Bakan Güler açıkladı! Yerli ve milli uçak KAAN'a yoğun ilgi var: Bir ülke ile daha anlaşma imzalanmak üzere

Düzenleyen:
- Güncelleme:
Bakan Güler açıkladı! Yerli ve milli uçak KAAN'a yoğun ilgi var: Bir ülke ile daha anlaşma imzalanmak üzere

GÜNDEM Haberleri

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, yerli ve milli uçak KAAN projesine ilişkin yaptığı açıklamada 'F-35'i bize vermediler. Bu bizi kendi uçağımızı yapmak konusunda teşvik etti. Bir nevi bize iyilik yaptılar. Biz de Kaan'ı üretiyoruz." dedi ve Azerbaycan ile anlaşma imzalandığını açıkladı. Bakan Güler, Pakistan ile de imzalanmak üzere olduğunu belirterek bir ülke ile daha anlaşmanın yakın olduğunu belirtti..

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Güler, Pençe Kilit Operasyonu bölgesinde hain terör örgütü PKK’ya yönelik harekatları hakkında bilgi verdi. ABD’den istenilen F-16’lardaki son durumu açıklayan Bakan Güler, yerli ve milli savunma sanayiindeki gelişmeleri de açıkladı. Türk Savunma sanayisi çok hızlı bir şekilde gelişmeye devam ettiğini söyleyen Güler, 'F-35'i bize vermediler. Bu bizi kendi uçağımızı yapmak konusunda teşvik etti. Bir nevi bize iyilik yaptılar. Biz de Kaan'ı üretiyoruz. Dost ve kardeş ülkeler de bu projeye ortak olmak için çaba harcıyorlar." dedi ve KAAN'ın bir ülke ile daha anlaşmaya yakın olduğunu belirtti.

'ŞEHİTLERİN KANI YERDE BIRAKILMADI, BIRAKILMAYACAK'

A Haber'e özel açıklamalarda bulunan Bakan Güler, "Pençe Kilit Harekâtı Mehmetçiğin büyük fedakârlık ve kahramanlığı ile başarılı bir şekilde devam ediyor. Harekâtın icra edildiği Zap bölgesinin terör örgütünün tahkimatının ve faaliyetlerinin yoğun olduğu bir yer olduğu biliniyordu. MİT'in raporları ve bizim tespitlerimiz de bu yöndeydi." dedi ve sözlerine şöyle devam etti:

-Bütün bunlara rağmen kahraman Mehmetçik, bu bölgenin büyük bir bölümünü temizledi. Şu anda da arama tarama faaliyetleri devam ediyor. Tüm mağara ve sığınıklara tek tek giriliyor. Bu faaliyetler icra edilirken kendilerini bekleyen sondan kaçamayacağını bilen teröristler, taciz ve saldırı girişiminde bulunuyorlar. Maalesef şehitlerimiz oluyor. Bu saldırı ve tacizlere anında gereken karşılık veriliyor. Mehmetçik silah arkadaşlarının kanını bugüne kadar yerde bırakmadı bundan sonra da bırakmayacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bu vesileyle şehitlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum.

'TERÖRİSTLER İÇİN TEK YOL TESLİM OLMAK'

-Bu bölgede son dönemde teslim olan teröristlerin görüntülerini paylaştık. Elebaşları tarafından ölüme terk edilen mağaralarda açlıktan bağırsağı delinen teröristler teslim olmayı seçiyorlar. Biz her zaman şunu söylüyoruz: Teröristler için tek yol Türk adaletine teslim olmaktır. Elebaşları bu yolun sonu olmadığını gördüler. Nitekim Karayılan'ın 6-7 ay önce sözde kendi televizyonlarında bir açıklaması var. Diyor ki: "Biz, 3-4 defa Batılı dostlarımıza artık teslim olmak ve bu işi bitirmek istiyoruz dedik. Ama onlar her defasında bize katiyen böyle bir şey olamaz, çatışmaya devam edeceksiniz. Biz de sizi desteklemeye devam edeceğiz." dediler.

