Sürece sabotaj böyle engellendi: PKK’daki çatlak sesler susturuldu, terör baronları zemin bulamadı

Terörün hamisi ülkeler, PKK’nın fesih kararını açıklayacağı son ana kadar bozmak için ellerinden geleni yaptı. Terör baronlarının desteklediği barış istemeyen örgütteki fraksiyonlar, kararın açıklanacağı kongreyi basma, üst yönetime suikast düzenleme, Kandil’de canlı bomba eylemi gerçekleştirme gibi her yolu denedi. Ancak Türkiye’nin aldığı tedbirler, Öcalan’ın müdahalesi bütün oyunları boşa çıkardı.
YILMAZ BİLGEN -PKK terör örgütünü fesih açıklamasına getiren süreçte kritik arka plan gelişmeleri yaşandı. Saha kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre, bildiri birkaç kez değiştirildi, Öcalan müdahale ederek bildiriye son şeklini verdi. Ayrıca PKK’nın kongre ve fesih duyuru noktasına gelmesini engellemek için “terör baronları” her yolu denedi. Bazı Batılı ve Orta Doğulu ülkeler örgüt içi bölünme dâhil birçok sabote girişiminde bulundu ve “kongreyi basma, üst yönetime suikast, Kandil’de canlı bombalı eylemi” gibi tehditler bertaraf edilerek son aşamaya gelindi.
20 MİLYAR DOLAR NE OLACAK?
Son 3 aylık dilimde örgüt içi bir takım hesaplaşmaların da yaşandığı ve bazı isimlerin saf dışı edildiği raporlara yansıdı. Fesih sürecini sabote etmek isteyen isimler teker teker ayıklandı, aksi yöndeki her oluşum örgütten tasfiye edildi. Örgütün, fesih sürecine paralel toplamda 20 milyar dolarlık mali gücünü tasfiye amaçlı bir takım faaliyetlerde bulunduğu öğrenildi. Üst yönetimin, özellikle KYB-Süleymaniye hattını kullanarak mali yapıyı şekillendirdiği, paraların Avrupa, BAE, Irak, Suriye ve Türkiye’ye aktarılarak legal hâle gelmesine ilişkin çalışmaların sürdüğü kaydedildi.
İRAN VE İSRAİL BOŞ DURMUYOR
Kürt kanaat önderlerinden İbrahim Güçlü’ye göre, PKK’nın kısa dönemde yarım yüzyılı aşkın süredir geliştirdiği şiddet ikliminden soyutlanması mümkün değil. Güçlü “Örgüte 50 yıldır yatırım yapan ülkeler bu silahı kolay kaybetmek istemeyecektir. Aynı şekilde İsrail ve İran da öyle. Bildiride ‘komünal toplum’ ibaresi var. Bu da örgüt içinde terör boyutunu başka bir tarzda sürdürmek isteyenlerin olduğunu gösteriyor. Bunlar silahların teslimi noktasında göz boyama gibi farklı yollar izleyeceklerdir. İsrail istihbaratı da Avrupa’daki Kürt diasporasını kontrol altına alabilmek için olağanüstü çaba harcıyor” dedi.
MİROĞLU: MECBUR KALDILAR
Kürt siyasetinin önemli isimlerinden Orhan Miroğlu da, PKK dağ kadrosunun Öcalan’ın kararına çok direndiğini ancak sonunda mecbur kaldıklarını belirtti. Miroğlu “Terör kısmı halledildiğinde hiç vakit kaybetmeden toplumun tüm katmanlarına giden bir strateji dahilinde Kürtlerin tamamını kuşatan yeni bir kucaklaşma hamlesi başlatılmalı. Allah korusun herhangi başarısızlık ya da tökezleme hâlinde Kürtlerle konuşma, barışma imkânı belki bir yüz yıl daha gelmeyebilir. Gereken hassasiyet gösterilmez ise bir de Türk meselesi sorunu ile boğuşmak zorunda kalırız” diye konuştu.