''Bayrak Şairi''ne saygıyla...

A -
A +
Arif Nihat Asya... Türk edebiyatının millî gururu, ''Bayrak'' şiirinin sevgili şairi… Sadece millî şiirleri ile değil aynı zamanda kahramanlık, din, aşk, tabiat ve memleket güzellikleri temalı şiirleri ile de gönüllere taht kuran milliyetçi ve muhafazakâr büyük sanatkârlarımızdan. Lakabı “Bayrak Şairi” olan Arif Nihat Asya'nın diğer şiirlerini göz ardı etmek üstadın şahsına büyük bir haksızlık olur. Çocukluğu ölüm ve ayrılık hatta sürgünler ile geçen şairimizin onu bırakıp Filistin’e giden annesine yazdığı “Kıydın sen bana gönülcüğün istemeden,/Öksüz kuzular anneye doysun demeden,/Ey dopdolu sîne, en susuz anımda kestin beni,/Kestin beni, kestin beni memenden” şiirini kimler bilmektedir?
Yine 5 yaşında iken vefat eden kızına yazdığı “Bak şuram sıyrıldı diye kendini/Yine bebek bebek soruyor musun?/Yazı yazar yahut resim yaparken/Yine ellerini boyuyor musun?/Kuzular uyandı kuşlar uyandı/Güller uyandı, sen uyuyor musun?” şiirini… Hasretiyle, üzüntüsüyle, sitemiyle Türk Edebiyatına katkısı…
Ayrıca bazı olaylara verdiği sert ve haklı tepkileriyle her zaman doğru bildiğinden şaşmayan şairimizin bugünlerde en çok okumamız gereken yazılarından biri de şu değil midir?
“Noel Baba neyimiz olur? Memleketimize giren bu bunak neyimiz olur? Babamız mı? Dedemiz mi? Amcamız mı? Yoksa Avrupalılıktan pirimiz mi? Resmine bakarsınız rasputine benzeyen bu iskambil papazı aramızda neyin nesidir?” sözleriyle aslında millî şuurunu kaybetmiş bir kesimin gözlerini açmaya çalışmıştır. Aynı zamanda sadece yazı ve şiirleri ile değil nesirleriyle de fevkalade başarılı eserler veren hatta 19. Dönem Meclis'te milletvekili olarak görev alan bu şairimizin sade ve sıradan üslubu dahi günümüzde okunmaya değer şaheserler arasında yerini almaktadır.
Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor, Kubbeler, Top Sesleri, Dualar ve Âminler... gibi nadide eserlerini mutlaka her Türk gencinin okuması gereken Türk Edebiyatının büyük bir hazinesidir Arif Nihat Asya...
5 Ocak 1975’te Ankara’da vefat eden Bayrak Şairimizi rahmet ve özlemle anıyorum.
          Rabia Özen-Ankara
 
 
ŞİİR
 
       BİZİM ÇOCUKLAR
 
Çocuklar, çocuklar güzel çocuklar,
Gönlümde yeriniz özel çocuklar;
Siz oğulsunuz kerimesiniz,
Siz canımızda torun çocuklar.
 
Siz komşunun oğlu kızı çocuklar,
Geleceğin parlayan yıldızı çocuklar
Siz öyle masum temizsiniz ki
Temiz kalın hep bizim çocuklar.
 
Ayrımcılık kayrımcılık bilmezsiniz siz
Düşene bakarak gülmezsiniz siz,
Kötülük yapmayı bilmezsiniz siz,
Bilmeyin kötülüğü güzel çocuklar.
 
Sizi gördüm ayaklar çamur içinde.
Üstü başı yırtık yağmur içinde,
Sizi gördüm koyun kuzu peşinde
Büyüyün tertemiz güzel çocuklar.
 
Sizi gördüm yırtık ayakkabılı
Çeşmenin başında eli bakraçlı
Eyninde elbise yırtık yamalı
Siz özümüzsünüz bizim çocuklar.
 
Küçük kardeşini taşır sırtında,
Eskidir yırtıktır libas sırtında,
Utangaçlık duygusu var suratında,
Arsız yüzsüz değil bizim çocuklar.
 
Şair Süleyman’ın saymakla bitmez,
Çocukluk yaşadım aklımdan gitmez.
Düşeni kaldırır ve de incitmez.
Cennete Reyyan’dan girin çocuklar.
 
      Süleyman Usta-İstanbul
 
 
 
KISA KISA... KISA KISA...
 
AH KUDÜS…
Kudüs'te her gün bombalar yağıyor, Küçücük çocuklar kundakta ölüyor. Anne çocuğunun ölümüyle kahroluyor yine bir aile dağılıyor… Bir yandan başka bir aile; çocuk, annesi babası ölmüş kardeşleriyle bir başına kalıyor. Öyle korkunç bir sahne ki bu;
Ortalık kan gölü, ortalık yanıp kül olmuş. Hâlâ sivil vatandaşlar kadınlar çocuklar katlediyor.
Yetmedi mi? O küçücük çocukları öldürdüğünüz yetmedi mi?
Kimi kundakta ölüyor, kimi annesinin kucağında.
Kimi sofra başında, kimi uykuda... Kimi hasta yatağında kimi anne kucağında… Evler bombalanıyor, gönüller dağlanıyor.
Biz müminler olarak seyirci kalırsak biz susarsak kim duyuracak o mazlumların sesini.
Nerede dünya?
Seda Nur Tutar-Kahramanmaraş
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.