Teröristler ve onların uşaklık ettikleri karanlık şer odaklarına karşı biz de diyoruz ki; kim nasıl destek verirse versin asil milletimizi terör belasından kurtarmakta azimliyiz ve kararlıyız. Bunun için gereken güç ve kudrete de sahibiz.

ABD'DEN TALEP EDİLEN F-16'LARDA SON DURUM

ABD'den istenilen F-16'lardaki son durumu paylaşan Güler, yerli ve milli savunma sanayiinde ortaya konulan son çalışmaları anlattı ve "Biliyorsunuz, 40 adet yeni F-16 Viper alımı ve 79 tane de modernizasyon kiti almak istediğimizi ilettik. Süreç böyle başladı ve çoğunlukla olumlu gitti. ABD yönetimi de vermek istediğini beyan ediyor. Ama bir kongre süreci var. Bizim kabul etmememize rağmen açık olarak ifade edilmese de ABD'de bazılarının F-16 satışını İsveç'in NATO üyeliğine bağlama eğiliminde olduğu biliniyor. Biz, her zaman güçlü Türkiye'nin güçlü NATO demek olduğunu ifade ediyoruz. Sonuç olarak ABD tarafından artık somut adımlar atılmalı ve olumlu bir sonuç beklediğimizi ifade ediyoruz." ifadelerine yer verdi.

SAVUNMA SANAYİİNDE 'YERLİ VE MİLLİ'LİK ÜRÜNLERİNİ VERMEYE BAŞLADI' 

Türk Savunma sanayisi çok hızlı bir şekilde gelişmeye devam ettiğini belirten Bakan Güler, Bakan Sayın Cumhurbaşkanımızın inatla ifade ettiği "yerli ve millî" mottosu gerçek anlamda ürünlerini vermeye başladı. Savunma sanayisi gelişen diğer ülkelerden farklı olarak ülkemizde havacılık alanındaki gelişim diğer alanlardan daha hızlı. Savunma sanayii gelişirken havacılık hiçbir zaman birden bire gelişmemiştir. Dolayısıyla bu bizim için büyük bir gurur." dedi ve şöyle devam etti:

-Türk savunma sanayii ürünlerinin çok tercih edilmesinin sebebi sahada kendilerini ispatlamış olmaları. Bizim gerçek anlamda şuanda muharebe sahasında 70-80 bin personelimiz var, her gün çatışma alanındalar. Bu silahlarımızı, hemen hemen her gün gerçek çatışma ortamında kullanıyor ve deniyoruz. TSK personelimizin fedakârlığı kadar savunma sanayiindeki personelin de fedakârlığı önemli. Savunma sanayi-ordu işbirliği ile sahadaki ihtiyaçlar ve iyileştirme önerileri de bu alandaki geliştirme faaliyetlerine yön veriyor. Bir sivil mühendis gidiyor. Muharebe sahasında uzun süre oradaki personelle bir arada bulunuyor. Hatanın nasıl düzeltileceğini düşünüyor. Mühendis sorunu sahada görmüş olarak geliyor, burada ona göre fikir yürütüyor, ona göre çalışma yapıyor. Bana göre savunma sanayiimizin avantajı burada. Sahadaki tecrübelerimizi savunma sanayi tezgâhlarına aktarabilmemiz.

'F-35'İ VERMEDİLER, BİZ DE KAAN'I ÜRETİYORUZ

-Havacılıkla ilgili ürün çeşitliliğini de arttırmaya çalışıyoruz. F-35'i bize vermediler. Bu bizi kendi uçağımızı yapmak konusunda teşvik etti. Bir nevi bize iyilik yaptılar. Biz de Kaan'ı üretiyoruz. Dost ve kardeş ülkeler de bu projeye ortak olmak için çaba harcıyorlar. Azerbaycan ile anlaşma imzalandı, Pakistan ile de imzalanmak üzere, başka ülkeler de var. Onlar da gelecekler. En kısa zamanda Hürjet'i devreye alıp genç pilotların eğitimini yerli ve millî uçağımızla yapmak istiyoruz. Türk yıldızları da semalarımızda bunlarla uçmaya başlayacak inşallah.

