Gün geçmiyor ki Covid-19’la alakalı yeni saçmalıklar üretilmesin. Hemen her gün kimin aklına nasıl geldiğini bilemediğim uçuk komplo teorileri üretiliyor. Ama yalanlar ve yalancıların mumu yatsıya kadar bile yanmıyor... 

İki gündür sosyal medyada Japon bilim insanı Tasuku Hanjo’nun koronavirüsün laboratuvarda üretildiğini dile getirdiği iddiası konuşulup durdu. Aklı başında hiçbir bilim insanı böyle bir şey demez. Ama söylenti virale dönüştü ve uçtu gitti. 

Hâliyle bana da, “Bak gördün mü, Japonya’nın en ünlü bilim insanı bile Covid-19’un laboratuvar imalatı olduğunu söylemiş” diye mesajlar geldi. Tabii ben Hanjo’nun böyle bir şey demediğine emindim ama yabancı sitelere hemen göz gezdirdim. 

Yalanı öyle abartmışlar ki, Tasuku Hanjo’nun şunları da söylediğini eklemişler: “Doğal olsaydı, soğukta yayılır, sıcakta ölürdü. 4 yıl Wuhan'da çalıştım. Laboratuvardaki teknisyenler öldü. Söylediğim şeyin yanlış olduğu kanıtlanırsa Nobel Ödülümü geri veririm.” Aklı başında sandığım bazıları bile bu gülünç iddiaya balıklama atlamışlar. 

Basit bir kontrolle bu sözlerin söylenmediği hemen bulunurdu. Prof. Dr. Tasuku Hanjo, Wuhan’da hiç çalışmamış. Nobel’i geri veririm dememiş. Hele hele Covid-19’u Çinliler laboratuvarda üretti laflarını hiç etmemiş. Honjo, Japonya Kyoto Üniversitesi’nde İmmünoloji ve Genomik Tıp Bölümü’nde profesör. 2018 yılında ABD’li James Allison ile birlikte vücut bağışıklık sisteminin kanser hücrelerine karşı savaşmasını konu alan çalışmaları sayesinde Nobel Tıp Ödülü’nü almaya hak kazandı. Zaten böyle aptalca bir laf etmesi de mümkün değil.

Nitekim Tasuku Hanjo, kendisinin söylediği iddia edilen sözlerin gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Tam tersi Honjo, Covid-19’un insan yapımı değil doğal bir virüs olduğunu açıklamış. İngiltere, İtalya, Amerika gibi ülkeleri virüsün yayılmasının kontrol edilmesinden ziyade ekonomiyi ön planda tuttukları için eleştirmiş. 

Enfeksiyon hastalıklarının kanserden farklı olduğunu vurgulayan Hanjo, Covid-19’un hızlı yayıldığını ve insanların bağışıklık sisteminin virüse nasıl cevap verdiğinin önemli olduğunu söylemiş. En son söyleşiyi de 10 Nisan’da asia.nikkei.com’a vermiş. Covid-19 konusunda ciddi açıklamalar yapmış. 

Peki gerçek böyleyken ya da basit bir araştırmayla ortaya çakabilecekken neden palavralara itibar ediliyor. Cevabı basit: İnsanlar inanmak istediklerine uygun yalanlara müracaat ediyor... Said Halim Paşa’nın enfes sözüdür: “Türk insanı eşyadan dimağa değil, dimağdan eşyaya geçer.” Yani olaydan sonuca gitmez. Kanıttan ilerlemez. Kafasındaki şablona göre olayları yerleştirir. “Sonuç kime yarıyorsa o işin içindedir" gibi saçma mantıkla hareket edenler bu toprakta hiç az değil. 

"Covid-19’u Marslılar insanlığa musallat etti!" deseler daha mantıklı olur. En azından iddialarını kanıtlamak için yalan aramalarına gerek kalmaz.