Marmara depremi için akıllara durgunluk veren teori! 7'den büyük depremler...

Marmara'da beklenen büyük deprem gündem olmaya devam ederken, Prof. Dr. Osman Bektaş yeni bir teori ortaya attı. Bektaş, denizdeki fayların 7’den küçük, karadaki fayların ise 7’den büyük depremler ürettiğini belirtti ve teorisini destekleyen depremleri tek tek saydı. İşte detaylar...
Aktif deprem kuşağında yer alan ülkemizin dört bir yanı sallanmaya devam ediyor. Son olarak 6 Şubat depremleri çok büyük yıkıma neden olurken, 'beklenen büyük İstanbul depremi' de gündemdeki yerini koruyor.
Uzman isimlerin açıklamaları birbirinden farklılık gösterirken; kimisi büyük depremin kapıda olduğunu söylüyor, kimisi ise Marmara'da büyük bir deprem meydana gelmeyeceğini. Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş ise tüm bu tartışmaların ortasında farklı bir teori ile gündem oldu.
MARMARA ÜZERİNE ÇARPICI ANALİZ
Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, Marmara Denizi’nin depremselliği üzerine yaptığı analizde, bölgedeki jeofizik yapının deprem büyüklüklerini belirlediğini açıkladı.
Sosyal medya hesabından paylaştığı jeofizik haritayla teorisini destekleyen Bektaş, Marmara’nın altındaki jeolojik farklılıkların deprem dinamiklerini nasıl etkilediğini tek tek ortaya koydu.
DENİZİN ALTINDAKİ KATMAN YÜZEYE DAHA YAKIN
Bektaş’ın teorisine göre; Marmara Denizi’nin altındaki yerin 'manto' katmanı yüzeye daha yakın. Haritada kırmızı ile gösterilen bu bölgelerde sıcak manto litosferi incelterek yaklaşık 10 km kalınlığa düşürüyor ve fayları zayıflatıyor.
'kısmen sürüklenerek' (creep) enerjilerini sık sık daha küçük depremlerle boşaltma eğilimi gösteriyor. Bektaş'a göre bu nedenle deniz içindeki depremlerin büyüklüğü 7'yi geçmiyor.
KARADAKİ SOĞUK VE KALIN KABUK
Haritada mavi ile işaretlenen kara alanlarında ise yer kabuğu daha kalın (yaklaşık 17 km) ve soğuk. Bu durum, fayları kilitliyor ve enerji birikiminin aniden boşalmasıyla, 1999 İzmit Depremi gibi 7’den büyük depremlere yol açıyor.
TARİHSEL DEPREMLER TEORİYİ DESTEKLİYOR
Bektaş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda 20'nci yüzyıl depremlerinin bu teoriyi doğruladığını vurguladı.
Uzman isme göre; 1999’da 7,4 büyüklüğündeki İzmit Depremi, karadaki soğuk ve kalın kabuk bölgesinde meydana gelirken, 1963 Adalar (6,3) ve 1935 Marmara Adası (6,4) depremleri, denizdeki sıcak ve ince kabukta gerçekleşerek 7’nin altında kaldı.
Bu teori, İstanbul ve çevresi için deprem riskinin ortadan kalktığı anlamına gelmiyor ancak riskin doğasını ve potansiyel depremlerin büyüklüğünü daha net bir şekilde ortaya koyarak, risk yönetimi ve hazırlık çalışmalarına yeni bir bakış açısı sunuyor.