Göçmen konusunda oluk oluk faşizm akıyor

Geçen hafta yazdım, "Türkiye’de en geçerli şey nefret" diye... Kimse kimseyi sevmiyor. Bunun en somut örneği de göçmenlerle alakalı. Ne yazık ki bu ülkede göçmen konusunda resmen faşizm var.

Sosyal medya, köşe yazıları, sanatçı tayfasından kin kokan paylaşımlarla dolu. "Bu kadar cehalet herhâlde eğitimle olur" diyorsunuz.

Size şimdi göçmen konusunda Amerika’dan örnek vereyim. “Oo, Cem Küçük de Amerika’yı öve öve bitiremedi” diyenler gene çıkacaktır. İki hafta önce ABD’deyken New York Halk Kütüphanesi’ni gezdim. Çıkışta İsmail Güzel’le birlikte kütüphanenin önünde meyve tezgâhları gördük. O tezgâhlarda buzun içinde tropik meyveler satılıyordu. Fiyatları 5 dolar, 7 dolar, 10 dolar arasında değişiyordu.

Satıcılara nerelisiniz diye sorduk. “Ekvadorluyuz” dediler. Yaşları 17 ila 30 arasındaki kadınlardı bunlar. Hatta tezgâhlarının yanında bebek pusetleri bile vardı. Günlük 60-70 dolar para kalıyormuş her birine. Hepsi göçmendi. Amerika’ya geleli belki birkaç yıl bile olmamıştı.

Etrafta polisler vardı ama kimse bu seyyar satıcılara karışmıyordu. Meyvemizi aldık, oradan ayrıldık...

Az ileride de pretzel satan Hintliler vardı. Amerika zaten göçmenler ülkesi. Birilerinin iddia ettiği gibi hepsi üniversiteli ya da meslek sahibi değil. Özellikle Honduras, Guatemala, Nikaragua, Meksika’dan milyonlarca göçmen, mülteci var. Bu insanlar daha iyi şartlarda yaşamak için gelmişlerdi.

Daha önce çok yazdım, göçmen ya da mülteci bir ülkeye uzun vadede faydalıdır. Büyük devletler göçmen alırlar. Bunun örneği 20. yüzyılın başında ABD ve Avustralya örnekleridir. ABD göç aldı, süper güç oldu. Avustralya almadı normal bir ülke oldu...

Peki insanlar niye göç eder ya da mülteci olur? Suriye’den kaçanlar canını kurtarmak için Türkiye ve çevre ülkelere geldiler. “Gidip savaşsınlar” diyorlar. Neyle savaşacak? Havadan atılan bombalara, Esad’ın silahlarına neyle cevap verecekler? Bu insanlar 2012 yılına kadar ülkelerindendir. Savaş çıkınca canlarını kurtarmak için hâliyle mülteci oldular. Savaş durulunca bir kısmı dönecek. Elbette hepsi dönmez. Belki de çoğunluğu kalacaktır.

Afganlar Taliban’dan kaçıyor. Amerika çekildi. Taliban ABD ya da merkezî hükûmetle iş birliği yaptığını düşündüğü bazı isimleri öldürecek. O yüzden 38 milyonluk Afganistan’da 1 milyonluk iç göç var şu an. Bazıları da Pakistan, Hindistan, İran ve bize geliyorlar. Neden? Çünkü ülkede kalırlarsa ölecekler. Tabii ki kurallı olmalı. Kaçak önlenmeli. Ömer Çelik’in dediği gibi; "Türkiye göçmen kampı değil." İnsanların neden göç ettiğine bakıp, o sorunları çözmek lazım. Ne yazık ki ABD ve diğer büyük güçler inisiyatif almıyorlar. Meseleleri çözmüyorlar.

İki gün önce oyuncu mu şarkıcı mı gerçekten bilmiyorum, Kemal Doğulu Afganlara dümdüz küfür etti. Sanki insanlar keyfinden kaçıyor gibi. Ya göçe, mültecilere karşı olabilirsiniz. İtiraz edebilirsiniz. Ancak ağır küfürler etmek de neyin nesi! Kimse de çıkıp, “Sen bu insanlara neden küfrediyorsun” demiyor. Demediği gibi bir de destekliyor. Hep derim Türkiye’de sanatçı geçinenlerin bir kısmı zırcahildir. Dünyayı bilmezler. Göç olgusu yüzyıllardır var. Göçmenlere her fırsatta hakaret eden Demet Akalın’ı alkışlayanlar var. Yapmayın etmeyin!..

Bunları yazdık ya, “Al evine de bak o zaman” diyen yüzsüzler var... Trump bile "ben göçmenlere değil yasa dışı yollardan gelmesine karşıyım" dedi. Bizde bazıları, herkes değil, direkt göçmene karşı. Önceden saç ektirmiş Arap görünce mideleri bulanırdı, şimdi de Suriyeli, Afgan görünce. Ha bir de Katarlı görünce...

Türkiye’de makul insanlar var. Düzensiz göç olmasın, eyvallah. Suça bulaşanlara gereken hukuki cezalar verilsin. Ama topyekûn insanlara karşı olmak faşizmdir!..

Bu topraklarda bazılarında faşizm var ama Allah’tan geniş çaplı değil. Bir şeyi anlamak lazım. AK Parti’ye oy kaybettirse de, zararı olsa da Suriye politikası da Afgan politikası da doğrudur. Başkan Erdoğan bu politikaları bence sürdürecektir.

Göç ve mülteciler konusunda Amin Maalouf’un makale kitaplarına bakılabilir. Bize inanmayan, belki ona inanır. Mesela Uygarlıkların Batışı’nı herkese tavsiye ederim...