Tanımak yetmiyor, askerî müdahale şart! Dünya, İsrail’in soykırımına karşı insanlık imtihanında

Dünya liderleri, İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliamı durdurmak ve Filistin’i devlet olarak tanımak için toplandı. Uzmanlar, “Filistin’in devlet olarak tanınması yetmez, BM askerî güç göndermeli” diyor.
YEŞİM ERASLAN - İngiltere, Kanada, Avustralya ve Portekiz ardından da Fransa… Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun New York’taki toplantısında Filistin için tarihî bir hafta yaşanacak. Filistin’i devlet olarak tanıma kararını ardı ardına açıklayan Batılı liderler, bu konuda ABD’den farklılaştığını ortaya koydu. Milletlerarası Hukuk Uzmanı Prof. Dr. Nuray Ekşi, Filistin’i 147 devletin tanımasıyla 150’nin üzerindeki ülkenin tanıması arasında farkı ve alınan kararların etkisini gazetemize değerlendirdi. Ekşi, “Tanınan Filistin Devleti’dir. 2007 yılında seçimle gelse de Hamas değildir. Hamas hâlen Avrupa Birliği ülkeleri, ABD ve İsrail’in gözünde terör örgütüdür. İngiltere Başbakanı tanıma kararını açıklarken ‘Abbas’ın liderliğini yaptığı devleti tanıyoruz. Hamas’a yaptırım uygulayacağız’ dedi. Yani Filistin’in rotasında artık Hamas’ın yerinin olmaması gerektiğini vurguladı. Avrupa ülkelerinin bu duruşunu küçümsememek lazım” dedi.
İSRAİL’E KARŞI DURUŞ
Bir devletin resmen tanınması durumunda diplomatik ilişkilerin başlayacağını, elçilik ve konsolosluk açılacağını, ekonomik bağların kurulacağını anlatan Ekşi, sözlerine şöyle devam etti: Bugüne kadar Filistin’i 147 devlet tanımıştı. Bu çok yüksek bir rakam. Filistin’i tanıyan devletlerin sayısının 152’ye çıkmasını ‘otomatik olarak çatışmayı sona erdirecek’ şeklinde yorumlamak doğru olmaz. Filistin’i tanıyan ülkelerin sayısının artması, İsrail’e karşı bir duruş yönüyle önem taşıyor. İsrail eylemlerini sonlandırmasa bile üzerinde ciddi baskı aracı olarak kullanılabilir. Yoksa Filistin tanındığı için devlet olmuyor.
‘ASKERÎ GÜÇ İÇİN İZNE GEREK YOK’
Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Hukuk Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Hasan Basri Bülbül ise “Filistin’in daha fazla devlet tarafından tanınması ile soykırımın durdurulması arasında doğrudan bağlantı kurmak mümkün değildir. Uluslararası hukuk açısından Filistin’in devlet olma niteliğinde iki sene öncesi ile bugün arasında bir fark yok. Şu an yapılması gereken soykırımın durdurulması ve ateşkesin sağlanmasıdır. Bunun için, Gazze Mahkemesi Başkanı ve eski BM Filistin Özel Raportörü Richard Falk’un ısrarla dikkat çektiği gibi, askerî bir müdahalenin ivedilikle hayata geçirilmesi gerekiyor. New York Bildirisi’nde kalıcı bir ateşkesin sağlanması da öncelikli hedef olarak yer alıyor. Ancak bunlar için somut adımların atılacağı ifade edilse de ilgili hususların nasıl hayata geçirileceği hâlen muğlak. Mesela, bildiride ateşkesin sağlanması ve sivillerin korunması için Filistin’e BM tarafından birtakım istikrar kuvvetlerinin gönderilmesi öngörülüyor. Bunun ise Filistin yönetiminin rızası ve BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) iznine dayalı olarak gerçekleştirileceği ifade ediliyor. Belirtmek gerekir ki, Filistin’e uluslararası askerî kuvvetleri konuşlandırmak için BM Güvenlik Konseyinin iznine ihtiyaç yok. İlgili bildiriyi hazırlayan devletlerin ezici bir çoğunluğu hâlihazırda Filistin’i bir devlet olarak tanımış durumda. Filistin Devleti’nin daveti üzerine ilgili askerî güçlerin Filistin’e gönderilmesi uluslararası hukuka pekâlâ uygundur” dedi.