Hititler döneminden kalma! Yerin 150 metre aşağısında... Nefes alabilmek için geliyorlar

Çankırı'da özel bir hastanenin gözetiminde KOAH ve astım hastaları, Hititler'den kalma yerin 150 metre altındaki tuz mağarasında şifa arıyor.
Çankırı'da bir özel hastanedeki doktorlar gözetiminde KOAH ve astım hastalarının Hititler döneminden kalan yerin 150 metre altındaki tuz mağarasında, 4 ile 6 saat boyunca tuzlu havaya maruz kalmaları ve verimli zaman geçirmeleri sağlanıyor. Mağarada hastalar için çeşitli etkinlikler düzenlenirken, 10 gün süren terapinin ardından hastalarda yapılan gözlemlerde yüzde 50'ye varan iyileşme görüldüğü tespit edildi.
Tuz terapisi sayesinde daha rahat nefes almaya başladığını ifade eden 73 yaşındaki KOAH hastası Yılmaz Canlı şunları söyledi:
"NEFES ALAMAZ HALDEYDİM"
"23 senedir KOAH hastasıyım. Nefes alamaz haldeydim. Akciğerimin yüzde 72'lik kısmı çalışmıyor. Aldığım hava yüzde 28. Nefessiz kaldığım zaman paniğe kapılıyorum. Bu hastalık hareketlerimi de kısıtladı. Günden güne ağırlaşmaya başladı. Evimde 4 tane oksijen tüpü var, her biri evin farklı köşesinde. Bir arkadaşım bana Çankırı'da bulunan tuz mağarasının faydalarından bahsetti. Arkadaşımın tavsiyesi üzerine Çankırı'ya geldim.
"BURAYA GELDİĞİMDE ÇOK RAHATTIM, HİÇ DARALMADIM"
Şu anda bu tedaviye öncülük eden özel hastane ile tuz mağarasında tedavi görüyorum, oradayken nefesim çok iyi. Günümün birkaç saatini orada geçiriyorum. Ayrıca tuz odasında da tedavi görüyorum. Buraya geldiğimde çok rahattım, hiç daralmadım. Bu tedavinin faydasını inşallah daha da göreceğim. Diğer hastalara da tavsiye ederim"
Yapılan terapiyle ilgili bilgi veren Uzm. Dr. Ali Özkurt ise şu ifadeleri kullandı:
"HASTALARIMIZDA YÜZDE 50 İYİLEŞMELER GÖRÜYORUZ"
"Hastalar çok belirgin iyileşiyor. Hastalarımızda yüzde 50 iyileşmeler görüyoruz. Yaptığımız testlerde, solunum kapasitesi 4 olması gerekirken 2 litreye kadar düşen hastaları görüyoruz. Bu tedavi sonrasında solunum kapasitesini tekrardan iki katına çıkartarak normal haline gelmesini sağlıyoruz. Hastalarda belirgin bir şekilde iyileştiklerini hissediyor. Önceden oksijene bağlı, yürüyemeyen hastalar, buraya geldiklerinde hissedilir derecede iyileşiyorlar"