Ne kadar zam yapılacak? İngiliz bankadan asgari ücret tahmini
Asgari Ücret Tespit Komisyonu aralık ayının başlarında, 2026 yılında uygulanacak rakam için resmi süreci başlatacak. Bu arada tahminler de gelmeye devam ediyor. Türkiye için 2026 raporunu açıklayan HSBC; tahminlerinde “asgari ücrete %20 oranında artış yapılabileceği” yönündeki varsayımı dikkate aldıklarını bildirdi. Bu tahmine paralel bir zam halinde asgari ücret 26 bin 525 TL’ye yükseliyor.
TÜRKİYE GAZETESİ/Ekonomi Servisi- Türkiye’de milyonlarca çalışanı ve binlerce işletmeyi doğrudan ilgilendiren, piyasadaki bütün fiyatlamalar için de dolaylı etkiye sahip asgari ücret için geri sayım başlıyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu aralık ayının başlarında, 2026 yılında uygulanacak rakam için resmi süreci başlatacak.
Bu yıl net asgari ücret 22.104 TL olarak uygulanıyor. 2026 için masadaki formüllere bakıldığında ise gerçekleşen enflasyon, beklenen enflasyon, refah payı gibi faktörlerin belirleyici olabileceği ifade ediliyor.
Sebze ve meyve fiyatlarını düşürecek! Milyonları ilgilendiren düzenleme Meclis'e geliyor
3 İHTİMAL ÖNE ÇIKIYOR
2025 yılında enflasyonun %31 civarında gerçekleşmesi beklenirken, TCMB’nin 2026 yılı enflasyon tahmini %16 olarak öne çıkıyor. Refah payı da dikkate alındığında ağırlıklı olarak 2026 yılında asgari ücret için 3 ihtimal öne çıkıyor:
-%20 zam: 26 bin 525 TL
-%25 zam: 27 bin 630 TL
-%30 zam: 28 bin 735 TL
HSBC’DEN TAHMİN
Bu arada 2026 Türkiye raporunu açıklayan HSBC; gelecek yıl sonunda enflasyonun %20’ye kadar gerileyebileceğini, büyümenin %3,5 olabileceğini ve politika faizinin de %25,5 kadar çekilebileceğini öngördü. HSBC raporunda, söz konusu beklentilerde “asgari ücrete %20 civarında artış yapılabileceği” yönündeki kendi varsayımlarının baz alındığı ifade edildi.
BAKAN IŞIKHAN’DA AÇIKLAMA
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, işçi ve işveren temsilcileriyle birlikte aralık ayının başlarında Asgari Ücret Tespit Komisyonunu toplayacaklarını belirterek, “Bu süreçte temel önceliğimiz, sosyal diyalog çerçevesinde tarafların ortak akılla uzlaşmaya varmasıdır. Hem çalışanlarımızın refahını koruyan hem de işverenlerimizin üretim ve istihdam gücünü gözeten optimal bir seviyenin ortaya çıkacağına inanıyorum” şeklinde konuşmuştu.
