Bu neyin hazırlığı? Batı, suçunu örtme telaşında

Düzenleyen:
- Güncelleme:
Bu neyin hazırlığı? Batı, suçunu örtme telaşında

Gündem Haberleri

İslam karşıtı tahrikleri cesaretlendiren Batı ülkeleri, ürettikleri tehdit ortamının suçunu Türkiye’ye yıkma telaşına kapıldı. Vatandaşlarına peş peşe terör uyarısı yapan ülkeler konsolosluklarını kapattı.

YILMAZ BİLGEN'İN HABERİ - Türkiye, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlere hazırlanırken, Avrupa ülkelerinden peş peşe hamleler gelmeye başladı. İsveç’te polis koruması eşliğinde aşırı sağcı Rasmus Paludan’ın Kur’ân-ı kerimi yakmasına izin verilmesinin ardından aynı provokatör 27 Ocak’ta da Danimarka’da ortaya çıktı. Irkçı lider Paludan başkent Kopenhag’da da Kur’ân-ı kerim yakarken Danimarka’nın Ankara Büyükelçisi, Dışişleri Bakanlığına çağrıldı.

Rezil eylem dün de Norveç’te sahnelenmek istendi. Dışişleri Bakanlığı, Kur’ân-ı kerime karşı saldırı içeren bir eylem gerçekleştirileceğinin öğrenilmesi üzerine Norveç’in Ankara Büyükelçisi Erling Skjonsberg’i bakanlığa çağırdı. Büyükelçi Skjonsberg’e, Norveç’in açıkça nefret suçu niteliğindeki söz konusu provokatif eylemin engellenmemesi yönündeki yaklaşımının en güçlü şekilde kınandığı ve bu tutumunun kabul edilemez olduğu iletildi. Dışişleri Bakanı Mevlût Çavuşoğlu, Türkiye’nin uyarısı neticesinde Norveç’in Kur’ân-ı kerim yakılmasına verdiği izni iptal ettiğini açıkladı.

PEŞ PEŞE AÇIKLADILAR

İslamofobik sadırılar devam derken bu defa Batı ülkelerinden art ardına güvenlik bahanesiyle İstanbul’daki başkonsolosluklarını kapatma kararı geldi. İlk olarak ABD’nin Ankara Büyükelçiliği, terör saldırısı olabileceği gerekçesiyle vatandaşlarına yönelik “kalabalık yerlerden uzak durun” çağrısı yaptı. ABD’nin ardından benzer uyarılar İngiltere, Almanya, Fransa, Belçika, İspanya, İsveç, İsviçre ve İtalya’dan geldi.

Kur’ân-ı kerim yakılması sonrası başlatılan kara propaganda, bir anda Türkiye karşıtı bir kampanyaya dönüştürülmeye çalışıldı. İngiltere, Hollanda, Almanya, Fransa, Belçika, İsviçre, İsveç, İtalya ve ABD daha da ileri giderek diplomatik ve konsüler temsilciliklerini kapattı. Pierre Loti Fransız Lisesinin okul velilerine gönderdiği bilgilendirme mesajında ise terör tehdidine karşı Beyoğlu yerleşkesinin 2 ve 3 Şubat tarihlerinde kapalı olacağı bildirildi.

BİR TÜR İTİBAR SUİKASTI

Batı başkentlerinde artan İslam karşıtı tahrikleri cesaretlendiren Avrupa ülkelerinin, ürettikleri tehdit ortamının suçunu Türkiye’ye yıkma çabası içerisinde oldukları belirtiliyor. Bahanelerle konsoloslukların kapatılması eyleminin bir tür itibar suikastı olduğu değerlendiriliyor. Güvenlik kaynakları ise Interpol ile söz konusu tehditlere dönük operasyonların eş güdüm hâlinde gerçekleştirildiğini ve yabancı misyon şeflerine gereken güvencenin verilmiş olmasına rağmen bu adımların atıldığı bilgisini paylaştı.

Güvenlik kaynakları ülke içerisinde 10’dan fazla şüphelinin gözaltına alındığını ve araştırmaların aralıksız devam ettiği bilgisini paylaştı. Söz konusu iddialara dair net bir kişi, silah, ya da plana rastlanmadığı kaydedildi.

YAPTIKLARI YANLIŞA SON VERMELİLER

Gazetemize konuşan Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Erkmen “Bu gerilimin merkezinde Batılı ülkelerin Müslümanlara dönük tahriki ve ortaya çıkan sonucu da Türkiye’ye yıkma hedefi var. Sergilenen tavrın Türk devletini güçsüz göstermenin yanında PKK’yı meşrulaştırma çabası boyutu da var. Her şeyin birkaç gün içerisinde normale döneceğini düşünüyorum ancak olayın arka planında  Suriye, Orta Asya, Afganistan üçgeninde bir hesabın yapıldığının yattığı düşüncesindeyim. Bu şartları hazırlayan ülkeler ya da odaklar önce kendi yaptığı yanlışa son vermeli” dedi.

