"Ölmeye gidiyorum, aileme söyle": Bondi Plajı kahramanı Ahmed El Ahmed için milyon dolarlık kampanya!
Avustralya'nın Sydney kentinde 16 kişinin ölümüne yol açan ve çok sayıda kişinin yaralanmasına neden olan silahlı saldırı tüm dünyanın gündemini oturdu. Saldırganlardan birini etkisiz hale getirmeyi başaran Suriyeli Ahmed El Ahmed österdiği cesaretle Avustralya da kahraman ilan edildi. 43 yaşındaki manav Ahmed el Ahmed için ayrıca 1 milyon dolara yakın bağış toplandı. Bununla birlikte, kahramanın saldırgana koşmadan önce kuzenine, "Ben ölmeye gidiyorum, aile söyle" dediği ortaya çıktı.
Avustralya’nın Sydney kentindeki Bondi Sahili'nde dün yaşanan ve 16 kişinin hayatını kaybettiği, onlarca kişinin yaralandığı silahlı saldırı, Suriye doğumlu bir kahramanın cesaretiyle daha büyük bir faciaya dönüşmekten kurtuldu. İki çocuk babası manavı sahibi Ahmed el Ahmed, hayatını tehlikeye atarak silahlı saldırganlardan birini etkisiz hale getirdi. Olay anlarını gösteren inanılmaz görüntüler, Ahmed'in aldırgan ateş açtıktan hemen sonra nasıl harekete geçtiğini kaydetti. Omuzundan iki kurşunla yaralanarak hastaneye kaldırılan Ahmed'in bu kahramanlığı, Avustralya ve tüm dünyada büyük övgü topladı.
"ÖLMEYE GİDİYORUM, AİLEME SÖYLE..."
Ahmed'in, saldırgana doğru ilerlemeden saniyeler önce kuzeni Jozay Alkanj'a "Ölmeye gidiyorum, lütfen ailemi bak ve onlara insanların hayatını kurtarmak için gittiğimi söyle" dediği öğrenildi.
Sydney Morning Herald'ın belirttiğine göre, ikili, saldırı başlamadan kısa süre önce yanlarından geçen Hanuka etkinliğindeki katılımcıların yiyecek ikramını geri çevirmişti. Alkanj, "Bu olay yaşanmadan sadece on dakika önceydi. Çok çılgıncaydı, arabaların arkasına saklandık, ateş eden insanları çok yakınımızda görüyorduk” dedi.
UZUN SÜREN BOĞUŞMA
O anlardan kısa bir süre sonra, Ahmed, otoparkta park halindeki arabaların arkasına saklanarak saldırgana doğru gizlice ilerlerken görüntülendi. Yeterince yaklaştığında, hızla saldırgana doğru koştu ve uzun bir boğuşmanın ardından nihayet silahı elinden almayı başardı.
50 yaşındaki saldırgan Sajid Akram, Ahmed'in tüfeğin namlusunu kendisine doğrultmasıyla yere yığıldı. Akram geri çekilirken, Ahmed silahı bir ağaca yasladı. Bu sırada ikinci bir çevre sakini de saldırgana koşarak ona bir cisim fırlattı.
SALDIRGAN BABA OLAY YERİNDE ÖLDÜRÜLDÜ
Tüm bu arbede, Akram'ın 24 yaşındaki oğlu ve ikinci saldırgan olduğu iddia edilen Naveed'in, elinde silahıyla yakındaki bir üst geçitten izlediği sırada yaşandı. Naveed, kritik yaralarla polis gözetiminde hastaneye kaldırılırken, babası olay yerinde polis tarafından vurularak öldürüldü.
MİLYON DOLARLIK YARDIM KAMPANYASI
Diğer taraftan saldırı anının görüntüleri internette hızla yayıldı. Hastanede gözlem altında tutulan kahraman için bir GoFundMe kampanyası başlatıldı. Kampanya, aralarında ABD'li milyarder Bill Ackman'ın 100 bin dolarlık bağışının da bulunduğu 5 binden fazla bağışla şimdiden 1 milyon dolara yakın para topladı.
Aralarında 10 yaşındaki bir kız çocuğunun da bulunduğu en az 16 kişinin ölümüne neden olan bu silahlı saldırı yüzlerce kişinin Yahudilere ait “Hanuka Deniz Kenarı”nda etkinliğine katılmak için toplandığı sırada gerçekleşti.
UMUT IŞIĞI: SURİYELİ KAHRAMANIN CESARETİ
Avustralya’nın 1993 Port Arthur katliamından bu yana en karanlık günü olarak nitelendirilen bu olayda, yas tutanlar Suriye doğumlu bu kahrmaının gösterdiği cesarette bir umut ışığı buldu. On yılı aşkın bir süre önce Suriye'den Sidney'e gelen Müslüman bir adam olan Ahmed, beş ve altı yaşlarında iki kız çocuğu babası.
Ahmed'in annesi, oğlunun Bondi Sahili'nde sayısız hayatı kurtaran kahraman olduğunu öğrendiğinde ağlamayı durduramadığını söyledi. Başbakan Anthony Albanese ve NSW Eyalet Başbakanı Chris Minns, bu kahramanlığın karanlık bir zamanda umut sağladığını belirtti.
"KAHRAMAN BİR AVUSTRALYALI"
Başbakan Albanese, "Bugün Avustralyalıların başkalarına yardım etmek için tehlikeye doğru koştuğunu gördük. Bu Avustralyalılar kahramanlardır ve cesaretleri hayat kurtarmıştır" dedi. Minns ise, Ahmed'in "gerçek bir kahraman" olduğunu ve çok sayıda hayatı kurtardığından "hiç şüphe olmadığını" ekledi. Mins, "Tüm bu kötülüğün, tüm bu üzüntünün içinde, hala tamamen yabancı birine yardım etmek için hayatlarını riske atmaya hazır, harika, cesur Avustralyalıların olduğunu hatırlamakta fayda var" dedi.
