Gazze Mahkemesi'nin sonuç bildirisi yayınlandı: Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkı tartışılmaz

Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Dünya Haberleri  / Türkiye Gazetesi

İsrail’in Gazze’de işlediği savaş suçlarını ortaya çıkarmak amacıyla kurulan sivil girişim Gazze Mahkemesi'nin (Gaza Tribunal) Saraybosna'daki sonuç bildirisinde İsrail'in Gazze'de işlediği soykırım suçu kesin bir dille kınandı. Bildiride, Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkının tartışmaya açık olmadığı, "apaçık ve temel bir hak" olduğu vurgulandı.

HABER MERKEZİ - İsrail'in saldırıları altındaki Gazze'de yaşananların hukuki, siyasi ve etik boyutlarını ele almayı hedefleyen sivil girişim Gazze Mahkemesi’nin Bosna Hersek’teki oturumu 3. gününde sona erdi. Başkent Saraybosna düzenlenen oturumlar, Saraybosna Bildirisi’nin yayınlanması ile tamamlandı.

Bildiriyi, Gazze Mahkemesi girişimi üyesi Prof. Dr. Penny Green okudu.

Gazze Mahkemesi'nin sonuç bildirisi yayınlandı: Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkı tartışılmaz - 1. Resim

Bildiri ile Filistin'de süregelen soykırıma karşı ahlaki öfke ve Filistin halkıyla dayanışma beyanında bulunarak, İsrail’in işlediği savaş suçlarının durdurulması ve faillerin hesap vermesi çağrısında bulunuldu. Bildiride ayrıca adil bir uluslararası düzenin inşası için küresel sivil toplumun birlikte hareket etmesi gerektiğini vurgulandı.

"GAZA TRIBUNAL" SONUÇ BİLDİRGESİNDEN ÖNEMLİ MESAJLAR

Gazze Mahkemesi girişimi tarafından yayınlanan deklarasyondan öne çıkan maddeler şöyle:

* Gazze Mahkemesi üyeleri olarak, 26-29 Mayıs 2025 tarihlerinde Saraybosna'da bir araya gelerek, Filistin'de süregelen soykırıma karşı ahlaki öfkemizi ve Filistin halkına olan dayanışmamızı beyan ediyoruz. Soykırımın sona erdirilmesi, faillerin ve faillere yardım edenlerin hesap vermesi, mağdurların zararlarının giderilmesi, daha adil bir uluslararası düzen inşası ve özgür bir Filistin için küresel sivil toplumla birlikte çalışmaya olan bağlılığımızı ifade ediyoruz.

* İsrail hükümetinin on yıllardır süregelen politikalarını, yerleşimci sömürgecilik, etnik-üstüncülük, apartheid, ırk ayrımı, zulüm, yasa dışı yerleşimler, geri dönüş hakkının reddi, toplu cezalandırma, gözaltı, eziyet, insanlık dışı muamele, yargısız infazlar, sistematik cinsel şiddet, yıkımlar, zorla yerinden etme, etnik temizlik, zorunlu demografik değişiklik, açlığa mahkum etme ve tüm ekonomik ve sosyal hakların sistematik olarak reddi ve imha politikalarını kınıyoruz.

Gazze Mahkemesi'nin sonuç bildirisi yayınlandı: Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkı tartışılmaz - 2. Resim

* İsrail rejiminin Filistinlilerin hayatlarını, topraklarını ve geçim kaynaklarını sistematik olarak harap etmesinden, gıda, su, sağlık, eğitim, barınma, kültür, camiler, kiliseler, yardım kuruluşları, mülteci kamplarının kasıtlı şekilde yok edilmesinden ve sağlık çalışanı, gazeteciler, yardım personeli, BM çalışanları ve sivillerin kasıtlı olarak hedef alınmasından dehşete düşmüş durumdayız.

"İSRAİL'İN GAZZE'NİN İŞGALİNE SON VERMESİNİ TALEP EDİYORUZ"

* İsrail ordusunun derhal geri çekilmesini, soykırıma, tüm askeri harekata, zorla yerinden edilmelere, Gazze'nin işgaline ve Batı Şeria'daki hareket kısıtlamasına son vermesini talep ediyoruz. Gözaltı merkezlerindeki tüm tutukluların derhal ve koşulsuz serbest bırakılması çağrısında bulunuyoruz. Gazze'ye kitlesel insani yardımın herhangi bir kısıtlama olmadan yeniden başlatılması konusunda ısrar ediyoruz. İsrail ordusunun Lübnan ve Suriye topraklarından tamamen çekilmesini de çağrısında bulunuyoruz.

* BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) ve diğer insani yardım çalışanlarının karalanmasına son verilmesi, UNRWA ve diğer insani yardım kuruluşlarının Gazze ve Batı Şeria'nın tüm bölgelerine serbest erişiminin sağlanması, BM ve insani yardım tesislerine verilen zararın İsrail rejimi tarafından tazmin edilmesi ve Filistin halkına tam tazminat ve telafi sağlanması çağrısında bulunuyoruz. UNRWA ve diğer insani yardım çalışanları ile ailelerine yönelik taciz, kaçırma, işkence ve öldürme eylemlerine ilişkin tam hesap verilebilirlik talep ediyoruz.

Gazze Mahkemesi'nin sonuç bildirisi yayınlandı: Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkı tartışılmaz - 3. Resim

"TÜM HÜKÜMETLERİ İSRAİL'İN SALDIRILARINI SONA ERDİRMEK İÇİN HAREKETE GEÇMEYE ÇAĞIRIYORUZ"

* Tüm hükümetleri, bölgesel ve uluslararası kuruluşları, son 19 ay boyunca devam eden eylemsizlik skandalına son vermeye, İsrail'in saldırı ve kuşatmasını sona erdirmek için acilen harekete geçmeye, uluslararası hukuku korumaya ve failleri hesap verdirmeye çağırıyoruz. Hükümetlerin soykırımdaki devam eden suç ortaklığını ve birçok medya kuruluşunun soykırımı örtbas etme ve Filistin karşıtı ırkçılık yayma konusundaki rolünü kınıyoruz.

* Batı hükümetleri, polis teşkilatları, özel sektör ve eğitim kurumları tarafından insan hakları savunucuları ve aktivistlere yönelik zulüm ve baskı dalgasını kınıyoruz. Zulme rağmen sesini yükseltenleri saygıyla anıyoruz ve ifade, düşünce, toplanma ve örgütlenme özgürlüklerinin tam olarak korunmasında ısrar ediyoruz.

* Filistin halkının haklarını savunan veya İsrail rejiminin uygulamalarını kınayan herkesi "antisemitist" ya da "terör destekçisi" olarak karalama taktiğini reddediyoruz. Bu şekilde karalananlarla dayanışma içinde olduğumuzu belirtiyoruz. Her türlü ırkçılıkla mücadelenin, İslamofobi, Arap ve Filistin karşıtı ırkçılık, antisemitizm, Siyonizm, apartheid rejimi ve yerleşimci-sömürgecilik dahil olmak üzere tüm baskı biçimlerinin eşit şekilde reddini gerektirdiğine inanıyoruz.

* İsrail rejiminin resmi devlet ideolojisi olan yıkıcı siyasi Siyonizm ideolojisini reddediyoruz. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne uygun olarak tüm insanların özgür, onurlu ve eşit haklara sahip doğduğunu vurguluyoruz. Tüm topraklarda dekolonizasyon, etno-üstünlükçü düzene son verilmesi ve siyasi Siyonizmin yerine eşit insan haklarına dayalı bir düzen getirilmesi çağrısında bulunuyoruz.

* Yüz yılı aşkın süredir zulme maruz kalan Filistin halkının cesur direnişinden ve dünya genelindeki dayanışma hareketinden ilham alıyoruz. Bu dayanışmanın içinde, İsrail rejimini temsil etmediklerini belirten binlerce Yahudi aktivistin ilkesel savunuculuğu ve şiddetsiz eylemleri de yer almaktadır.

Gazze Mahkemesi'nin sonuç bildirisi yayınlandı: Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkı tartışılmaz - 2. Resim

* Filistin halkının, uluslararası hukukta tanındığı ve BM Güvenlik Konseyi tarafından teyit edildiği şekilde, yabancı işgale, sömürge egemenliğine, apartheid rejimine ve saldırganlığa karşı, silahlı mücadele de dahil olmak üzere direnme hakkını tanıyoruz. Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkının, istisnaya tabi olmayan ve tüm devletler için bağlayıcı evrensel bir kural (jus cogens ve erga omnes) olduğunu hatırlatıyoruz.

* Kendi kaderini tayin hakkının siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel özerkliği, geri dönüş hakkı, tam tazminat, doğal kaynaklar üzerinde kalıcı egemenlik ve saldırıya karşı korunma gibi temel unsurları içerdiğini kabul ediyoruz. Filistinlilerin iradesine ve liderliğine saygı duyuyor ve destekliyoruz. Uluslararası siyasetin ve kurumların gidişatından ve soykırım ve apartheid rejimini eleştiren kurumlara yönelik saldırılardan endişe duyuyoruz.