SİHA'lara gelince; artık bütün dünya bu ürünlerimizin kabiliyetini ve etkinliğini kabullendi. Hem TUSAŞ'ın, hem BAYKAR'ın etkili ürünleri bütün dünyada tercih edilen ürünlere dönüştü. Bütün fabrikalarımız ve üretim tesislerimiz talepleri yetiştirebilmek içini gece gündüz çalışıyor. Çünkü çok talep var. İçinde bulunduğumuz dönemde meydana gelen çatışma ve savaşlarda sivil zayiatın önlenmesi çok çok önemli. Savaşıyoruz diye her yere bomba atamayız. Bir hedefe ateş edebilmemiz için en az 7-8 kriterimiz var. Bu kriterlerin tamamının karşılandığı ilgililer tarafından onaylandıktan sonra atış yapabiliyoruz. Bizim modern SİHA'lar bize bu kriterlerin bazılarını otomatikman yapma şansı getirdi. Ve müthiş şekilde bize zaman tasarrufu sağladı.

'YUNANİSTAN İLE POZİTİF BİR DÖNEME GİRDİK'

Yunanistan ile Sayın Cumhurbaşkanımızın görüşmelerinden sonra pozitif bir döneme girdik. Bunu da sürdürmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Onlar da gösteriyorlar. Özellikle depremde Yunanistan'ın bize yardımları sonra Yunanistan'daki o üzücü tren kazası ve bizim yaptıklarımız. Daha sonra Rodos'taki yangına 2 uçak gönderdik. Bunlar olumlu havayı geliştiriyor.

Güven Arttırıcı önlemler (bilinen sorunlara dokunmadan iki toplumu, iki silahlı kuvvetleri birbirine yakınlaştırmak için alınması gereken tedbirler) kapsamında Harp Okulları arasında sportif etkinlikler gibi bazı faaliyetlere başlama konusunda iki taraf da olumlu düşünüyor. Bunu 2024'te uygulamaya başlayabiliriz. Yunanistan Savunma Bakanı deprem bölgesini gezmek istediğini ifade etti. Onunla Ağustos sonrası deprem bölgesini ziyaret edebiliriz. Sayın Dendias ile Vilnius'daki görüşmemiz çok samimiydi, çok rahat, çok güzel bir ortamda geçti.

'SURİYE MESELESİNDE TÜRKİYE SAMİMİ ŞEKİLDE BARIŞ İSTİYOR'

Dünyanın yakından izlediği Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya-Ukrayna ile yürüttüğü tahıl koridoru müzakereleri ile ilgili de dikkat çeken açıklamalar yapan Yaşar Güler, Türkiye ve Suriye meselesini de değerlendirdi. Bakan Güler'in açıklaması şu şekilde:

-Biz açıkçası Suriye'de barış istiyoruz. Suriye'de barış olması için Sayın Cumhurbaşkanımız çok samimi olarak yoğun çalışmalar yapıyor. Bunun başlangıcı olarak da kademeli görüşmeler yapıldı. Süreç en sonunda 3'lü ve 4'lü görüşmelere dönüştü. Türkiye samimi olarak barış istiyor. Ama bizim hassasiyetlerimiz var. Sınırlarımızın ve halkımızın güvenliği sağlanmadan bizim oraları terk etmemiz düşünülemez. Bu konuda Suriye Devlet Başkanı'nın da daha aklıselimle hareket edeceğine inanıyorum. Suriye'ye barış gelebilmesi için en önemli aşama ise Anayasanın yapılması ve insanların bunu kabul etmesi.

Kaynak: A Haber 

Düzenleyen:  - GÜNDEM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...