Zeki Çelik’ten Dünya Kupası mesajı: Hayalimize bir adım daha yaklaşmamız gerekiyor
A Milli Takım’ın tecrübeli savunmacısı Zeki Çelik, 2026 Dünya Kupası hedefini “hayal değil, inanç” sözleriyle anlatırken hem milli takım atmosferini hem de kariyer yolculuğunu paylaştı.
Türkiye’nin 24 yıllık Dünya Kupası hasretini sona erdirmek için sahaya çıkacak A Milli Futbol Takımı’nın önemli isimlerinden Zeki Çelik, 2026 FIFA Dünya Kupası yolculuğunda hem saha içindeki hedeflerini hem de ay-yıldızlı formanın kendisi için taşıdığı anlamı anlattı. Milli takım ruhu, zorlu play-off süreci ve kariyerinde iz bırakan anılar üzerinden konuşan Zeki, “Bu takım Dünya Kupası’na gitmeyi hak ediyor” diyerek inancını ortaya koydu.
Dünya Kupası'na katılmak için mart ayında tek maç eleme usulüne göre oynanacak play-off maçlarının zorlu geçeceğini ancak milli takım olarak buna hazır olduklarını belirten Zeki, "Romanya, son dönemlerde çıkış yakalayan bir rakip. Bizim için çok kritik bir maç. Romanya maçını kesinlikle kazanmamız ve Dünya Kupası hayaline bir adım daha yaklaşmamız gerekiyor. Ondan sonra Slovakya veya Kosova gelecek. O maçı da kazanacağımıza inanıyorum. Hedefimiz kesinlikle Dünya Kupası'na katılmak." dedi.
"ROMANYA'YA KARŞI DİKKATLİ OLMALIYIZ"
Ay-yıldızlı ekibin kadrosunda bulunduğu için gurur duyduğunu aktaran Zeki Çelik, A Milli Takım formasını giydiği ilk gün hakkında, "İlk milli takıma seçildiğim zaman ailem ve arkadaşlarımdan ne kadar mesaj aldığımı anlatamam. Sağ olsun şu an Romanya'nın hocası Lucescu, beni o zaman milli takıma çağırmıştı. İlk iki kampta oynatmadı ama sonra Rusya maçında son beş dakika oyuna aldı. Benim için unutulmaz bir andı. Çok heyecanlıydım. O maçlarda oynamak beni Avrupa'ya taşıdı. Lille transferimi daha da kolaylaştırdı. Lucescu, gerçekten çok kaliteli bir hoca ve Romanya'nın başında, dikkatli olmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin 24 yıllık Dünya Kupası hasretinin hatırlatılması üzerine 28 yaşındaki milli futbolcu, "Kesinlikle bu hasreti sona erdirmek istiyoruz. En son Dünya Kupası'na gittiğimizde 5-6 yaşındaydım ve hala o maçların özetlerini izlediğimde ne kadar güzel bir duygu olduğunu hissedebiliyorum. Ülkemiz için çok gurur verici bir olay. Bu takım, çok kaliteli bir takım ve oraya gitmeyi hak ediyor. Geçen sene hazırlık maçı oynamaya ABD'ye gitmiştik ve ortamı gördük. Keyifli bir ortam. Ben her zaman bir ülkede oynanması taraftarıyım ama tabii ki böyle karar verdiler. Diğer ülkeleri de Kanada'yı da Meksika'yı da hiç görmedim. Umarım görmek nasip olur." değerlendirmesinde bulundu.
"İLK MAÇLAR DAHA ÖNEMLİ"
Milli takımın puansız kapattığı 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası'ndan (EURO 2020) büyük dersler aldıklarının altını çizen ay-yıldızlı oyuncu, "Bir maçın ne kadar önemli olacağını o turnuvada gördük. İlk maçlar her zaman çok kritik, bunu anladık. 2020'de İtalya'ya karşı üzücü bir mağlubiyet aldık. Ondan sonra takımın gardı çok düştü ve bir daha da toparlayamadık. Ama 2024'e baktığımız zaman Gürcistan karşısında bir galibiyetle çok farklı bir hava yakaladık ve ondan sonrası geldi. Turnuvalarda her zaman ilk maç çok önemli, mağlup olmamak çok önemli ve galip gelmek takımı moral olarak çok yukarı taşıyor. Ve o gün kadrodan birçok oyuncu 2024'e de katıldı ve tecrübemizle takıma destek olduk ve fark oluşturduk diyebilirim." değerlendirmesinde bulundu.