"FİLİSTİN HALKININ SAVUNMASIZ BIRAKILDIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ"

* İnsan hakları, halkların kendi kaderini tayin hakkı, barış ve hukukun üstünlüğü gibi ilkelerin çıkarcı siyaset uğruna feda edildiğini ve Filistin halkının savunmasız bırakıldığını düşünüyoruz. Ancak farklı bir dünyanın mümkün olduğuna inanıyoruz ve bu dünyayı kurmak için mücadele edeceğimizi ilan ediyoruz.

* İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana kurulan, insan haklarını merkeze alan uluslararası normatif düzenin, İsrail rejiminin Batılı müttefiklerinin bu sisteme karşı sürekli saldırıları nedeniyle çökme tehlikesiyle karşı karşıya olduğundan endişe duyuyoruz. Bu saldırıya karşı duracağımıza ve insan haklarının hukukla yönetildiği bir dünya inşa etme mücadelesini koruyacağımıza söz veriyoruz. Bu mücadelenin Filistin özgürlüğü için verilen mücadeleyle başlaması gerektiğini belirtiyoruz. Uluslararası sistemin yapısal zayıflıklarının ve adaletsizliklerinin reformdan geçirilmesi ve düzeltilmesi gerektiğine inanıyoruz.

* İsrail rejiminin tecrit edilmesi, kontrol altına alınması ve hesap vermesi için evrensel boykot, yatırımların geri çekilmesi, yaptırımlar, askeri ambargo, uluslararası örgüt üyeliklerinin askıya alınması ve suçluların yargılanması gibi adımların derhal atılmasını talep ediyoruz. Savaş suçları, insanlığa karşı suçlar, soykırım veya ciddi insan hakları ihlallerine karışan tüm İsrailli siyasi ve askeri liderlerin, askerlerin ve yerleşimcilerin bireysel ceza sorumluluğunu talep ediyoruz. İsrail rejiminin suçlarına ortaklık eden tüm kişi ve kurumsal aktörlerin de hesap vermesi gerektiğini savunuyoruz.

* Uluslararası Adalet Divanı'nı (UAD), İsrail rejimine karşı yürütmekte olduğu tarihi soykırım davası ve İsrail işgalinin hukuksuzluğuna dair tavsiye görüşü bulguları için takdir ediyoruz. Mahkemenin, Filistin halkının zalimleriyle müzakereye bağlı olmadığına ve tüm devletlerin İsrail'in işgal rejimiyle anlaşma, ekonomik ilişki, ticaret, yatırım veya diplomatik ilişkiler kurmaktan kaçınmakla yükümlü olduğuna dair bulgularını memnuniyetle karşılıyoruz. Güney Afrika'nın İsrail rejimine karşı soykırım davasını UAD'ye taşıyan kararlı tutumunu takdir ediyoruz.

"TÜM DEVLETLERİ İSRAİL'E KARŞI GEÇİCİ TEDBİRLERİ UYGULAMAYA ÇAĞIRIYORUZ"

* Tüm devletleri, İsrail'e karşı soykırım davasında UAD tarafından kabul edilen tüm geçici tedbirlerin uygulanmasını sağlamaya, Temmuz 2024 tarihli tavsiye görüşüne tam olarak saygı göstermeye, BM Genel Kurulu'nun ilgili kararına uymaya, İsrail rejimiyle tüm silah ticaretini sona erdirmeye ve bu rejime yaptırım uygulamaya çağırıyoruz. Dünya genelindeki sivil toplum örgütlerine ve toplumsal hareketlere, UAD'nin Filistin'le ilgili karar ve görüşlerini desteklemek üzere kampanyalar başlatma ve hükümetlerine baskı yapma çağrısında bulunuyoruz.

* Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) İsrail rejiminin iki üst düzey yetkilisi hakkında tutuklama emri çıkarmasını takdir ediyoruz. Mahkemeyi, süreçleri hızlandırmaya ve diğer İsrailli failler hakkında da ek tutuklama emirleri çıkarmaya çağırıyoruz. Tüm UCM taraf devletlerini, bu failleri tutuklama ve teslim etme yükümlülüklerini yerine getirmeye davet ediyoruz. ABD'den UCM'ye yönelik tüm yaptırımları kaldırmasını ve adaletin önünü tıkayan her türlü müdahaleye son vermesini talep ediyoruz.

