Bilim insanları 'göçük' sahasında: Heyelan riski ve siyanür tehlikesi ne durumda?

Düzenleyen: / Kaynak: Anadolu Ajansı
- Güncelleme:
Bilim insanları 'göçük' sahasında: Heyelan riski ve siyanür tehlikesi ne durumda?

Gündem Haberleri  / Anadolu Ajansı

Erzincan'da altın madeninde meydana gelen heyelan faciası için çok sayıda bilim insanı sahada incelemelerini sürdürüyor. Bölgede çatlamaların olduğunu ve yeni heyelan riskinin göz önünde bulundurulması gerektiğini kaydeden araştırmacılar "Riski dikkate alarak bu çalışmaların bir an önce bitmesi gerekiyor" dedi. Siyanür tehlikesine ilişkin ise "İlk verilere göre şu anda düşük seviyede devam ediyor" diyen uzmanlar gerekli tedbirlerin kısa, orta ve uzun vadede alındığını söyledi. 

Erzincan'ın İliç ilçesine bağlı Çöpler köyündeki altın madeninde heyelan meydana gelmiş, 9 işçi göçük altında kalmıştı. Olay sonrası 9 kişi gözaltına alınırken işçileri aramak için sahada çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. 

Öte yandan maden ocağı sahasında incelemelerde bulunan bilim insanları, ilk gözlemlerini paylaştı.

800 METRELİK ALAN KAYDI

Yeni heyelan riskine ve siyanür tehlikesine ilişkin açıklamalarda bulunan uzmanlardan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Kumral, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, madende yaklaşık 800 metre uzunluğunda, 30 metre derinliğinde ve 50 metre genişliğinde alanın kaydığını söyledi.

Bilim insanları 'göçük' sahasında: Heyelan riski ve siyanür tehlikesi ne durumda?

Hem Sabırlı Deresi'ne hem de arka tarafta yer alan terk edilmiş maden sahasının içine doğru kaymanın yaşandığını belirten Kumral, "AFAD oldukça geniş alanda çalışma yapıyor.

Gözlemlediğimiz, mümkün olduğu kadar teknoloji kullanılıyor. Uzaktan, dronlarla manyetik olarak yer altındaki alanlara yönelik tarama yapılıyor. Aynı zamanda da geniş çalışma ekibiyle hatta kendi canlarını da tehlikeye atarak toprakların üzerinde fiziksel arama gerçekleştiriyorlar." diye konuştu.

Bilim insanları 'göçük' sahasında: Heyelan riski ve siyanür tehlikesi ne durumda?

YENİ HEYELAN RİSKİ VAR MI?

Bir basın mensubunun "Yeni bir heyelan riski var mı?" sorusu üzerine Kumral, heyelan riskinin sürdüğünü, kayan bölgenin hem arka kısmında hem önünde atık sahasının bulunduğunu söyledi.

Kumral, şöyle devam etti:

Bazı çatlamalar olduğunu gözlemledik. Bu riski de göz önüne alarak bu çalışmaların bir an önce bitmesi gerekiyor, bu risk var. Ondan dolayı da siyanür gibi konular biraz daha ikinci plana atılmış vaziyette ama heyelanı da göz önüne getirdiğimiz zaman AFAD çalışanlarını da düşünmemiz gerekiyor. Yani öyle bir kontrolde gitmesi gerekiyor ki bu işin... Bir işi yapalım derken başka kötü sonuca sebebiyet vermemek için son derece tedbirli davranılıyor.

Bilim insanları 'göçük' sahasında: Heyelan riski ve siyanür tehlikesi ne durumda?

Göçük altındaki madencilerin yakınlarının acılı bekleyişi sürüyor

Kumral, DSİ ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği, İçişleri ile Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlıkları, İTÜ'den akademisyenler ve Hitit Üniversitesinden siyanür konusunda uzmanlar, sağlık ve teknoloji üniversitelerinden de bilim insanlarının alanda çalışma yürüttüğünü söyledi.

SİYANÜR TEHLİKESİ 

Mustafa Kumral, şunları kaydetti:

Tabii ki burada bir siyanür olayı var ama çevreye ne kadar etki yapar bunun araştırmaları devam ediyor. Kendilerinin buldukları ilk verilere göre şu anda düşük seviyede devam ediyor ama DSİ, bu siyanürün ortamdan uzaklaştırılması veya akarsuya, yer altı suyuna ulaşmaması için gerekli tedbirleri kısa, orta ve uzun vadede almaya çalışıyor.

Kısa vadede aldıkları tedbir, hemen o atığın alt tarafında set oluşturdular. Bu setin amacı hem kaymanın içinde bulunduğu sıvıların ortamdan uzaklaştırılması çünkü orada birikecek. Onu da sonra iç havuzlara geri pompalıyorlar. Orta vadede madenin etrafında oradaki suyu ortamdan uzaklaştıracak şekilde set kurmaya çalışıyor. Bu şekilde atıktan gelecek suların temiz şekilde başka taraftan deşarjı söz konusu olacak. Bu da bizim için son derece önemli.

'BAKANLIKLAR ŞEFFAF HAREKET EDİYOR'

Madenin uzun süredir çalışan bir maden olduğunu belirten Kumral, şöyle konuştu:

Burada insan etkisiyle yapılan bazı olumsuz şeyler var, bunu gözlemledik. Bunlar artık yargıya taşınmış vaziyette. Yargı bunu bilirkişilerle ortaya koyacaktır ama biz burada bazı olumsuzlukların olduğunu görüyoruz. Bir defa, atık sahasının hemen yanında ikinci atık sahası yapmışlar.

Bunun biraz daha eğimini ayarlayabilirlerdi. Bunu artık gözlemleyebiliyoruz. Öngörememişler diyebiliriz. Bir günlük çalışmayla 'Olay şöyle olmuştur' demek çok kolay değil. Araştırmalar devam ediyor. İncelendikten sonra ortaya konulabilir. Burada her şey şeffaf yürütülüyor. Bakanlıklar şeffaf hareket ediyorlar. Sulardan örneklemeler yapılıyor, bunlar düzenli olarak da yapılacak. Çevreye etkileri var mı yok mu, şeffaf olarak vatandaşlarla paylaşılacak. Bizler de gerekli desteği sunmaya her zaman hazırız.

Bilim insanları 'göçük' sahasında: Heyelan riski ve siyanür tehlikesi ne durumda?

Saha çalışmalarını sürdüren araştırmacılar

BÖLGEYE GELEN BİLİM İNSANLARI

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının daveti üzerine bölgeye gelip maden sahasında incelemelerini sürdüren heyette Prof. Dr. Mustafa Kumral'ın yanı sıra İTÜ Maden Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cüneyt Atilla Öztürk, Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tolga Görüm, Jeoloji Mühendisliği öğretim üyeleri Prof. Dr. İrfan Yolcubal, Doç. Dr. Ömer Ündül ve Doç. Dr. Yılmaz Mahmutoğlu, Cevher Hazırlama Mühendisliği öğretim üyeleri Doç. Dr. Hüseyin Baştürkcü ve Doç. Dr. Mustafa Özer, Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Atilla Arıkan, İTÜ Afet Yönetimi Enstitüsünden Doç. Dr. Ömer Ekmekcioğlu, Çorum Hitit Üniversitesinden Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dursun Ali Köse, araştırma görevlisi Ömer Yurdakul ve öğretim görevlisi Tuğrul Yıldırım da yer aldı.

Düzenleyen:  - Gündem
Kaynak: Anadolu Ajansı
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...