Elektrikli araçların geleceği: Mercedes-AMG GT XX

Mercedes-AMG, gelecekteki dört kapılı seri üretim spor otomobillerine ışık tutan çığır açıcı teknoloji programı CONCEPT AMG GT XX'i tanıttı. Karşımıza turuncu renkle çıkan araç, yüksek performanslı AMG Elektrik Mimarisini (AMG.EA) temel alan gelecek seri üretim modellerinde kullanılacak birçok teknik çözümü içeriyor; gelin ayrıntılara birlikte göz atalım…
Yaklaşık 60 yıllık Mercedes-Benz performans ve spor otomobil markası tarihinde motor her zaman aracın kalbi olarak kabul görmüştü. CONCEPT AMG GT XX, bu geleneği yenilikçi eksenel akılı motor teknolojisiyle sürdürme iddiasında. Mercedes-Benz'in %100 yan kuruluşu olan İngiliz elektrik motoru uzmanı YASA tarafından geliştirilen bu teknoloji, CONCEPT AMG GT XX için tamamen yeni bir performans seviyesine çıkarıldı.
Eksenel akılı motorlar, geleneksel elektrik motorlarına göre üç kat daha fazla güç yoğunluğu sunarken, üçte iki oranında daha hafif ve üçte bir oranında daha az yer kaplıyor. Bu kompakt tasarım, güç aktarım sistemi paketlemesinde daha fazla özgürlük sağlıyor.
SIRA DIŞI BİR GÜÇ VADEDİYOR
CONCEPT AMG GT XX, 1.000 kW'ın (1.360 HP'den fazla) üzerinde azami güç çıkışına sahip üç yenilikçi elektrik motoruyla olağanüstü bir sistem gücü garantiliyor. Bu motorlar, biri önde, ikisi arkada olmak üzere iki Yüksek Performanslı Elektrikli Tahrik Ünitesi'ne (HP.EDU) entegre edilmiş durumda. Araç, 360 km/s'in üzerinde azami hızlara ulaşabiliyor.
Sıfırdan geliştirilen yeni yüksek performanslı batarya ile birlikte, özellikle sürekli güç açısından tamamen yeni bir seviyeye ulaşıyor. Bu sayede araç, elektrikli mobilite dünyasında daha önce neredeyse düşünülemeyen bir sürekli performans seviyesi sunuyor ve yoğun sürüşlerde bile batarya optimum sıcaklık aralığında kalıyor. Yaklaşık 400 kilometrelik menzil (WLTP) için beş dakikada şarj olabilen araç, şarj durduktan sonra hemen tam güç verebiliyor.
TASARIM DETAYLARI
Dinamik fastback yapısı, alçak motor kaputu ve keskin eğimli ön camıyla CONCEPT AMG GT XX, markanın spor otomobil performans kimliğini sergiliyor. AMG'ye özgü on dikey çubuklu ön ızgara ve ortadaki Mercedes yıldızı dikkat çekiyor. İnce, dikdörtgen yardımcı farlar ve dikey ana farlar yenilikçi detaylar arasında.
Aracın aerodinamisi, yüksek hızlarda performans için kritik bir faktör. Sportif düz yapısı, keskin eğimli ön camı ve arka camın olmaması aerodinamik sürtünmeyi azaltıyor. Geliştirilen alt gövde konturu, aerodinamik dengeyi ve optimum bastırma kuvvetini sağlıyor. Bu titiz aerodinamik iyileştirmeler, cd=0.198'lik etkileyici bir sürükleme katsayısı ile sonuçlanıyor.
PEKİ YA İÇ MEKÂNDA NELER VAR?
İç mekan, bir yarış otomobili gibi esasa indirgenmiş ancak lüks bir görünüm ve his sunuyor. Tamamen siyaha bürünen iç mekanda, gümüş ve turuncu vurgular teknik elementlere minimalist bir odaklanmayı vurguluyor. İki entegre ekranlı saf kokpit tamamen sürüşe odaklanmış durumda. 10.25 inçlik dijital gösterge paneli ve 14 inçlik multimedya dokunmatik ekran, sürücüye ergonomik olarak açılı konumlandırılmış. AMG ONE'dan esinlenen direksiyon simidi, vites değiştirme ve rejenerasyon kontrollerini içeriyor.
700’DEN FAZLA PROGRAMLANABİLİR LED IŞIĞI VAR
İç mekanın dikkat çekici özelliklerinden bir diğeri de, orta konsol çevresindeki ışıklı turuncu borular; bunlar yüksek voltaj kablolarıyla çağrışım yapıyor. Geri dönüştürülmüş GT3 yarış lastiklerinden elde edilen biyoteknoloji tabanlı LABFIBER Biyoteknolojik Deri Alternatifi gibi yenilikçi ve sürdürülebilir malzemeler de kullanılmış. Bu malzeme, derinin özelliklerini taklit ederken daha hafif, daha sağlam ve nefes alabilen bir yapı sunuyor. Ayrıca, ön farlara entegre edilmiş dış hoparlörler ve 700'den fazla programlanabilir RGB LED'e sahip MBUX Fluid Light Panel gibi yenilikçi dış özellikler de bulunuyor.