AK Parti'den 'Terörsüz Türkiye' açıklaması: "Komisyon günler içinde devreye girecek"

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Ankara'da açıklamalarda bulundu. "Sayın Cumhurbaşkanımızın dünkü konuşması dünyada geniş bir yankı buldu. Terör meselesi sona erecek" diyen Çelik, "Terörsüz Türkiye komisyonuyla Meclis devreye girecek. Komisyon günler içinde kurulacak" ifadelerini kullandı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın düzenlendiği Kızılcahamam ilçesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Kampta bugün yapılacak sunumların ardından Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında genel değerlendirme yapılacağını ifade eden Çelik, Erdoğan'ın yapacağı kapanış konuşmasının ardından toplantının sona ereceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün yaptığı açılış konuşmasının, dünyanın her tarafında çok geniş yankı bulduğunu dile getiren Çelik, Terörsüz Türkiye konusunda Türkiye'nin geldiği noktanın uluslararası platformlarda destek gördüğünü belirtti.

"KOMİSYON GÜNLER İÇİNDE DEVREYE GİRECEK"
Terörsüz Türkiye Komisyonun kurulmasına ilişkin değerlendirmede bulunan Çelik, konunun Meclis Başkanının takdirinde olduğunu, yakın zamanda bu komisyonun kurulacağını ifade etti.
Çelik, esas konunun PKK'nın feshi ve silahların teslimi sürecinde komisyonun dayanak oluşturması, TBMM'nin de bir göz olarak devreye girmesi olduğunu söyledi.
"Komisyon günler içinde kurulacak." diyen Ömer Çelik, "Bu sürecin birçok kısmını dünyadaki pek çok örnekle mukayese ediyorlar. Bu mukayeselere baktığınızda bunlar birbirini direkt karşılamıyor. Bu süreçte herhangi bir üçüncü göz yoktur. Dünyadaki pek çok süreçte bir başka ülke üçüncü göz olarak devreye girmiştir. Burada herhangi bir üçüncü göz yoktur. Doğrudan Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve Milli İstihbarat Teşkilatının kurduğu doğrulama mekanizması çerçevesinde bütün süreç takip edilecektir. Meclis, ihtiyaç duyulan düzenlemelerle ve tartışmalarla ilgili olarak bir göz olarak devreye girmiş olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın devlet kurumlarına verdiği talimatlar çerçevesinde herkes şu anda görevinin başında ve olayı takip ediyor." ifadelerini kullandı.
Terör örgütü PKK'nın silah bırakması sonrasında bazı çevrelerin hassasiyetlere dikkat edilmediğine yönelik eleştirilerin sorulması üzerine Çelik, eleştirilerin bir kısmını dinlediğini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı tarihi konuşma sonrasında bunların herhangi bir şekilde gündem olmasını istemediğini dile getirdi.
Çelik'in açıklamalarından satırbaşları şöyle:
"Buradaki heyet, Türkiye'de demokrasi mücadelesi veren bir heyettir, AK Parti'nin, iktidar partisinin heyetidir. Buna karşı konuşurken 'güruh' diye bir ifade kullanan kişinin bu söylediği sözü tabii ki kendisine iade ediyoruz. Böyle bir saygısızlık olmaz. Bu üslup da şunu gösteriyor ki, bütün meseleleri ele alış biçimleri bu şekilde. Türk milliyetçiliği adına konuştuklarını ifade ediyorlar, Türk milliyetçiliğinin kalesi Milliyetçi Hareket Partisi, Türk milliyetçilerinin lideri Sayın Devlet Bahçeli ve bütün bu süreçte Sayın Devlet Bahçeli'nin tarihi çağrısının açtığı çığırı, yeni sayfayı hep beraber biliyoruz. Bu şekilde konuşan kişiler, terörle mücadelede bir zaaftan bahsetseler dönüp bakalım ama terörle mücadele konusunda Cumhuriyet tarihinin en yüksek nitelikli, en yüksek donanımlı terörle mücadelesinin verildiği yılları yakın zamanda hep beraber geçirdik. Halen Türk Silahlı Kuvvetleri, kahraman polisimiz, jandarmamız, sahil güvenliğimiz, korucularımız ve Milli İstihbarat Teşkilatımız en yüksek donanımlarla vatan savunmasını yapmaya devam ediyorlar.
