Kış alerjileri: Kimler risk altında, nasıl korunmalı?

Düzenleyen: / Kaynak: Haber Merkezi
- Güncelleme:
Kış alerjileri: Kimler risk altında, nasıl korunmalı?

SAĞLIK Haberleri  / Haber Merkezi

Soğuk alerjisi nedir? Kimler risk altında? Gribal enfeksiyonlarla alerjiyi nasıl ayırt ederiz? Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği uzman hekimleri kış alerjilerine yönelik en çok merak edilen soruları cevapladı.

Kışın özellikle yeterli havalandırma yapılmayan iç ortamlarda daha fazla zaman geçirildiği için kış alerjilerine bağlı yakınmalar daha sık görülür. Astım, alerjik rinit, egzama, kronik ürtiker (kurdeşen) gibi hastalıkları olan kişiler bu konuda daha fazla risk altındadır.

KIŞIN HANGİ ALERJİLER GÖRÜLÜR?

Kış alerjilerinin en sık nedenleri ev tozları, ev tozu akarları, rutubet, evcil hayvan tüyü ve böceklerdir. Soğuk hava ve nem ile özellikle ev içi atmosferinde solunan havadaki artan küf, ev tozu akarı gibi alerjen iç ortam ısısını ve neminin artmasını çok sever ve hızla çoğalırlar, bu bağlı olarak hem cilt hem de solunum yolu alerjileri gelişebilir.
Kış aylarında atmosferin hava ısısının ciddi azalması ile soğuk havaya temas sonrası ciltte halk arasında kurdeşen olarak bilinen ürtiker şeklinde cilt alerjisi olabilir.
Ayrıca astım ve alerjik nezlesi olan hastaların soğuk havanın solunum yolunu olumsuz etkileyip hasar oluşturması sonrası yakınmaları artabilir.

Tüm bu durumlar kişinin; günlük sosyal yaşamında, iş hayatında ve çocuk hastaların okul hayatında yaşam kalitesini bozabilir. Bu durum iş günü kaybı, çocuklarda eğitim aksaması, okul başarısında düşme gibi zorlukları beraberinde getirebilir.

Okulların açılması ile birlikte artan viral enfeksiyonlar alerjik hastalığı (astım, alerjik nezle) olan çocuklar için büyük risktir. Kış aylarında tüm dünyada bu viral enfeksiyonlar çok sık görülmektedir. Bulaşıcı özelliği fazla olan bu enfeksiyonlar, alerjik hastalıkların semptomlarını artırabilir. Enfeksiyonlar dışında, ev içi alerjenler, artan hava kirliliği solunum yolu mukozasını bozarak alerji semptomlarını ve astım ataklarını tetikleyebilir.

KİMLER RİSK ALTINDA?

Kış aylarında özellikle daha önceden bilinen astım, alerjik rinit, egzama, kronik ürtiker (kurdeşen) gibi hastalıkları olan bireyler daha fazla risk altındadır.

Ayrıca yaşadığı dış ortam ısısı ortalama hava sıcaklığının çok altında olan ve iç ortam neminin çok fazla arttığı bölgelerde yaşayan bireyler daha fazla risk altındadır.

Yaşanılan bölgede artmış endüstriyel alt yapıya bağlı oluşabilecek hava kirliliğinin artışı da yine bu bölgelerde yaşayanlar için ayrı bir risk faktörüdür.

Kış aylarında nemin artması sonrası artan ev tozu akarları her çeşit kumaş türünde yaşayabilmektedir. Sıklıkla yün yastık, yorgan ve yatakta, kalın kumaşlı perdeler gibi alanlarda yüksek oranda bulunurlar.

NASIL TEDBİR ALINMALI?

Kullanılan yatak, yastık ve yorgan yün olmamalı ve mümkünse akar geçirmeyen tıbbi özel kılıflarla kaplanmalıdır.

Mümkünse halılar kaldırılmalıdır, değilse büyük bir halı yerine küçük ince bir kilim kullanılmalıdır.

Kalın veya ağır perdeler yerine stor veya tül perde tercih edilmelidir.

Yaşanılan odada mümkün oldukça az eşya bulundurup kitap ve oyuncak gibi eşyaları kapalı dolaplarda saklanılmalıdır.

Akarların çok yoğun olarak yaşayabileceği tüylü ve peluş oyuncaklar uzaklaştırılmalıdır.

Her hafta en az bir defa HEPA filtreli veya yüksek vakumlu elektrik süpürgesi ile tüm oda temizlenmelidir.

Alerjik hastalığı olan bireyler, kış aylarında diğer mevsimlere oranla daha fazla artan hava kirliliği olan ortamlardan uzak durmalı kalabalık ve havalandırması olmayan kapalı ortamlarda uzun süre bulunmamalıdır.

Sigara maruziyetinden uzak durulmalıdır.

Soğuk havanın solunum yollarını etkilememesi için ağız, burun ve göz gibi organlar iyi korunmalıdır.

Kış aylarında görülme sıklığı artan grip, nezle, farenjit gibi viral solunum yolu enfeksiyonları özellikle astım hastalarını kış aylarında olumsuz etkileyip astım kontrolünü bozabilir. Bu nedenle astım ve alerjik nezle hastalarında kışın olumsuz etkilenmeyi azaltmak için uygun mevsimde grip aşısı yapılması faydalı olacaktır.

Soğuk alerjisi olan bireylerin kış aylarında kalın giyinmesi ve soğuğa maruz kalınan süreyi azaltması gerekmektedir.

Alerjik hastalar, hava kirliğinin yoğun olduğu ortamlardan uzak durmalı, kreş/okul gibi genel ortamlarda hijyen kurallarına dikkat etmeli ve sık sık eller yıkanmalıdır.

SOĞUK ALERJİSİ NEDİR?

Soğuk alerjisi, soğuk hava, şiddetli rüzgâr ve soğuk sıvılar ile temas eden yerlerde kızarıklık, kaşıntı, kabarıklık ve şişme ile karakterize bir alerjik reaksiyondur.

SOĞUK ALERJİSİNDEN NASIL KORUNMALI?

Soğuk alerjisi olan bireylerin kış aylarında kalın giyinmesi ve soğuğa maruz kalınan süreyi azaltması gerekmektedir.

ALERJİ İLE GRİBAL ENFEKSİYON NASIL AYIRT EDİLİR?

Kış alerjileri semptomları ve soğuk algınlığı semptomları birbirine çok benzer o nedenle ayırt etmek zordur.

Alerji herhangi bir yaşta gelişebilir. Daha önce hiç alerjisi olmayan bir bireyin tüm yakınmalarını sadece  soğuk algınlığına bağlamak yanlıştır. Bireyde yeni gelişmiş olabilecek alerjiler asla unutulmamalıdır.

Bu iki klinik durumu ayırt ederken semptomların birkaç haftadan uzun sürmesi daha çok alerji lehine bir durumdur, aniden ortaya çıkan semptomlar ise sıklıkla soğuk algınlığı ile ilgilidir,

Ayrıca soğuk algınlığında ateş eşlik edebilirken, alerjik hastalıklarda ateş olmaz.

Soğuk algınlığında olan kas ağrısı ve halsizlik alerjik hastalıklarda tipik değildir.

Soğuk algınlığı olan hastalarda boğaz ağrısı daha sık eşlik ederken alerjik hastalıklarda daha nadirdir. 

Düzenleyen:  - SAĞLIK
Kaynak: Haber Merkezi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...