Bu neyin hazırlığı? Batı, suçunu örtme telaşında

DIŞİŞLERİ 9 BÜYÜKELÇİYİ UYARDI: BU TERÖR GÜNDEMİNE HİZMET EDER

Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’deki bazı diplomatik ve konsüler temsilciliklerini geçici olarak kapatan Amerika Birleşik Devletleri, Hollanda, İsviçre, İsveç, İngiltere, Almanya, Belçika, Fransa ve İtalya’nın Ankara Büyükelçileri ve temsilcileri bakanlığa çağırıldı. Konuya ilişkin tepki aktarıldı.

Türkiye’de bulunan tüm diplomatik misyonların güvenliklerinin uluslararası sözleşmeler temelinde sağlandığı hatırlatıldı. Bu tür eş zamanlı faaliyetlerin orantılı ve sağduyulu bir yaklaşım teşkil etmediği ve bu tarz yaklaşımların ancak terör örgütlerinin sinsi gündemlerine hizmet ettiği vurgulandı. Dost ve müttefik ülkelerden beklentimizin güvenlik birimlerimizle işbirliği olduğu belirtildi.

Bu neyin hazırlığı? Batı, suçunu örtme telaşında

BAKAN SOYLU: TÜRKİYE'YE KARŞI PSİKOLOJİK HARP YÜRÜTÜLÜYOR

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Jandarma Genel Komutanlığı 2022 Yılı Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada batılı ülkelerin güvenlik gerekçesiyle Türkiye’deki başkonsolosluğunu kapatma kararına tepki gösterdi. Bakan Soylu şunları söyledi:

"İsveç’te, Danimarka’da ve Hollanda’da kutsal kitabımız Kur’ân-ı kerime yönelik meşum menfur saldırılar oldu. Bazılarını kendi emniyet güçleriyle muhafaza ettiler, saldırılarının devamını temin edebilmek için, bunu demokrasi ve özgürlük olarak nitelendirdiler. Bütün bunları yaparken de hem kendileri yaptılar hem kendileri tahrik ettiler hem kendileri izin verdiler. Onun akabinde de aynen altını çizerek söylüyorum, büyükelçilerin Türkiye’ye karşı yaptığı deklarasyonda, hangi büyükelçi, bu deklarasyonun altına imzalanmasını salık vermişse, Türkiye’de yaklaşık üç dört gündür bir DEAŞ hadisesi üzerinden büyükelçiliklerin ve aynı zamanda bazı ibadet alanlarının tehlike altında olduğunu ortaya koyarak, bir kuruma ilettiği bir istihbari notla, diğer büyükelçiliklere de ‘Biz kapatıyoruz siz de kapatın’ telkininde bulunarak 60 milyon turist hedefimizi koyduğumuz bir günde, 51,5 milyon turistin geldiğini, 46 milyar dolar turizm geliri elde ettiğimizi açıkladığımız bir günde Türkiye’de yeni bir psikolojik harp başlatmanın eşiğinde olmuşlardır. Bu çok açık ve nettir.

İşin hikâyesi şudur: Farklı bir ülkenin bir istihbarat elemanı Türkiye’de DEAŞ mensubu olabileceği düşünülen birkaç kişiye elemanlık teklif etmiş, Türkiye Cumhuriyeti Devleti o anı da net bir şekilde izlemiş, elemanlık teklif ettikleriyle birlikte birkaç gezinti gerçekleşmiş, ardından Türkiye’yi bu istihbarat elemanı terk etmiş. Bu istihbarat elemanı sonuç alamayınca ilk reaksiyonu ve bilgiyi veren ülkeye bu bilgileri pazarlamış, ondan sonra da Türkiye’de bir DEAŞ saldırısı olabilecek anlayışıyla beraber Türkiye’ye bir psikolojik harp yürütülmektedir. 15 kişi gözaltına alındı, beş kişi tutuklandı. O istihbarat elemanının kim olduğunu Türkiye Cumhuriyeti Devleti net bir şekilde biliyor. Madem o kadar çok biliyordunuz, avucunuzun içindeki PKK’nın ve PYD’nin İstiklal Caddesi saldırısını niçin Türkiye’ye haber vermediniz? Madem her yeri o kadar çok izliyorsunuz, madem birçok dijital alandaki adımı izliyorsunuz, madem Türkiye’ye dostsunuz niye organize ettiğiniz, arkasında olduğunuz İstiklal Caddesi patlamasını Türkiye’yle paylaşmadınız?"

Düzenleyen:  - Gündem
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...