Boğaz, İran’ın tekelinde değil! Şok beklentileri gerçek olmadı

İran Meclisinin, Hürmüz Boğazı’nın kapatılmasını onaylamasının ardından gözler bu konuda son sözü söyleyecek olan İran’ın dinî lideri Ali Hamaney’e çevrildi.
EMRAH ÖZCAN ANKARA - Prof. Dr. Levent Aydın, BM Deniz Sözleşmesi’ne göre, uluslararası deniz trafiğine açık bir boğaz statüsünde olduğu için Hürmüz Boğazı’nın kapatılmasının İran’ın tekelinde olmadığını ifade etti. Gazetemize konuşan Aydın “Boğaz, İran ve Umman’ın kontrolünde uluslararası bir su yolu olup gemilere kesintisiz geçiş hakkı tanır. Kapatma, hukuken geçersiz ve fiilen savaş sebebi sayılabilir. İran sözleşmeye taraf olmazsa bile. Kısa vadeli kapatmalar ekonomiden ziyade piyasaları etkiliyor. Özellikle enerji piyasaları bizim gibi enflasyonla mücadele eden ülkeler için önem arz ediyor. Bazı finans kuruluşların 120 dolara kadar çıkabileceğine dair şok beklentileri gerçek olmadı. Zaten piyasalar bunu daha önce fiyatladı. Ben fiyatlarda anlış şok beklemiyorum. Kapanma, OPEC ülkelerini etkilese de başta Rusya olmak üzere diğer ülkelerin genişleme kapasitesi var. Tabii bir anda kısa vadede hemen üretim artmaz ama hazır stoklar kullanılabilir. Zaten Boğaz, çok uzun süre kapatılamaz. 2011’de bu denendi ama olmadı” dedi.
DOĞALGAZ PETROLDEN ÇOK DAHA ÖNEMLİ
Tarihten gelen alışkanlıkla önce petrol fiyatlarının odağa konulduğunu söyleyen Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Aydın “Aslında 2022 yılı gösterdi ki doğalgaz fiyatları enflasyonu petrolden daha fazla etkiliyor. Bizim doğalgazı düşünmemiz lazım. Kışa hazırlık gerek. Çünkü artık doğalgaz petrol türevi değil, ayrı bir piyasası oluştu. Özellikle sanayide, konutta ve elektrik üretiminde çok önemli hâle geldi. Mesela, Katar LNG konusunda dünyanın en büyük kapasitesine sahip ülkesi ve önde gelen müşterileri Çin, Japonya, Güney Kore, Hindistan, Almanya. Dolayısıyla Boğaz'dan milyarlarca metreküp gaz taşınması gerekiyor. Onu taşıyacak başka bir yol da yok” ifadesini kullandı.
SAVAŞ UZARSA HEM ABD HEM TÜRKİYE ETKİLENİR
Petrolün 60 dolarda seyretmesinin Türkiye’nin enflasyonla mücadelesine büyük katkı verdiğini, fakat fiyatın 90 dolarların üzerine çıkıp o seviyelerde kalmasının beklentileri bozacağını dile getiren Prof. Aydın "Sadece Türk ekonomisi değil Amerika’da da huzursuzluk oluşturur. Her ne kadar kendine yeterli petrolü olsa da ABD vatandaşının akaryakıt fiyatlarına duyarlılığı bizden daha fazla. Çünkü petrol ve doğalgaz fiyatları uluslararası piyasada belirleniyor. Şu anda yatışmış olsa da ülkede hükümete karşı tepkiler var. Savaş uzun sürerse, savunma harcamaları artan ABD ekonomisi etkilenir. Türkiye ise yatırımların azalması, turizm gelirlerinde düşüş gibi risklerle yüz yüze gelir. Bizim kuru istikrarlı tutmamız gerek. Başarırsak, ekonomimizin en kırılgan yönünü çözmüş oluruz ama bu ortamda son derece zor olabilir" dedi.