Sahte diploma meselesinin sonuna kadar gidilmeli

Sahte diploma işi tartışılmaya devam ediyor. Bu mesele asla şakaya gelir değil. Peki çete nasıl çalışmış? 

 

Çete, sahte lise diplomalarını 3 aşamada hazırladılar. Önce okul veri tabanlarında boş kayıt alanlarını bulan çete, ikinci aşamada sisteme geçici çıkış belgesi yani tasdikname tanımladılar. Çete; son olarak okul kodu, mezuniyet tarihi ve diploma notunu da girip lise diploması düzenledi...

 

Üniversite diplomasını ise daha karmaşık bir sistem ile yapıyorlardı. Çete üyesinin ifadesiyle üniversiteye yerleşme kaydını ÖSYM veri tabanına özel bir entegrasyon aracılığıyla tanımladılar, böylece o yıl üniversiteyi kazanmış gibi gösterdiler. Daha sonra ise YÖK Bilgi Sistemi’ne girip diploma numarası, mezuniyet tarihi ve diploma derecesi oluşturdular.

 

Çete; 6 Şubat depremlerinde ölen avukatlara ait mezuniyet kayıtlarını sistemden silerek bu boşluğa yüklü ödemeler karşılığında sahte mezunlar yerleştirdiler.

 

Çete, düzenlenen operasyonla çökertildi ama skandalların ardı arkası kesilmedi. Bu arada TGRT Haber, sahte diploma satan bir kişiye ulaştı. İtiraflar ise art arda geldi. Sahte diploma satan kişi "bizim e-Devlet'te panelimiz var" dedi.

 

Kim sahte diploma aldıysa, bu işi kim organize ettiyse kimseye acınmamalı. Kul hakkına girmekten başka bir şey değil bu. Devletimiz ve İçişleri Bakanlığı işin takipçisi. Ayrıca bu işin geçmiş tarihi olmaz. İsterse 1975’te biri sahte diploma alsın. Ucu kime dokunursa dokunsun gereği yapılmalı... 

 

 

 

 

Babamın ölümü üzerine... 

 

 

Babam Erdal Küçük 74 yaşında vefat etti. 29 Temmuz’da öğle namazı için 12.10’da evden çıkmış. Kendi bahçemizde muhtemelen 12.40 gibi vefat etti. Cami cemaati, “Bugün gelmez” diye aramamış ama arkadaşları babamın rutinini bozmadığını biliyordu. Annem, her zaman saat 16.00’da eve gelen babamı, vaktinde gelmeyince aramış. Cebi çalmış ama hâliyle açamamış. Annem saat 17.00 olunca gene aramış. Açan olmayınca komşulara haber vermiş. Sonra bize haber verdi. Herkes aradı. O arada Zonguldak Valimiz Osman Hacıbektaşoğlu konudan haberdar oldu. Babam 20.30-21.00 sıralarında kendi bahçemizde vefat etmiş olarak bulundu. 

 

Ölüm malum zor konu. İzahı yok. Çekirdek aileden ilk kez bir yakınım, babam öldü. Acımızı anlatacak kelime, deyim, atasözü vb. yok. Ateş düştüğü yeri kötü yakıyor. Allah sıralı ölüm versin...

 

Bu süreçte arayan, soran, mesaj atan herkese teşekkür borçluyum. İsim yazarsam yazmadıklarıma ayıp etmiş olurum. Dönemediklerim hakkını helal etsin. Bu süreçte en büyük moral her görüşten insanın araması ve mesaj atması oldu. Sağolun, var olun.

 

Son söz: “Anne babanızın kıymetini bilin” sözü gerçek bir lafmış. Ben yaşayarak ve yüreğim yanarak idrak ettim.

 

 

 

Cem Küçük'ün önceki yazıları...