"O ulaşılmaz doktor benim!"

A -
A +

“Sığındığımız ev yol kenarında eski bir kulübe. Evde yaşlı bir kadın, bir de beşikte bebek vardı...”

 

Bildiklerimizi ve gördüklerimizi ilahi maksadın önüne koymayalım. Beklentilerimiz de tevekkülümüzü bozar. Akıl sağlığımız arzularımızın ve hırslarımızın kontrolüne bağlı. Doğru ve iyi olanı bilmek, iyi insan olmak için yeterli değildir. Doğru ve iyiyi yapmak için karaktere ihtiyaç vardır. Karakter sahibi olalım. İrademizi güçlü tutalım. Terbiye edilmemiş bir irade başımıza büyük işler açar. İnsan önce ahlaken eğitilmeli, zihne öncelik verilirse, toplumun başına bela sarılmış olur.

 

 

 

Güzel ahlak ne kadar övülse azdır. Güzel ahlak bir yerde eziyetleri sineye çekmektir. İnsaflı olacağız, hataları görmeyeceğiz, az konuşup az hataya düşeceğiz. Hüseyin Hilmi bin Said Hazretleri bir sohbetlerinde buyurdular ki: "Feyiz sevgidir, muhabbettir, itaattir. Büyüklerden feyiz almak için onları sevmek ve inanmak lazımdır zira onlardan feyiz her zaman yayılır. Duaya ihtiyacımız olduğunda büyüklerimiz şunu tavsiye etmişler: Yoksulları, yetimleri darda olanları kollayın o sizi bulur...”

 

 

 

Hazreti Hüseyin’in soyundan doktor İşan Hüseyni’nin enteresan hikâyesi her şeyi daha iyi açıklıyor. Sen tesadüfe değil tevafuka bak! Akıl erdiremediğimiz nice işlerde ne hikmetler vardır bir bilseniz… İşan Hüseyni, çok zor ulaşılan başarılara sahip Pakistanlı bir doktordur. O anlatır:

 

 

 

“Bir gün uçakla bir şehirden başka bir şehre giderken yağmur ve şimşeklerden yol alamayıp başka bir şehre inmek zorunda kaldım. Yanımdakiler araba kiralayıp yola devamı sağladılar. Fakat bu defa da benzer engellerle karşılaştık. Neyse ki kırda bir eve sığınıp daha sonra yola devam etmeye karar verdik.

 

 

 

Sığındığımız ev yol kenarında eski bir kulübe. Evde yaşlı bir kadın, bir de beşikte bebek vardı. Yaşlı kadın bizi çok iyi karşıladı, ikramlarda bulundu. Orada bulunan beşik ve içindeki çocuk çok dikkatimi çekti ve yaşlı kadına sordum.

 

 

 

-Bu çocuk kimin ve görünüşe göre nesi var?

 

-Bu hem annesinden hem de babadan yetimdir. Benim torunumun ağır hastalığı var. Bölgedeki tüm doktorlar bir doktorun adını verdiler ama o da ulaşılması zor birisiymiş.

 

 

 

Ben kendisine “anneciğim o ulaşılması zor doktorun adı neymiş “dedim. Yaşlı kadın:

 

 

 

-O doktorun adı İşan Hüseyni'ymiş.

 

 

 

Ben şoke olmuştum ve gayriihtiyari ağlamaya başladım. Ağlamam sakinleşince, “kalk anacığım kalk, Allahü teâlâ dualarını kabul etti. Senin duaların öyle yıldırımlar çaktırdı ki, benim uçağımı zorla yere indirdi. O duaların öyle seller akıttı ki, yolumuzu değiştirmek zorunda kaldık. Sonunda da beni size ulaştırdı… Ben İşan Hüseyni'yim; o ulaşılmaz dediğiniz doktor. Cenab-ı Hakk’ın kullarının isteklerini kabul edeceğine ve can u gönülden dua edenlerin de dualarını kabul edeceğine, işte şimdi kalpten iman ettim” deyip çocuk için ne yapılması gerekiyorsa yapmaya koyuldum.

 

 

 

Ne diyebiliriz ki, örnek alabileceğimiz insanları ve yaşantılarını hatırladığımız kadar yaşarız.

 

     Mustafa Ali Mahdum

 

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.