişinin zehirlenmesi üzerine sokak lezzetlerinin hijyen problemlerini gündeme getirmiştik. Sadece tavuk döner değil; çiğköfte, balık ekmek, midye dolma, kokoreç, sucuk ekmek, kumpir, nohutlu pilava da dikkat çekmiştik...
"SOLANİN FAZLA TÜKETİLİRSE..."
Patatesin kötü şartlarda saklanması sebebiyle yeşillenmesi ve filizlenmesi sonucunda içinde solain adlı bir maddenin açığa çıktığını ifade eden Akdoğan “Solanin maddesinin fazla miktarda tüketilmesi sonucunda zehirlenmeler görülebilir. Ancak bu kadar ağır etkileri olmaz. Kumpir için risk, içindeki mayonezin, tavuğun ve diğer katkı maddelerinin etkisidir. Bunların iyi pişmemesi ya da çalışanların elinden bulaşan bakterilerin hızla çoğalması gıda zehirlenmesine yol açabilir” dedi.
Günde yüzlerce kişinin yemek yediği yerlerde sadece bu ailede zehirlenme belirtileri görülmesinin sebebinin genetik yatkınlık olabileceğini belirten Ebru Akdoğan “Bu ailenin genetik olarak bağışıklığı düşük olabilir. Ayrıca yedikleri gıdaların hepsinin risk taşıması sebebiyle, birlikte tükettikleri için de risk katlanarak artmış olabilir” değerlendirmesini yaptı.
