Yeni anayasa gündemi

A -
A +
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Türkiye’nin yeni bir anayasayı tartışmasının vakti gelmiştir” açıklamasıyla, “yeni anayasa gündemi” de başlamış oldu.
Erdoğan konuşmasında, “Cumhur İttifakı olarak bir anlayış birliğine varmamız hâlinde” yeni anayasa için harekete geçilebileceğini belirtmişti,
MHP lideri Devlet Bahçeli yaptığı açıklamada, Erdoğan’ın sözlerine destek verdi. “Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğu açıktır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin amacı, görüşü ve düşüncesi de bu yöndedir” sözleri ile partisinin tutumunu net olarak ortaya koydu.
Dolayısıyla Cumhur İttifakı partilerinde yeni anayasanın yapılması ile ilgili görüş birliği var. Ayrıca, yeni anayasanın cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine göre yapılması konusunda da herhangi bir görüş ayrılığı yok.
          ***
Millet İttifakı partileri ve onlara destek veren kesimler, uzunca bir süredir “Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğu” söylemini neredeyse slogan hâline getirmişlerdi.
“Sizi bir araya getiren amaç ve motivasyon nedir” diye bir soru sorulduğunda, “biz yeni bir anayasa yapacağız, bu anayasa da güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüşü mümkün kılacak” diyorlardı.
Hatta uzun süredir, her parti kendi anayasa önerisinin hazırlığı içinde olduğunu söylüyordu. Taslak metinlerinin yakın bir dönemde kamuoyuna açıklanacağı da duyurulmuştu. 
Yani Türkiye’de hem Cumhur İttifakı hem de Millet İttifakı partileri yeni bir anayasasın hazırlanması konusunda benzer düşünüyorlar.
Hemen belirtelim. 1980 cunta darbesi sonrası sivil hayata geçilmesinden bu yana iktidara gelsin ya da gelmesin bütün siyasi partiler, 1982 Anayasasının değiştirilmesi gerektiğini vurgulamışlardır. Seçim beyannamelerinde seçmene yeni bir anayasa vaadinde bulunmuşlardır. Herhâlde bugün için 1982 Anayasasının mevcut hâliyle kalmasını savunan da kalmamıştır.
          ***
Bugüne kadar siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları başta olmak üzere farklı birçok kesim yeni anayasa taslağı ya da raporu hazırlattılar. Yani, 1982 Anayasasının niçin değişmesi ve yeni anayasanın nasıl olması gerektiği konusunda çok geniş bir müktesebat oluştu.
1982 Anayasasında bugüne kadar 19 defada 180’in üzerinde değişiklik yapılmıştır. Son olarak 2017 referandumu ile yaklaşık 70 maddesi değiştirilmiştir. Tüm bu değişikliklere rağmen, mevcut anayasanın üzerinde 1980 cunta darbesinin “ruhu” yer almaktadır.
Farklı dönemlerde, mevcut anayasanın vesayetçi niteliğini temizleme yönünde önemli adımlar atılmıştır. Özellikle AK Parti iktidarları döneminde sivilleşme ve demokratikleşme yönünde çok önemli mesafe kaydedilmiştir.
Demokratik yöntemlerle işbaşına gelen sivil iktidarın güçlendirilmesi ve siyasi istikrarın kurumsallaşması için bu anayasanın yürürlükte olduğu dönemde siyasal sistem bile değiştirilmiştir. 
Tüm bunlara ilaveten, 1982 Anayasasının tümünün değiştirilmesi ve yeni bir anayasa metnin ortaya çıkarılabilmesi için bugüne kadar yapılan çalışmalar tecrübe birikimini sağlamıştır. Yani yeni bir anayasanın hazırlık sürecinin nasıl olması ya da olmaması gerektiği yönünde geçmiş deneyimlerimiz bize epeyce yol gösterecektir. Örneğin, 2011 seçimleri sonrası kurulan ve Meclis’te grubu bulunan tüm partilerin eşit sayıda üyesiyle temsil edilen Anayasa Uzlaşma Komisyonu kendisine tanınan uzun bir sürede metin oluşturma aşamasını tamamlayamamıştır. Dolayısıyla da yeni bir anayasa imkânı 2013 yılında bu komisyonun dağılmasıyla heba edilmiştir.
          ***
Erdoğan’ın “yeni anayasanın vakti geldi” açıklamasıyla muhalefet partilerinin paniğe kapılmasına gerek yoktu. Ama onlar panik hâliyle ne diyeceklerini bilemeden ilk tepkilerinde sadece karşı çıkan bir tavır gösterdiler.
Biraz düşündükten sonra, Erdoğan’ın açıklamasının “siyasi bir taktik” olduğunu falan söylediler. Göreceksiniz biraz daha vakit geçince, “başkanlık sistemini güçlendirmek için yeni anayasa değişikliği istiyorlar” moduna geçecekler. Bu erken dönem açıklamalarından anlaşılan, muhalefet uzun süredir gündem oluşturmaya çalışsa da yeni anayasa için henüz hazır değilmiş.
Hâlbuki milletten kaçırarak gizli toplantılarla yeni anayasa arayışını sürdürmek yerine, “hodri meydan biz hazırız” diyebilirlerdi.
Şimdi yeni anayasa için bir imkân ve fırsat ortaya çıktı. Tüm parti ya da ittifaklar kendi önerilerini kamuoyuyla paylaşsın. Sonra da ortaya çıkan metinler üzerinden Türkiye’nin geleceği ile ilgili kimin ne düşündüğü de netleşsin. İçeriği tartışmak için 2023’e kadar yeterli zamanımız var.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.