Ailesi dedektif gibi iz sürdü! Emel Akbaş Bayhan'ın sır ölümü... Mesaj detayı dikkat çekti

Gaziantep'te 3. kattan düşerek can veren hamile Emel Akbaş Bayhan'ın ölümüyle ilgili aile damatlarını suçladı. Kamera görüntüleri ve mesajları toplayan ailenin iddiaları "bu olay cinayet" dedirtti. İşte filmleri aratmayan 'kaybın' dehşete düşüren detayları.
Gaziantep'in Şehitkamil ilçesinde yaşayan 38 yaşındaki Emel Akbaş Bayhan, 26 Haziran'da evlerinin penceresinden düşerek öldü.
Olayın ilk anından itibaren damatlarını suçlayan Akbaş ailesi, kızlarının atlamadığını, itildiğini iddia ederek damatları Şirin Bayhan hakkında suç duyurusunda bulundu.
"BEBEK YÜZÜNDEN TARTIŞTIK"
Sabah'ın haberine göre polisin şüpheli olarak ifadesine başvurduğu Şirin Bayhan ise ifadesinde borçları nedeniyle zaman zaman eşiyle tartıştıklarını, olaydan önce de eşinin çocuğu aldırmak için hastanede onay vermesi yönündeki talebini kabul etmemesi üzerine tartıştıklarını, kendisinin odandan çıkarken eşinin bir anda pencereyi açıp atladığını iddia etti.
AİLE DELİLLERİ TOPLADI
Bu arada yakınlardaki binalardaki kameraların kayıtlarını izleyerek delil toplayan Akbaş ailesinin ulaştığı son görüntülerde, olaydan yaklaşık 1,5 saat önce Emel Akbaş Bayhan binanın açık otoparkında bulunan aracına binerek giderken, eşi arabanın önünü keserek gitmesini engellemeye çalışıyor.
HER ŞEY DAKİKALAR İÇİNDE GERÇEKLEŞİYOR
Dakikalarca uğraştıktan sonra oradan ayrılan kadın bir süre sonra yaya olarak geri gelip binaya çıkıyor ve 7-8 dakika sonra da pencereden düşüyor.
"KIZIM İNTİHAR ETMEDİ"
Kızının öldürüldüğünü iddia eden anne Muazzez Akbaş ise, "Kızım intihar etmedi. Kızım kocasıyla hep tartışıyordu. Kocası sürekli kumar oynuyordu. Aylığını sürekli kumara veriyordu. Eve bir şey getirmezdi. Evleneli daha sene olmadı. Defalarca kavga oldu. Bu kavgalar yüzünden karakolluk da olduk.
Benim kızım inançlı biriydi, ne kendisine nede başkasına zarar vermezdi. Kızımı kara toprağa koydum, o adam cenazeye bile gelmedi. Şimdi rahat rahat ortalıkta geziniyor.
Zaten olaydan sonra evde delil bırakmamış. Yalancı şahit de bulmuş, güya kızım düştükten sonra yerde yatarken bunlara 'ben atladım' demiş.
Ölmek üzere olan birinde konuşacak hal mi olur? Şirin 'karım atladı' dediği için polis yukarıda doğru dürüst bir şey yapmamış önce sonra kardeşimin ısrarıyla evde parmak izi ve diğer detaylara baktılar. Polisin, savcının işini en iyi şekilde yapıp adaleti sağlamasını istiyorum" dedi.
DELİLLERİ YOK ETMEK İÇİN EVİ SİLMİŞ
Yeni ortaya çıkan görüntüler ve mesajların da kendilerini desteklediğini savunan Muazzez Akbaş, "Gece evlerinde misafir varmış, Şirin'in kuzeni oradaymış.
Başkaları da varmış, sabah hastaneye de geldi bu adam. Gayet serinkanlıydı, bunlar bir şey mi planladı. Zaten Şirin de olaydan 10 dakika sonra kızımın atıldığı pencereyi kapatıp perdeyi çekiyor.
Polis içeri girdiğinde ev tertemiz ve derli toplu bir haldeymiş. O kadar kavga etmişler, herhalde kızım düşmeden önce 'evimi toparlayıp da öyle öleyim' demediğine göre Şirin delil bırakmamak için hepsini yapmış.
Bu adam kızımın ölüm sebebi, katilidir. Elini, kolunu sallayarak gezmesine dayanamıyorum. Bir önce tutuklanıp demir parmaklıklar ardında konulmalıdır" diye konuştu.
Kızının Ankara'da yaşayan kuzenine olay anında mesaj atarak çocuk aldırmak ve Şirin'e bağımlı kalmaktan kurtulmak istediğini, atlama anıyla son mesajın gitme dakikasının aynı olduğunu söyleyen anne, "İntihar edecek biri böyle bir mesaj mı yazar? İntihar edeceğini söyler, bitip tükendiğini söyler ama kızım bebeği aldırıp bundan kurtulmak istediğini yazıyor" dedi.