ABD Büyükelçisi Barrack, Türkiye Today analizini paylaştı! Trump Doktrini Suriye’de kök salıyor

ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, Türkiye Today’de yayımlanan “Trump doktrini Suriye'de kök salıyor” başlıklı analiz yazısını sosyal medya hesabından paylaşarak içeriğine doğrudan dikkat çekti. Analizde yer alan değerlendirmeler, Washington’un bölgeye yönelik yaklaşımında yaşanan paradigma değişimini yeniden gözler önüne serdi.
ABD’nin yeni Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, ABD’nin Orta Doğu politikalarındaki dönüşüme dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Türkiye Today platformunda yer alan analizde, Barrack’ın mesajlarının yalnızca diplomatik değil, tarihsel ve stratejik bir paradigma değişimini yansıttığına dikkat çekildi.
Analizde şu ifadeler öne çıktı:
"Barrack’ın açıklamaları, ABD Başkanı Donald Trump’ın Körfez turu sırasında Riyad’da yaptığı konuşmayla eş zamanlı yayımlandı. Barrack, 'Sözde ulus inşacıları, inşa ettiklerinden çok daha fazla ulusu harap ettiler' diyerek Batı müdahaleciliğini açık bir dille eleştirdi. Bu sözler, ABD’nin Suriye’ye yönelik yaklaşımını yalnızca taktiksel değil, yapısal olarak değiştirdiğini ortaya koyuyor."
SYKES-PİCOT ANLAŞMASI: TARİHİ BİR HATA
Büyükelçi, 1916 Sykes-Picot Anlaşması’nı “nesillere zarar veren emperyal bir tasarım” olarak nitelendirmişti.
Yazıda "Orta Doğu'da Sykes-Picot sonrası dönem" başlığı altında şu ifadelere yer verildi:
" İngiltere ve Fransa arasında Osmanlı Orta Doğusunu bölmek için yapılan gizli bir anlaşma olan 1916 Sykes-Picot Anlaşması hakkında Büyükelçi, anlaşmayı nesillere zarar veren emperyal bir tasarım olarak tanımlıyor ve mirasını tekrarlamama sözü veriyor."
"ABD ARTIK KENDİSİNİ ORTA DOĞU'NUN SİYASİ HARİTASININ DIŞ MİMARI OLARAK GÖRMÜYOR"
Analiz şöyle devam etti:
"Bu açık eleştiri, tarihsel düşüncenin ötesine geçmektedir. Bir politika duruşunu temsil ediyor: ABD artık kendisini Orta Doğu’nun siyasi haritasının dış mimarı olarak görmüyor. Bunun yerine, yerel dinamiklere dayanan ve bölgesel sahiplenme ile desteklenen çözümleri teşvik etmeye çalışıyor."
ABD’nin Orta Doğu’daki angajmanında köklü bir değişim yaşandığına dikkat çeken yazar şu ifadeleri kullandı:
"Açıklamada ifade edildiği şekliyle 'Batı müdahalesinin' sona ermesi, izolasyonizm ya da eylemsizlikle karıştırılmamalıdır. Reddedilen şey stratejik müdahalenin kendisi değil, tüm ulusları sıfırdan yeniden tasarlamanın maliyetli ve idealist projesidir. Trump'ın ABD'si Grönland'da, Panama'da ya da başka bir yerde angaje olmaya istekli olsa da, artık yurtdışında anayasal çerçeveleri ya da toplumsal modelleri dikte etmeye çalışmıyor."
DİPLOMASİ VE EKONOMİ ÖN PLANDA
Analizde, bu yeni yaklaşımın Suriye özelinde ne anlama geldiği de şöyle açıklandı:
"Suriye örneğinde bu, askeri varlık ya da rejim değişikliği operasyonlarından ziyade diplomatik ve ekonomik araçlarla toparlanma ve yeniden inşa çabalarını desteklemek anlamına geliyor. Vurgu artık yaptırımların sona erdirilmesi, insanlara yatırım yapılması ve Türkiye, Körfez ve Avrupa da dahil olmak üzere bölgesel ortaklarla birlikte çalışılması yönündedir."
"ASKERİ ÇIKIŞ VE ASYA-PASİFİK ODAKLILIK HEDEFİYLE ÖRTÜŞÜYOR"
Türkiye Today analizinde, bu politikanın Trump’ın uzun süredir takip ettiği stratejik ağırlık merkezini değiştirme planıyla uyumlu olduğu vurgulandı:
"Böyle bir Orta Doğu politikası inşa etmek, Trump'ın ilk döneminden bu yana sürdürdüğü ağırlık merkezini değiştirme, bölgeden askeri olarak çıkma ve Asya-Pasifik'e odaklanma hedefi için elzemdir."