"MONTELLA ÇOK ADALETLİ BİR İNSAN"
A Milli Takım'ın İtalyan teknik direktörü Vincenzo Montella ile çok iyi bir uyum yakaladıklarının altını çizen Zeki, şu ifadeleri kullandı:
"Montella, çok sakin ve adaletli bir insan. Takımdaki herkes bunu görüyor, taktik disiplinini ve ne istediğini bize çok iyi yansıtıyor. Takımda herkes ne yapacağını bildiği için sahada kendini çok rahat hissediyor. Bu yüzden de başarı geliyor. Umarım uzun yıllar bizimle devam eder. Bazen maçlarıma geliyor. Maçlardan önce bana yazıyor veya sonrasında da tebrik mesajı yolluyor. İtalya'da evlerimiz de yakın. Genelde Türkiye'de olduğu için çok görüşemiyoruz ama her zaman iletişim halindeyiz. Tabii İtalyanca da konuşuyoruz. Onunla konuşurken çekiniyorum ama basit şeyleri konuşabiliyoruz. Eğer çok uzun bir konuşma olacaksa oyunla ilgili, tercümanla konuşmayı tercih ediyorum. Çünkü birbirimizi iyi anlamamız gerek ama onun dışında günlük hayatta rahat bir şekilde konuşabiliyoruz."
"TEK DÜŞÜNDÜĞÜM DÜNYA KUPASI"
Milli futbolcu, "Fransa'da şampiyonluk yaşadın. Roma ile zirve mücadelesi veriyorsun. Bundan sonraki hedeflerin neler?" sorusunu, "Hiçbir zaman çok ileriye bakmayı tercih etmiyorum. Her zaman önümdeki maçı oynayıp keyif almaya bakıyorum. Futbolda bir günde her şey değişebiliyor veya bir ay sonra bambaşka bir ortam oluşabiliyor. Şu anda futbol oynamaktan ve her gün antrenmana gitmekten keyif alıyorum. Benim için önemli olan bu. Hedefler her zaman yukarı çıkmaktır. Benim de hedefim her zaman daha iyi oynayıp yukarılara çıkmak. Hedeflerime adım adım gidiyorum ama şu an tek düşündüğüm şey Dünya Kupası'na katılmak." şeklinde cevapladı.
"MOURİNHO BENİ ÇOK İSTEDİ"
Roma'ya transferinde Portekizli teknik direktör Jose Mourinho'nun büyük etkisinin olduğunu belirten Zeki, şöyle konuştu:
"Şampiyon olduktan sonra da Lille'de bir sene oynadım. Öncesinde de Roma istiyordu ama bir türlü transferim gerçekleşmedi. Sezon bitince Mourinho beni çok istediğini söyledi, iletişime geçtik ve Roma'ya geldim. Roma'da çok hoca değişti, çünkü başarı isteyen bir kulüp. Bazı başarısızlıklar oldu. Aslında Mourinho ile UEFA finalini kazanabilirdik. Orada hakemin bizim penaltımızı vermemesi gibi şanssızlıklar yaşadık. Gerçekten çok kaliteli isimlerle çalıştım. Mourinho, De Rossi, Juric, Ranieri, şimdi Gasperini, hepsi çok büyük hoca. Hepsinden çok şey öğrendim. Bu sene de iyi bir gidişatımız var, iyi bir başarı istiyoruz."
"BANA CAFU DİYORLAR"
Zeki, Roma taraftarının kendisini, Brezilyalı efsane futbolcu Cafu ile özdeşleştirip "Yeni Cafu" benzetmeleri hakkında ise "Cafu, Roma'da çok önemli bir performans sergiledi. Ben de iyi oynadığım için beni onunla eşleştiriyorlar. Onunla eşleştirilmek benim için çok önemli. Cafu'nun lakabı 'IL Pendolino'ymuş, şu an bana da öyle diyorlar. Bu da tren anlamına geliyormuş, yani tren gibi gidip gelen bir futbolcu lakabı buldular bana. Bu da hoşuma gidiyor. Ben Cafu'yu çok izleme şansı bulamadım, çünkü o zamanlar 5-6 yaşındaydım ama herkes çok kaliteli bir futbolcu diye anlatır." ifadelerini kullandı.