Öteden beri devletimiz bir hukuk devletidir ve dünyada hep böyle hareket eder. Bir yandan sert güç unsurlarıyla terörle mücadele eder, bir yandan da yumuşak güç unsurları devreye sokar."
Silahların imhası ve teslim edilme sürecinin kesintisiz bir şekilde devam etmesi gerekiyor. PKK'nın bütün şube ve uzantılarıyla silahlarını teslim etmesi, bütün illegal, ideolojik ve finansal yapılanmalarıyla terörün tamamen ortadan kalkması Terörsüz Türkiye tablosunun ortaya çıkması, bölgemiz için de büyük bir ilham kaynağı olacaktır.
Sayın Cumhurbaşkanımız, Terörsüz Türkiye'nin aynı zamanda terörsüz bölge için de bir model oluşturacağını ifade etmişti. Bu çerçevede sürecin bölgedeki Türkmenler, Kürtler, Araplar, Aleviler, Sünniler, Şiiler, bütün mezhep grupları arasında doğuracağı atmosferin, işbirliğinin önemi yakın çevremiz tarafından takdir ediliyor.
PERVİN BULDAN'IN AÇIKLAMASI
(DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan, 'Bu ittifak süreç ittifakıdır, başka bir ittifak olarak algılanmamalı' sözleri) Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu devlet iradesi, arkasından DEM Parti'nin çeşitli partileri ziyaret ederek yürüttüğü istişare sürecinin bundan sonrasında da yürütülmesi için aynı çerçeveyi koruyacağını ifade etti. Sayın Cumhurbaşkanımız konuşmasındaki çerçeve de Terörsüz Türkiye sürecinin yürütülmesi ile ilgili bir çerçeve.
Bugüne kahraman şehitlerimizin, kahraman gazilerimizin büyük fedakarlıklarıyla geldik. Dünya konjonktürünün en olumsuz zamanlarında bile onların fedakarlıkları sayesinde vatan savunması yapıldı. Ülkemiz herhangi bir şekilde bölücü tehdidin sonuçlarına maruz kalmadı, egemenliğini korudu.
Eleştiriler kıymetlidir, dinlemek isteriz. Meclis'teki komisyonda da grubu bulunan partiler bulunsun ve görüşlerini ifade etsin arzu ederiz, o başka bir şeydir. Ama sözel bir şiddete başvurarak, hiçbir siyasal argüman üretmeden, sadece karşı tarafı ihanetle suçlayarak, olan biten her şeyi çarpıtarak ortaya koyulan eleştirinin maalesef değeri ve bir zemini de olmuyor.
ÖZGÜR ÖZEL'E TEPKİ
Sayın Cumhurbaşkanımızın sözlerine karşı, Sayın Özgür Özel sözleri çarpıtarak söylüyor. Sayın Özgür Özel, Cumhurbaşkanımızın konuşmasını etnik vurgular temelinde, bir ayrışma şeklinde resmedildiğini ifade etmeye çalışıyor. Böyle bir şey yok. Tam tersine yakın bölgemizdeki Türk ve Kürt'ü, Kürt ile Arap'ı, Alevi ile Sünni'yi, Sünni ile Şii'yi karşı karşıya getirmeye çalışan denklem karşısında Cumhurbaşkanımızın yaptığı konuşmanın Irak'ta, Suriye'de, çatışma bölgelerinde nasıl büyük bir heyecanla karşılandığı ve herkesin bu olumsuz denklemden kurtulmak için onu referans gösterdiği görülüyor.
Türkiye Cumhuriyeti'nin temelini koruyarak, Türk milletinin değerlerini koruyarak geleceğe bakmamızdan, kendi egemenlik alanımız hukuk sistemimiz içerisinde bu çalışmaları yürütmemizden daha doğal bir şey yok. Egemenlik Türk milletine aittir. Önümüzdeki dönemde Türk ve Kürt'ün kardeşliğini pekiştirecek, daha güçlü vurguların devletimizin başı olarak Cumhurbaşkanımızdan gelmesinin birilerini rahatsız etmesi, o başka şekilde yorumlanması gereken bir şey. Terör örgütünün tamamen silahlarını bırakması ve bunun bütün şube ve uzantılarıyla gerçekleşmesi takip edeceğimiz bir husustur.