Gazze Mahkemesi'nin sonuç bildirisi yayınlandı: Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkı tartışılmaz - 3. Resim

* BM İnsan Hakları Konseyi'nin bağımsız özel raportörlerine, uzman katkıları ve İsrail rejimini hesap vermeye çağıran güçlü duruşları nedeniyle minnettarlığımızı ifade ediyoruz. Kendilerini BM'nin vicdanı olarak gördüğümüzü ve BM ile tüm üye devletleri bu görev sahiplerini savunmaya ve desteklemeye çağırdığımızı belirtiyoruz. UNRWA başta olmak üzere, Filistin halkının haklarını savunmak ve soykırımdan kurtulanlara yardım sağlamak için hareket eden BM kuruluşlarını gösterdikleri ilkeli eylemler nedeniyle takdir ediyoruz.

* Dünyanın tehlikeli bir uçuruma doğru sürüklendiğine ve bu uçurumun ön cephesinin Filistin olduğuna inanıyoruz. Geçen 19 ayda yaşanan olaylar ve değerlendirmelerimiz, çoğu ülkenin Filistin halkının haklarını savunmada ve İsrail rejiminin soykırımına karşılık vermede yetersiz kaldığına bizi ikna etmiştir.

* Adalet mücadelesinin artık dünyanın her yerindeki vicdan sahibi insanlara, sivil topluma ve toplumsal hareketlere düştüğüne inanıyoruz. Bu nedenle, gelecek aylardaki çalışmalarımızı bu zorluğun üstesinden gelmeye adayacağız. Filistin halkının hayatının ve uluslararası ahlaki ve hukuki düzenin tehlikede olduğunu ve başarısız olmamamız gerektiğini vurguluyoruz.

GAZZE MAHKEMESİ (GAZA TRIBUNAL) NEDİR?

Gazze Mahkemesi (Gaza Tribunal), Kasım 2024'te Londra'da "uluslararası toplumun Gazze'de uluslararası hukuku uygulamada tamamen başarısız olması" gerekçesiyle kurulan bir akademisyen, entelektüel, insan hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri koalisyonundan oluşuyor.

GAZZE MAHKEMESİ’NİN AMACI NEDİR?

İnsani ve vicdani amaçlarla kurulan bir halk mahkemesi olan Gazze Mahkemesi temel olarak 7 Ekim'in ardından İsrail tarafından işlenen ciddi insan hakları ihlalleri ve soykırım dahil uluslararası suçlara ilişkin iddiaları araştırmak ve değerlendirmek amacıyla bir araya geldi. Gazze Mahkemesi, sömürgeci soykırım, soykırım modelleri, apartheid, zorunlu nüfus transferi, sivillerin korunması, BM sisteminin yetersizlikleri ve protestoların kriminalleştirilmesi gibi konuları ele alıyor.

Mahkeme üyeleri, İsrail'in Gazze'de soykırım ve savaş suçu işlediği gerekçesiyle gıyabında yargılanacağını belirtiyor. Gazze Mahkemesi'nin amacı, Filistin halkına yönelik ağır insan hakları ihlallerini gündeme taşıyarak uluslararası toplumun dikkatini çekmek, İsrail'in devam eden savaş suçlarına ilişkin hesap verebilirlik eksikliğini gidermek ve bu suçlardan etkilenen bireylerin ve sivil toplum örgütlerinin tanıklıklarını dinlemek olarak açıklanmıştı.

"NİHAİ DEKLARASYON  İSTANBUL'DA VERİLECEK"

TurkiyeGazetesi.com.tr’ye konuşan Gazze Mahkemesi Proje Koordinatörü Ahmet Köroğlu, "Bu suça karıştığı düşünülen kişi ve kurumlar dinlenecek, raporlar, kanıtlar değerlendirilecek. Nihai deklarasyon da ekim ayında İstanbul’da açıklanacak." ifadelerini kullandı.

Kaynak: Türkiye Gazetesi

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Ahmet29 Mayıs 2025 16:31

Allahuteala bu mahkeme üyelerine önce hidayet sonrada razı olsun çoğu müslüman ülke liderlerinden daha vıcdanlı daha merhametliler körfez ülkeleri abd yi fonluyorlar abd de israile milyonlarca bombayı bedava gönderiyor nasıl olsa parasını suuddan bea den katardan ummandan aldı yazıklar uğraya.

Sonraki Haber Yükleniyor...