Ev hanımlığından iş kadınlığına... Çöplerden topladıklarıyla atölye kurdu! İlçede 'ilk ve tek' oldu

Suruçlu Cemile Şahin, 2012'de aldığı dikiş makinesiyle başladığı işte atölye sahibi oldu. 51 yaşındaki kadın, çöpe atılan yünleri toplayıp yorgan yapmaya başladı. Şahin çöp çöp gezerek aradığı yünlerle ilçenin ilk ve tek kadın girişimcisi unvanını aldı.
Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde yaşayan 51 yaşındaki ev hanımı Cemile Şahin'in hayatı 2012 yılında değişti. Şahin, o yılda bir dikiş makinesi alarak yastık ve minder dikerek ev ekonomisine katkı sağlamaya başladı. Her geçen gün işini geliştiren Şahin, elyaftan yapılan yorgan işine de girdi.
Sokakta gezerken çöpe atılan yünleri gören Cemile Şahin, bu yünleri poşete koyup iş yerine götürdü. Yıkadığı yünü geleneksel metotlarla işleyen Şahin, yorgan yaptıktan sonra satıyor.
ÇÖP ÇÖP DOLAŞIP YÜN ARIYOR
Kendi imkanıyla iş yerine makineler alan Cemile Şahin’e esnaf olan eşi de destek veriyor. Eline çuval alan Mehmet Şahin, çöpe atılan yünleri toplayarak atölyeye götürüyor.
Yünleri yıkayıp dezenfekte eden Cemile Şahin ise, geleneksel metotlarla yünleri yorgana dönüştürüyor.
ARTIK ÇÖPE ATMIYORLAR CEMİLE'YE GETİRİYORLAR
Yünleri çöpe atan vatandaşlar, çöpe atmak yerine Cemile Şahin’in iş yerine götürüp satmaya başladı. Suruç ilçesinin bu alandaki ilk ve tek girişimci kadını olarak dikkat çeken Cemile Şahin, ekonomik kazanç elde etmenin yanı sıra yünlerin çöpe atılmasını önleyerek, geri dönüşüme de büyük katkı sağlıyor.
Çağın değişmesiyle birlikte çöplerde yün görmeye başladığını söyleyen Cemile Şahin, "Çöplerde yün görünce bundan ne yapabiliriz diye düşündüm. Daha önce annem ve ninem elle yorgan yapardı. Hatta ben de çok iyi yapardım. Çağa uyum sağlamak bir girişimci zorunluluğu oluyor. Sonra bir yorgan makinesi aldım. Elle yıkayıp taradıktan sonra makine ile yünden yorgan yapıyoruz" dedi.
Her şeyin çok değiştiğini söyleyen Şahin, "İnsanlar sağlığına ve kültürüne dikkat etmiyor. Her şey naylon olmuş. Nasıl hoşuna gidiyorsa öyle yapıyorlar. Bir insan yünden yapılan yorganla yattığı zaman çok farklı oluyor, elyafla yapılan yorganla yattığında çok farklı oluyor. Herkese yün yorganı tavsiye ederim. Denesinler, yün ile elyaf arasında ne kadar fark olduğunu görürler" ifadelerini kullandı.
ALDIĞI TEŞVİK CESARETİ OLDU
Birçok eski ve geleneksel mesleğin bitmek üzere olduğunu belirten Şahin, "O nedenle yün işine girdik. Teşvik aldığın zaman daha cesaret alıyorsun. Makine aldım ama benim hedefimde dönüşüme katkı sağlayacak daha büyük bir makine almak. Daha büyük ve işimi profesyonelce yapabileceğim sanayi benzeri bir yerde yapmak istiyorum.
Biz burada Esnaf ve Sanatkarlar Odasına bağlıyız. Bir kurumumuz var. Esnaf ve Sanatkarlar Odası ile bakanlıkların buna destek vermesi, bu kültürel şeyleri yaşatması bizi mutlu eder. Çünkü biz her zaman yerde otururuz. Birçok şey dedelerimizden bize kalmış, geleneğimizde var. Bu kültürü kaybetmemek için devlet de teşvik verirse iyi olur" dedi.
MAKİNEDEN GEÇİP YORGAN OLUYOR
Şark döşeme ve yorgan işi yaptıklarını söyleyen Mehmet Şahin ise, "Eski yünleri alıyoruz. Birkaç günde bir çöp kenarına bir çuval bırakıyorlar. Yeni evlenen çiftlerin çoğu yorgan dikmeyi bilmiyor. Kirlendiği zaman yüzüyle beraber çöpe atıyorlar. Biz de bu yünü alıp yıkadıktan sonra makineden geçirip, tekrar yorgan yapıyoruz" dedi.