"ABD, BATI'NIN MİRASINDAN UZAKLAŞMA ÇABASINDA"
Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Levant Çalışmaları Koordinatörü Oytun Orhan, ABD’nin açıklamasını değerlendirdi. Türkiye Today’in aktardığına göre Orhan, şunları söyledi:
"Amerika kendisini bölgedeki birçok sorunun temelinde yatan Sykes-Picot sisteminin mirasından ayırmaya çalışıyor. Geleneksel olarak ABD her zaman Batı çerçevesi içinde görülüyordu, ancak şimdi kendisini farklı bir şekilde konumlandırıyor ve neredeyse asıl hatanın İngiltere ve dönemin diğer Avrupalı güçlerinde olduğunu ima ediyor gibi görünüyor."
Türkiye Today analizine göre, ABD Başkanı Donald Trump, ne zaman Suriye hakkında konuşsa ya Türkiye'den ya da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan bahsediyor.
Analizde şu ifadeye yer verildi:
"Büyükelçinin Türkiye ile yakın işbirliğine atıfta bulunması, Ankara'nın Suriye konusunda uzun süredir devam eden endişelerini gidermeye yönelik bir mesaj olarak görülüyor. Türkiye sürekli olarak Suriye'nin sınırlarının korunmasına öncelik vermiş ve ülkeyi parçalayabilecek yabancı dayatması modellere karşı çıkmıştır."
Washington’un Türkiye’yi yalnızca Avrupa ya da Körfez ülkeleriyle sınırlı bir denklemde değil, eşit bir paydaş olarak konumlandırdığı belirtildi. Analiz şu şekilde devam etti:
"Washington, Türkiye'yi -sadece Avrupa ya da Körfez ülkelerini değil- eşit bir paydaş olarak tanıyarak, Ankara'nın bölgesel diplomasi ve güvenlikteki merkezi rolünü yansıtan yeniden ayarlanmış bir ortaklığın sinyalini veriyor."
"BU MESAJ YENİ BİR DÜZEN İNŞASININ HABERCİSİ"
Türkiye Today, ORSAM Levant Çalışmaları Koordinatörü Oytun Orhan’ın görüşlerine de yer verdi. Orhan şunları kaydetti:
"ABD büyükelçisinin aynı zamanda Suriye özel temsilcisi olması, Türkiye ile yakın çalışma niyetinin açık bir göstergesi. Bu mesaj, ABD'nin bölgesel aktörler aracılığıyla yeni bir düzen inşa etme düşüncesindeki değişimi yansıtıyor. Ancak bu durum Washington'u bölgedeki sorumluluklarından muaf tutmuyor."

YENİDEN DÜZENLEME, BAĞIŞLAMA DEĞİL
İstanbul merkezli düşünce kuruluşu EDAM’ın direktörü ve Carnegie Europe’da kıdemli araştırmacı olan Sinan Ülgen, Sykes-Picot sonrası düzenin etkilerine ve bugün gelinen noktaya dair şunları söyledi:
"Sykes-Picot'nun getirdiği sorunlar bu coğrafyayı kesinlikle etkiledi, ancak bunu geride bıraktık. Şimdi asıl mesele bu bölgedeki devletlerin kendi toprak bütünlükleri içinde işlevsel olup olamayacaklarıdır."
Ülgen ayrıca şu değerlendirmede bulundu:
"ABD'nin Suriye'nin toprak bütünlüğüne yaptığı vurguyu da önemli buluyorum. Güneyde bu toprak bütünlüğüne zarar veren bir başka devleti, yani İsrail'i de sorgulamalıyız."
WASHİNGTON'UN YENİ ORTAKLIK HARİTASI
Analizde, ABD’nin uzmanların işaret ettiği bu noktaya nasıl tepki vereceğinin henüz belirsiz olduğuna dikkat çekildi. Şu ifadelere yer verildi:
"Trump'ın Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile yakınlaşmasından bu yana İsrail'in Suriye içindeki saldırıları gözle görülür bir şekilde azaldı. Büyükelçinin açıklaması aynı zamanda bir kez daha Washington'un bölge ülkeleriyle çalışma konusunda tüm maliyetleri üstlendiği bir dönemin sona erdiğine işaret ediyor ve gelecekteki ortakların isimlerini veriyor."