Ya sistemde kal ya yok ol! Esnaftan dijital tekel isyanı

Yeme içmeden emlak sektörüne, tekstilden ulaşıma kadar hemen her alanda faaliyet gösteren işletmeler, dijital devlerin dayattığı yüksek komisyonlar, zorunlu reklam paketleri ve katı kurallar altında eziliyor. Bu durum ürün fiyatlarına zam olarak yansıyor. Şartları kabul etmeyip sistem dışına çıkmak isteyen firmalar ise kepenk kapatmak zorunda kalıyor.
KAAN ZENGİNLİ - Teknolojinin hızla gelişmesi, ticareti kolaylaştırırken, firmaları da online satış platformlarına mahkûm hâle getiriyor. Özellikle yeme içme, ulaşım,turizm, bilet, konut ve otomobil, gayrimenkul, perakende gibi birçok alanda faaliyet gösteren işletmeler, 3-5 dijital platform dışında seçenek bulamıyor. Bu dijital tekellerin çoğunun yabancı sermayenin elinde olması da dikkat çekiyor.
REKABET KURUMUNA ÇAĞRI
Online satış platformlarının uyguladığı yüksek komisyon oranları, zorunlu kampanyalar, reklam harcamaları ve yıllık üyelik ücretleri; küçük esnafın kâr marjını azaltırken, satılan ürünün fiyatını ise ciddi oranda yükseltiyor. Bu da hem tüketiciyi hem de işletmeyi olumsuz etkiliyor. Yapılan araştırmalarda bir ürünün fiyatı online satış kanalında yüzde 60-70 yükseliyor. Online satış firmaları ellerindeki tekel gücünü kullanarak üretici ve satıcıya istediği tarifeyi diretiyor.
Diğer hâlde ise satış kanallarında çıkartma tehdidinde bulunuyor. Küçük ölçekli bir lokanta ya da butik bir işletme, bu platformlara dahil olmadığında yeterli müşteri kitlesine ulaşamıyor. Bu ikilem, birçok işletmeyi kapanma noktasına getiriyor. Uzmanlar, bu duruma karşı Rekabet Kurumunun denetim mekanizmalarını daha etkin kullanmasını, platformların uyguladığı komisyon, reklam ve üye ücretlerinin belirli bir yasal düzene oturtulmasını talep ediyor.
KOMİSYON SABİT OLMALI
Dijital ortamda bilet satış sektörünün de aynı durumla savaştığını belirten Türkiye Otobüsçüler Federasyonu Başkanı Birol Özcan, “Online bilet satanların komisyon oranlarını sabit tutması lazım, bir firmadan yüzde 8 başka firmadan yüzde 10-12-13 komisyon aldığın zaman yolcu maliyetleri fazlalaşıyor. Satışların büyük kısmı bu mecralardan yapılıyor. Online biletler bizi yaralıyor. Post makinesiyle aldıkları bilet parasını bankalarda tutup 15-20 gün sonra ödeme yapıyorlar. Bunlar çok yanlış şeyler” dedi.
GELENEKSEL SATIŞ BİTİYOR
Avcılar’da pide ve lahmacun satışı yapan Abdullah Dilan, online satışı kanallarının tüm esnafı kontrol ettiğini belirterek “Örneğin, 120 liralık bir pideyi satarken, platformun komisyonu, zorunlu kampanyaları ve reklam maliyetleri nedeniyle fiyatı 220 liraya çıkarmak zorunda kalıyoruz. Geleneksel yöntemlerle müşteri bulmak artık çok zor. Komisyon oranları sınırlandırılmalı, küçük esnafa nefes aldıracak yerel çözümler desteklenmeli” diyor.
İstanbul Gayrettepe’de emlakçılık yapan Ahmet Caneğer ise “Konut satışında artık neredeyse tüm ilanlar online platformlara taşındı. Bu platformlar aylık yüksek abonelik ücretleri, yüzde 3-5’e varan satış komisyonları ve ‘öne çıkma’ paketleriyle âdeta esnafı soyuyor. Bir daireyi 1 milyon liraya satarken, 50 bin lira komisyon vermek zorunda kalıyorsunuz. Üstelik, ‘Premium üye olmazsanız ilanınız görünmez’ diyerek baskı kuruyorlar. Rekabet Kurumunun buradaki fahiş komisyonları denetlemesi şart” dedi.
Galericilik işi yapan Serdar Ketebaşı da “Platformların yıllık üyelikleri 50-100 bin lirayı buluyor. Üstüne, satış yapabilmek için ‘VIP ilan’ veya ‘öne çıkarma’ paketlerine binlerce lira daha harcamanız gerekiyor” ifadelerini kullanıyor.
İstanbul Merter’de tekstil işi yapan Ayşe Besen, “Platformların dayattığı komisyonlar, zorunlu kampanyalar ve reklam maliyetleri kâr marjımızı bitirme noktasına getirdi. 100 liralık bir ürün platform maliyetleriyle 200 liradan satılıyor. Müşteri ‘Neden bu kadar pahalı?’ diye sorduğunda sebebini anlatmakta zorlanıyoruz” dedi.