Sürdürülebilirlik bir masraf kapısı mı?

A -
A +

Bu defa farklı oldu… Konu sürdürülebilirlikti ama patron işin başındaydı. 19 ülkede, 80’e yakın şirketi, 86 üretim tesisi, 6 Ar-Ge merkezi ve 80 binden fazla çalışanı ile Türkiye’nin önde gelen kuruluşları arasında yer alan Anadolu Grubu uzun süredir üzerinde çalıştığı sürdürülebilirlik raporunu açıklıyordu. İcra Kurulu Başkanı Hurşit Zorlu ve Anadolu Grubu Kurumsal İlişkiler, İletişim ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Kaan Ünver’in tam ortasında ve işin sahibi olarak Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan oturdu.

Ve sürdürülebilirlik meselesinin kurucu babaları İzzet Özilhan ve Kamil Yazıcı dünyaya bakışı ile bire bir örtüştüğünü vurguladı.

Yani sürdürülebilir bir dünya için atılan adımların kurucu babaların genlerinden geldiğini söyledi. İşte tam bu noktada o çok merak edilen soruyu sorduk Tuncay Özilhan’a:

- Bu işe birçok şirket bir maliyet artışı, yeni bir masraf kapısı olarak bakıyor… Siz Kayserili bir iş insanı olarak sürdürülebilirlik meselesini nasıl okuyorsunuz?

Cevap çok önemliydi bizim için… Çünkü birçok kuruluş olayı masraf kapısı olarak algılayınca KOBİ’lerin, sürdürülebilirlik meselesini gündemlerine almadıklarını görüyoruz. İşte bu yıllarda TÜSİAD’ın da başında yer alan ilk yerli otomobilin hayata geçmesini sağlayan Tuncay Özilhan bir Kayserili iş insanı olarak bu konuya çok önemli bir cevap verdi:

- Orta ve uzun vadede bu konuda adım atanlar ayakta kalacak. İş ilk etapta bir maliyet unsuru gibi görünse de sonrasında bu konuda adım atanlar, yatırım yapanlar kârlı çıkacak. Çünkü verimlilik artacak. Dünyaya daha az zarar verdikleri için tüketiciler tarafından tercih edilecekler. Mesela biz enerjide çok önemli adımlar attık. Yeşil enerji adımları attık. Bu bize orta vadede enerji konusunda avantajlar sağlayacak.

Sürdürülebilirlik bir masraf kapısı mı?

İşte hedefler

“Anadolu’dan Yarınlara” sürdürülebilirlik stratejisi ile faaliyet gösterdiği her alanda daha sürdürülebilir “yarınlara” ulaşmak için çalışan Anadolu Grubu, hayata geçirdiği çalışmaları yeni hedeflerle ileriye taşıyor. “Doğanın, İşin, İnsanın Yarını” için bugünü iyileştirmeye odaklanan Anadolu Grubu, 2030 yılına kadar kapsam 1 ve 2’de sera gazı salımlarını 2020 yılına göre %50 azaltma ve 2050 yılına kadar net sıfır şirket olma vizyonu ile çalışmayı; 2030’a kadar operasyonlarının yüzde 50’sinde, 2050’de yüzde 100’ünde izlenebilir olmayı; kadın yönetici oranını 2030 yılında yüzde 35’e, 2050’ye kadar da yüzde 50’ye çıkarmayı hedefliyor.

Mutfağı yaptık lezzeti de dünyaya taşımalıyız

Gaziantep, Afyon, Antalya derken sonunda lezzetin başkenti Adana’da yapıldı gastronomi etkinliği… Bu yıl altıncısı düzenlenen Adana Lezzet Festivali’ne Vali Süleyman Elban çok emek verdi. Her yere yetişti… Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar da öyle.

Ama Adana bu tür etkinlikleri artık iyi yapmaya başladı. Önümüzdeki dönemde Türkiye gastronomi turizminden ekmek yiyecek, bu ekmeğin büyük parçası da Adana’ya düşecek.

