Böcek ailesini hastaneye götüren taksici konuştu: Kan kusuyorlardı
Böcek ailesinin hayatını kaybetme sebebi henüz kesinleşmezken, yeni detaylar gelmeye devam ediyor. Aileyi hastaneye götüren taksici küçük kızın yolculuk sırasında kan kusmaya başladığını söyledi. Taksi içindeki görüntülerin de mevcut olduğunu ifade eden taksici, sadece İBB ve Savcılığın görebildiğini belirtti.
İstanbul’da 'gıda zehirlenmesi' iddiasıyla Böcek ailesinden anne ve 2 çocuğu hayatını kaybetmiş, baba Servet Böcek ise yoğun bakımda tedavi altına alınmıştı. Baba Servet Böcek de dün tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti.
Zehirleme soruşturmasında 4 kişi tutuklandı! Böcek ailesinin her ferdi hayatını kaybetti...
4 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI
Olayın ardından Böcek ailesinin Ortaköy'de yemek yediği kafe sahibi, midye satıcısı, kokoreççi ve lokum satıcısının ardından otel çalışanları, ilaçlama şirketi çalışanlarının da aralarında bulunduğu 11 şüpheli gözaltına alınmıştı. Emniyette işlemleri tamamlanan midye satıcısı Yusuf D., kafe sahibi Fatih Mustafa O., kokoreçci Ercan E. ve lokum satıcısı Fatih T. adliyeye sevk edildi. Şüpheliler çıkarıldıkları Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
AİLEYİ HASTANEYE GÖTÜREN TAKSİCİ İLK DEFA KONUŞTU
Öte yandan hayatını kaybeden Böcek ailesinin hastaneye ulaşmasında kritik rol oynayan taksi şoförü Sercan Tanrıverdi, olay anına ilişkin detayları ilk defa anlattı. Ailenin Kadırga'daki bir otelin önünde büyük panik içinde taksinin önüne atlayarak aracı durdurduğunu söyleyen Tanrıverdi, anne ve babanın oldukça kötü durumda olduğunu, iki çocuğun ise ellerindeki poşetlere aralıksız kustuğunu ifade etti. Ailenin babasının sürekli olarak, "Ne olur bizi en yakın hastaneye yetiştirin" diyerek yardım istediğini aktaran Tanrıverdi, taksi hareket ettikten kısa süre sonra araç içindeki durumun daha da ağırlaştığını söyledi.
Rudaw'da yer alan habere göre Tanrıverdi, küçük kızın yolculuk sırasında kan kusmaya başladığını söylerken, ailenin panik halinin yol boyunca hiç azalmadığını belirterek "O anlar hâlâ gözümün önünden gitmiyor." ifadelerini kullandı.
Tanrıverdi o günle ilgili şöyle konuştu:
"'BİZİ HASTANEYE GÖTÜR' DEDİLER"
"Aile için gerçekten çok üzgünüm, şoka girdim. Özellikle kız çocuğu çok kusuyordu. Resmen kan kusuyordu. Beyazıt Sultanahmet aracıyım. Taksi şoförlüğü yapıyorum. Olay günü ben öğlen 111.20'de Kadırga Taksi'nin önünde seyir halinde trafikteydim. Aile birden aracımın önüne atladı. 'Çok acil bir şekilde en yakın hastaneye bizi götür' dediler.
"YOL BOYU HASTANEYE KADAR KUSTULAR"
Aldım Bezmialem Vakıf Hastanesi'ne götürdüm ve yol boyu hanımefendi sağ arka çaprazımda oturuyordu. Kafasını cama yaslamıştı. Ellerinde de siyah bir poşet var Hastane görüntüsünde. Beyefendinin elinde siyah bir poşet var sol elinde. O poşet benim aracımda mevcuttu. Ben verdim onlara. Yol boyu hastaneye kadar o poşete kustular ailecek.
"YOL BOYU SOHBET ETTİK"
Hastanenin bahçesine vardım dört kapım birden açıldı. Ailecek tekrar hastanesinin bahçesine de kustular. Acil bir şekilde taksi ücretini ödeyip hemen içeriye koştular. Sadece dediler ki gece kumpir yemişiz. Bir de yol boyu stada doğru biraz yürümüşler. Yol üstünde bir midyeci varmış. Midyecide midye yemişler. Ve otele gelmişler, sabaha kadar uyuyamamışlar. Yol boyu sohbet ettik müşterilerle. 12 Kasım'da oldu. Sabaha kadar otelde uyuyamamışlar. O yüzden hemen dışarıya çıkmışlar.
"GÖRÜNTÜLER VAR"
Şans eseri bana denk geldiler. En yakın hastaneye götürdüm. Gereken neyse yaptık ama ben bu olayı duyduğumda şoke oldum yani. Görüntüler var. Yalnız İBB ile savcılığın onayı olmadan görülemez, sadece onlar görebiliyor. Biz bile göremiyoruz görüntüleri."
