İran’da olaylar öncekilerden çok farklı

A -
A +

13 Eylül’de Mahsa Amini’nin Ahlak Polisi tarafından hicap kurallarına uymadığı nedeniyle gözaltına alınması ve akabinde ölmesi/öldürülmesi üzerine İran’da 16 Eylül’de başlayan olaylar durdurulamıyor...

Farklı kaynaklardan alınan bilgilere göre en az 200’ün üzerinde insanın öldüğü, yüzlercesinin yaralandığı ve gözaltına alındığı gösteriler yayılarak devam ediyor.

Gösterilerde hedef değişti!..

Yirmi günü aşkın devam eden gösteriler önceki yıllarda olan gösterilerden çok farklı özellikler taşıyor.

Geçmiş yıllarda meydana gelen, dünyanın da dikkatini çektiği ve kanın bulaştığı ciddi gösterilere 2009 seçimlerinden sonra şahit olmuştuk.

Seçime hile karıştırıldığı ileri sürülerek başlayan ve o dönem Yeşil Hareket olarak anılan gösteriler günlerce sürmüştü. Dinî lider ve Muhafazakârların desteklediği Mahmud Ahmedinejat’ın hileyle cumhurbaşkanlığını aldığı ileri sürülmüş ve gösteriler sonrasında reformcu adaylar Hüseyin Musavi ve Mehdi Kerrubi ev hapsine alınmıştı.

Her ne kadar 2009’da ciddi dalgalanmalar olsa da gösterilerin doğrudan hedefi rejim ve Dinî Lider değildi. Gösterilerde Rejim ve Dinî Lider karşıtı bazı sloganlar olsa da hedefte daha çok Cumhurbaşkanı Ahmedinejat ve onun hükûmeti vardı.

Gösterilerde siyasi hedef belliydi. O tarihe kadar meydana gelen olumsuzluklarda Rejim ve Dinî Lider her zaman maliyetten/sorumluluktan kendini kurtarabilmişti. Yukarıda belirtildiği üzere rejime yönelik ufak tefek tepkiler oluşsa da esas sorumluluk dönemin cumhurbaşkanı ve hükûmetinin üzerinde kalmıştı.

Ama artık öyle değil, hedef değişti. Yaklaşık yirmi gündür farklı kentlere yayılarak ve katılımın artarak devam ettiği gösterilerin birinci hedefi geçmişte olduğu gibi cumhurbaşkanı ve hükûmet değil, doğrudan rejim ve onun başındaki Dinî Lider.

Tüm baskılara rağmen sokağa çıkan göstericiler sorunun kaynağı olarak artık rejimi göstermekten ve onun başında bulunan Dinî Lideri sorumlu görmekten çekinmiyorlar.

“Dinen ve hukuken sorumsuz” olarak tanımlanan Dinî Lider, İran’da doğrudan sorunun kaynağı olarak görülmeye başlandı.

Rejim ve Dinî Lider erişilemez konumunda değil artık. Korku duvarı aşılmış durumda.

Özellikle kadınların ve gençlerin öncülük ettiği gösteriler toplumun farklı kesimlerinden destek alarak devam ediyor.

1979’dan beri İran’da “birlikteliğin ve kardeşliğin” simgesi olarak görülen Veliy-i Fakih ve temsil ettiği rejim her geçen gün halk nezdinde meşruiyetini yitiriyor.

Rejimin ve Dinî Liderin doğrudan hedef olarak gösterilmesi, buna mukabil cumhurbaşkanı ve hükûmetin ikinci planda görülmesi İran’ın yeni bir sürece girdiğini gösteriyor.

İran’da rejim ihracından rejimi koruma sürecine girildiği apaçık gözüküyor.

Rejim geçmiş yıllarda olduğu gibi bir siyasi hareketle değil, ciddi destek bulan toplumsal hareketle karşı karşıya. Gösterilere her etnik ve toplumsal kesimden katılım sağlanıyor. Fars, Türk, Kürt, Beluç, Lur ve diğer gruplar aynı hedefe yönelik ilk defa bir süreci başlatmış durumdalar.

Rejim artık İran’ı ve İran halkını taşıyamıyor

Mevcut yapısıyla Rejimin halkı kazanamadığı ve İran’ı taşıyamadığı açığa çıkmış durumda. Rejim yakın çevresinde ve içeride barış üretemiyor. Tam tersi, Hizbullah, Ensarullah ve Haşdi Şabi grupları gibi kontrolündeki silahlı gruplarla bölgede istikrarsızlık yayarken içeride başta kadınlar ve gençler olmak üzere halkı kendinden uzaklaştırıyor...

Bugün itibarıyla İran dışında yaşayan/yaşamak zorunda kalan İranlı sayısı 7-10 milyonu bulmuş durumda. Neredeyse her aileden en az biri yurt dışında yaşıyor.

Rejimden umudunu kesen ve yakın gelecekte bir çıkış umudu göremeyen özellikle genç kesim ilk fırsatta kapağı yurt dışına atmak istiyor ve onun için uğraşıyor.

Büyük ideallerle kurulan rejim kan kaybederken ve meşruiyetini yitirirken, diaspora İran halkını etkilemeye devam ediyor.

Son gösterilerde dikkat çeken bir konu daha var; 2009’da hedef cumhurbaşkanı ve hükûmet olduğu için reformcu kanadın önemli siyasetçileri açıklama yapmaktan kaçınmıyorlardı. Şimdi ise hedef Rejim ve Dinî Lider olunca ortalıkta fazla görünmüyorlar.

Ezcümle; İran’da rejim ciddi bir kavşakta. Bakalım gelişmeler nereye evrilecek…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.