Bingür Sönmez'in dediğini sağ-muhafazakâr bir doktor deseydi!

Ben aynı soruyu Covid-19 aşısı olmak istemeyenler için "vatan haini" tanımlamasında bulunan ünlü kalp cerrahı Bingür Sönmez için söylemek istiyorum.

Mesela bunu diyen dinî hassasiyeti yüksek bir profesör olsaydı gene bu kadar hoşgörülü davranır mıydı bazıları? Hiç sanmıyorum. Maalesef böyle durumlarda herkes olaya kendi mahallesinden bakıyor. 

Hâlbuki ilke ve prensipler her yerde herkes için aynı olmalı. Benim adamım, senin adamın, lafı geçerli olmamalı. Hacı-hoca diye küçümsenen biri, mesleği ne olursa olsun, ağzından ya da kaleminden yanlış bir şey çıksa çok kolay linç ediliyor. Linç edilmekle kalmıyor, kariyeri bitirilme noktasına getiriliyor. Gerçek, ne yazık ki bu...

Bunda bizim tarafın da hatası çok. Çünkü bizimkiler de kendilerinden biri hata yaptığında ilk tekmeyi atıyor. "Oh olsun" diyor. Bakın CHP'de tecavüz iddiaları almış başını gitmiş. Üstelik bunların çoğu tespitli ve kanıtlı. Ama parti bunun üzerini örtüyor. Candaşlar da Barış Yarkadaş dışında görmezden geliyor. Olay yok sayılıyor. 

Muğla'da vahşi bir cinayete kurban giden Pınar Gültekin'in babasını, Muğla Vekili Süleyman Girgin'in aradığı iddia ediliyor. CHP'yi destekleyen yazarlardan tek kelime yazı var mı? Bu doğru mu diye soran var mı? Yok.

Yeniden konuya dönersek, elbette kimsenin ağzından kaçan bir söz için kariyeri bitmesin ya da lince uğramasın. Ancak Türkiye'de bu herkes için geçerli değil. Hacı-hoca diye küçümsenen grubun içindeyseniz yandı gülüm keten helva!..

İnanmayanlara tekrar sorayım: "Aşı olmak istemeyenler vatan haini ilan edilsin" sözünü Bingür Sönmez değil de Ahmet Şimşirgil deseydi ne olurdu? Sadece 30 saniye düşünün.

 

Cem Küçük'ün diğer yazısı
Muhalif medyaya birkaç soru...