İngiliz küstahlığı! Türkiye düşmanlığında yeni bir sayfa açtılar
İngiltere Sendikalar Birliği Kongresi (TUC), Türkiye aleyhindeki çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek, ülkemizdeki sendikalar ve Kürt halkıyla aktif dayanışma kararı aldığını açıkladı. Türkiye’de sona erdirilen müzakerelerin yeniden başlatılması çağrısında bulunan İngiliz sendikacıların, teröristbaşı “Öcalan’a Özgürlük” adı altında yeni bir çalışma başlatacağı da belirtildi.
Türkiye düşmanlığını her fırsatta sergileyen İngiltere Sendikalar Birliği, bu sefer “Öcalan’a Özgürlük” kampanyası başlattı. İngiltere Sendikalar Birliği Kongresi’nin (TUC-Trade Union Congres), yıllık konferansında “Kürt halkıyla dayanışma” kararı alarak aktif dayanışma çalışması başlattığını duyurdu. Farklı iş kollarından 52 sendikanın bağlı olduğu TUC’un 6 milyon üyesi bulunuyor. İngiltere’nin sosyal, siyasal ve iş alanında etkili örgütlerinden biri olan TUC’un, Brighton kentinde yapılan ve bir hafta devam eden yıllık konferansında Unite The Union, GMB, NASUWT ve NUT sendikaları tarafından sunulan önerge kabul edilerek, “Türkiye’deki sendikal hareketler ve Kürt halkıyla aktif dayanışma” karar olarak konferanstan geçti. Konferansta kabul edilen önergede, son dönemde Kürt halkı başta olmak üzere Türkiye’deki muhalif kesimlere dönük saldırıların kaygıyla izlendiğini ve bu saldırıların derhâl durdurulması çağrısı yapıldı. Önergede ayrıca “Öcalan’ın özgür” kalması çağrısı yapıldı. Brighton’da yapılan TUC yıllık konferansında önerge lehine konuşma yapan Unite the Union sendikası yetkilisi Tommy Murphy, Erdoğan’ı diktatör ilan etti ve “Suriyeli mültecileri Türkiye’de tutmak ve Avrupa’yı rahatsız etmelerini engellemek için Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapılan kirli pazarlık doğrultusunda dünyanın Erdoğan diktatörlüğü karşısında sessiz kalması tamamen bir rezalet. Bu utanç verici sessizliğin derhal son bulması gerekir” dedi.
MANDELA TAKTİĞİ
“Acil önerge” adı ve “Kürt Halkıyla Dayanışma” başlığıyla TUC yıllık konferansına sunulan önergede şunlar belirtildi: “Başarısız askerî darbe girişiminden sonra uygulanan olağanüstü hâl ile birlikte sendikacı, akademisyen ve öğretmenlere dönük saldırılar kongremizi derinden kaygılandırmaktadır. Kongremiz özellikle 11 bin 285 Kürt öğretmenin görevden alınmasını Kürt halkına karşı yeni bir baskı ve sindirme dalgası olarak ele almaktadır. Haziran 2015’teki genel seçimlerde başarısız olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kendisine muhalif tüm kesimlere karşı tümden sindirme ve bastırma planına girişerek, muhalif gazeteler kapattı, insan hakları savunucularını tutukladı. Avrupa Birliği’ne üyelik süreci yaşayan bir ülkenin böylesi bir pratik içerisinde olması kesinlikle kabul edilemez” denildi. TUC, 1971 yılındaki konferansında aldığı kararla Nelson Mandela için de etkin kampanyalar örgütlemişti. Kampanya kapsamında yapılan büyük yürüyüş ve mitinglerle beraber Güney Afrika hükûmetine karşı etkin çalışmalar yürüterek Mandela’nın özgürlüğüne kavuşmasında etkin rol almıştı. İngiliz sendikaları Unite ve GMB’nin Öcalan’ın özgürlüğü için başlattığı kampanyanın startı 25 Nisan’da Britanya Parlamentosunda verilmişti.