Adana Lezzet Festivali’nin uluslararası boyuta taşınma hedefi olduğunu biliyoruz. Zaten başında “uluslararası” ifadesi geçiyor. Peki bu işi nasıl yaparız. Kim önderlik yapmalı?

Bu sorunun cevabı etkinlik kapsamında düzenlenen "Mutfağın Perde Arkası" panelinde biraz verildi. Güvenilir Ürün Platformu’nun Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlediği etkinlikte Türkiye’nin önde gelen markalarının temsilcileri yer aldı.

Moderatörlüğünü sevgili dostum gazeteci Mehmet Uluğtürkan’ın yaptığı panelde gastronominin arkasında 12 milyar dolarlık bir ekonominin yer aldığı vurgulandı.

Panele ZÜCDER Başkanı Mesut Öksüz, Öztiryakiler Yönetim Kurulu Üyesi Tahsin Öztiryaki, Arnica Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer, Bambum Genel Müdürü Selman Yar, Albox Yönetim Kurulu Başkanı Olgun Sağlam katıldı.

Bu isimlerin neredeyse tamamı dünyanın dört bir yanına mutfak ürünleri satıyor. Böyle güçlü bir sanayinin gastronomi ile daha yakından ilgilenmesi gerekiyor. Belki şöyle ifade etmek daha doğru: Gastronomi böyle güçlü bir sanayi ile daha yakın ilişki kurmalı...

Dünyanın hangi noktasına giderseniz bir İtalyan lokantası ile karşılaşıyorsunuz. Mutfak ürünleri konusunda İtalya ile dişe diş mücadele eden Türk mutfak sektörünün gösterdiği başarıyı gastronomide de neden göstermeyelim. Neden her yerde Türk lokantaları olmasın. Ya da dünya neden Türk lezzetlerini tatmak için daha çok Türkiye’ye gelmesin... Bunun için yağ, un ve şeker var. İşin helva yapma boyutunu masaya yatırmanın zamanı. Yoksa gastronomi etkinlikleri bizim bize hava attığımız bir etkinlik boyutunu aşamaz.

Sürdürülebilirlik bir masraf kapısı mı?

Hasan Akın’ın hedefi

Mutfağın perde arkasının konuşulduğu toplantının en renkli isimlerinden biri TÜRES Adana Başkanı Biral Serttaş’tı… Sanayi ile lezzetin iş birliği konusunda AR-GE çalışmaları yaptığını söyledi. Çok yakında önemli çıkışlar yapacağı mesajını verdi. Bir başka mesaj da Senur Akın Biçer’den geldi. Babası Hasan Akın’ın günlüklerini karıştırırken “… Param olsa es yaparım” diye bir not gördüğünü söyleyen Senur Akın Biçer, “Biz meyve sıkacağı ile başladığımız noktadan buraya geldik. Ama bizim kurucularımızın yıllar önceki hedefinde es yani elektrik süpürgesi yapmak vardı. Onların izinden gittik, Türkiye bu noktaya geldi” değerlendirmesini yaptı...

Oda seçimlerinde neler oluyor?

. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği seçimleri nefes kesen bir hızla devam ederken ilkler de ortaya çıkmaya başladı.

. İlk kadın başkan Kütahya’dan geldi. Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası’nda Gürok Grup Başkan Vekili Esin Güral Argat seçime tek liste ile girdi ve daha önce bu köşenin okurlarına duyurduğumuz gibi başkanlığı kazandı.

. En çekişmeli seçim Adana Ticaret Odası’nda (ATO) yaşandı. ATO Başkanlığı için aday olduklarını açıklayan Mehmet Şahbaz, Yücel Bayram ve Dr. Cengiz Yılmaz kendi gruplarından çıkmayı başardı. Listeler yarışında Mehmet Şahbaz bir adım önde gibi görünüyor.

. Seçim yarışının ilk defa yaşandığı Bodrum’da Mahmut Kocadon, Engin Kaplan’ın aday olduğu Halikarnas Grubu’nu açık ara farkla geride bıraktı.

. Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Alper Alhat, yine tek listeyle girdiği seçimde güven tazeledi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.