2028'e kadar süre verildi: Putin'in en büyük kozu elinden gidiyor! Avrupa yeni döneme hazır

AB, Rus gazı bağımlılığını sonlandıracak yasa teklifinde sona geldi. 1 Ocak 2028 itibarıyla Rus gazı kullanımının fiilen sona ermesi bekleniyor. AB'de Rus gazı payı ciddi şekilde gerilirken boşluğu LNG ayağında ABD ve Katar, boru gazı ayağında ise Norveç doldurdu.
Rusya-Ukrayna savaşı sonrası Avrupa Birliği (AB), Rusya'dan gaz ve petrol ithalatını kademeli olarak sonlandırmayı hedefleyen bir yasa teklifi hazırlıyor. Yasa teklifi kapsamında ise Rus gazı kullanımının 2028 itibarıyla sona ermesi bekleniyor.
Rus gazının, Sovyetler Birliği'nden Avrupa'ya taşınması için 1964'te faaliyete geçen Druzhba Boru Hattı'yla başlayan ve Yamal-Avrupa, Soyuz, Kuzey Akım ve TürkAkım gibi boru hatlarıyla devam eden serüveni, Şubat 2022'de patlak veren Rusya-Ukrayna Savaşı'nın akabinde AB'nin Moskova yönetimine getirdiği yaptırımlarla son bulma aşamasına geldi.
GAZ İHRACI 4 YILDA YARI YARIYA DÜŞTÜ
AB, 2021'de yıllık 413 milyar metreküp gaz tüketiyordu. Bu dönemde AB'ye 150 milyar metreküp gaz ihraç eden Rusya, savaş öncesi dönemde AB'nin toplam gaz ithalatının yüzde 45'ini karşılıyordu.
Savaşın başladığı Şubat 2022'den sonra ise Moskova yönetimine yönelik ilk yaptırım paketini devreye alan AB, Rus gazının Avrupa'daki gaz depolama tesislerine erişimini yasakladı. Eylül 2022'de meydana gelen patlama sonucu Kuzey Akım 1 ve 2 boru hatları atıl duruma düşerken, Rus gazının boru hatlarıyla AB'ye sevkiyatı ciddi yara aldı.
GAZ İTHALATINI TAMAMEN SONLANDIRACAK
AB, Ukrayna üzerinden yapılan gaz sevkiyatının 1 Ocak 2025'te sona ermesiyle, Rusya'dan yarım asrı aşkın süredir devam eden gaz ithalatını tamamen sonlandırmaya bir adım daha yaklaştı.
AB toplam boru gazı ve LNG ithalatı 2021'de 336 milyar metreküp, 2022'de 333 milyar metreküp, 2023'te 289 milyar metreküp ve 2024'te 273 milyar metreküp olarak gerçekleşti. Rusya'dan AB'ye 2021'de 150,2 milyar metreküp, 2022'de 78,8 milyar metreküp, 2023'te 42,9 milyar metreküp ve 2024'te 51,6 milyar metreküp LNG ve boru gazı ihraç edildi.
Bu yıl Rusya'dan AB'ye LNG ve boru gazı sevkiyatının toplam 36,5 milyar metreküp olması öngörülüyor.
AB'nin ithal ettiği gazda Rusya'nın payı 2021'de yüzde 45 seviyesindeyken 2024'te yüzde 19'a düştü. Ukrayna üzerinden gelen gaz miktarının bu yılın başında sona ermesiyle bu oranın yüzde 13'e kadar gerilemesi bekleniyor.
RUS GAZI YERİNE ABD, KATAR GAZI
Gaz tüketimini istikrarlı şekilde düşürmeye çalışan AB'nin enerji sepetinde Rus gazının payı ciddi şekilde gerilerken, kesilen Rus gazının oluşturduğu boşluğu LNG ayağında ABD ve Katar, boru gazı ayağında ise Norveç doldurdu.
Norveç'ten gelen gazın payı 2021-2024 sürecinde yüzde 29,2'den yüzde 49,6'ya yükseldi. ABD'den gelen LNG'nin payı aynı dönemde yüzde 20'lerden yüzde 45'e ulaştı.
Rus gazını Avrupa'ya taşıyan Kuzey Akım 1, Kuzey Akım 2 ve Yamal-Avrupa boru hatlarının kullanıma kapatılması ve Ukrayna'dan gaz sevkiyatının durmasıyla Türkiye, TürkAkım Boru Hattı'yla tek geçiş güzergahı olarak ön plana çıkıyor.
2028 SON TARİH
AB Komisyonu, hafta başında Rusya'dan gaz ve petrol ithalatını kademeli şekilde bitirecek bir yasa teklifi hazırladı. Teklife göre, üye ülkelerde Rusya kaynaklı boru gazı ve LNG aşamalı olarak kullanımdan kaldırılacak.
İthalat yasağı kapsamında, yeni sözleşmelerle Rusya'dan gaz alımı 1 Ocak 2026'da sona erecek, 17 Haziran 2025'ten önce imzalanan kısa vadeli sözleşmeler kapsamındaki gaz ithalatı 17 Haziran 2026'ya kadar devam edecek.
Ayrıca, denize kıyısı bulunmayan ülkelerin uzun vadeli sözleşmeler kapsamında yaptığı boru gazı teslimatlarına 2027 sonuna kadar izin verilecek.
Böylece, 1 Ocak 2028'de AB'nin Rus gazı kullanımı fiilen sona ermiş olacak.
Söz konusu yasa teklifinin yürürlüğe girmesi için, AB Konseyi'nde üye ülkelerin "nitelikli çoğunluk"la onay vermesi ve Avrupa Parlamentosu'nun da teklifi kabul etmesi gerekiyor.
Macaristan ve Slovakya, enerji fiyatlarını artıracağı gerekçesiyle Rus gazına yönelik bir alım yasağına karşı çıkıyor. Ancak Konsey'in bu tür kararları nitelikli çoğunlukla alma yetkisi, itiraz eden ülkelerin veto hakkı olmadan sürecin ilerlemesine imkan tanıyor.
Bu durum, Macaristan ve Slovakya gibi muhalif ülkeleri baypas etme girişimi olarak değerlendiriliyor.