Cumhurbaşkanı Erdoğan net konuştu: İsrail ateşi bölgeye yayıyor, her türlü senaryoya hazırız
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Grup Toplantısı'nda konuştu. İran ve İsrail arasındaki savaşla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsrail ateşi tüm bölgeye yayıyor" diyerek Türkiye'nin her türlü senaryoya hazır olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu.
CHP'ye yüklenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin kronikleşmiş muhalefet açığı giderek derinleşiyor. Siyasi rakibimiz de olsa biz bu tabloyu doğru bulmuyoruz. Sayın Özel ve CHP yönetiminin, yanlışta ısrar etmekten vazgeçip etkin pişmanlıktan faydalanması gerektiğine inanıyoruz. Bunun vakti çoktan gelmiştir." dedi.
Hayat pahalılığının farkında olduklarını belirten Erdoğan, 86 milyonun tamamının refahını, alım gücünü ve hayat standardını daha da yükselteceklerini söyledi.
Konuşmasında dünyanın gündeminde olan İran ve İsrail arasındaki savaşa da yer veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'in ateşi tüm bölgeye yaymaya çalıştığına dikkat çekip "Her türlü olumsuzluğa, her türlü senaryoya karşı hazırlıklarımızı yaptık ve yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Grup Toplantımızın, yapacağımız değerlendirmelerin ülkemiz, milletimiz ve demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
"ANA MUHALEFETİN DURUMU TÜRK SİYASETİNE YAKIŞMIYOR"
Samimi bir üzüntümü paylaşmak istiyorum. 86 milyonun siyasi farklılıklarını bir yana bırakıp muhabbetle kucaklaştığı bayram günlerinde Türkiye'nin ana muhalefet partisinin kendisini milletten ayrıştırması bu mübarek günlerin ruhuna uymayan bir davranıştır. Ana muhalefetin durumu demokrasimize de, Türk siyasetine de asla yakışmamaktadır.
"ETKİN PİŞMANLIKTAN FAYDALANIN"
İstanbul'a çöreklenmiş bir avuç haraminin güdümünden bir türlü çıkamayan ana muhalefetin durumu demokrasimize de Türk siyasetine de asla yakışmamaktadır. Bayramlarda dahi gerilimi körüklemeyi vahim bir hata olarak görüyoruz. Toplumdan ayrışarak siyaset yapılmaz. Yapılsa dahi bu siyaset tarzından ülkeye hiçbir hayır gelmez. Türkiye'nin kronikleşmiş muhalefet açığı giderek derinleşiyor. Siyasi rakibimiz de olsa biz bu tabloyu doğru bulmuyoruz. Sayın Özel ve CHP yönetiminin, yanlışta ısrar etmekten vazgeçip etkin pişmanlıktan faydalanması gerektiğine inanıyoruz. Bunun vakti çoktan gelmiştir.
"86 MİLYONUN HAYAT STANDARDINI YÜKSELTECEĞİZ"
Hayat pahalılığı kaynaklı her türlü sıkıntının farkındayız. Çözüm bulmak için başarılı bir ekonomik program uyguluyoruz. Enflasyonla mücadelede mevzi kazandıkça, inşallah, 86 milyonun tamamının refahını, alım gücünü ve hayat standardını daha da yükselteceğiz. Sanayici, yatırımcı ve ihracatçılarımızı çeşitli teşvik paketleriyle destekliyoruz.
"BİZ HÜKÜMET OLARAK EKONOMİDE NE YAPTIĞIMIZI GAYET İYİ BİLİYORUZ"
Yeni bir adım daha atıyoruz. Orta yüksek ve yüksek teknolojili yatırımlar için 'Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi' programının büyüklüğünü 300 milyar liradan toplam 500 milyar liraya çıkartıyoruz. Cari açığın kapanmasına ve fiyat istikrarına katkı sunan yatırımlara daha güçlü destek olacağız. Biz hükümet olarak ekonomide ne yaptığımızı gayet iyi biliyoruz. Burada dingil kırmış kamyon şoförü misali ne yapacağını bilmeyen yalnızca CHP Genel Başkanı Özgür Özel'dir. Özel'e tavsiyem, kendini fazla yormasın. Kendi problemlerini çözemeyenlerin, ülke sorunlarına çözüm bulması beklenemez.
"TÜRKİYE HASSAS BİR DÖNEMDEN GEÇİYOR"
Sayın Özel'in patronaj ilişkisinden kendisini ve partisini kurtarmasını ve en kısa zamanda Türkiye’nin gerçek meselelerine geri dönmesini ümit ediyoruz. Türkiye, tüm enerjisini ve kapasitesini bekasına yönelik meselelere ayırması gereken çok hassas bir dönemden geçiyor.
"İSRAİL'İN SALDIRILARI ÇOK DAHA BARBARCA BİR BOYUT KAZANMIŞ DURUMDA"
İsrail'in Filistin'de sürdürdüğü katliam politikaları farklı bir boyuta geçerek toplu kıyıma, toplu cezalandırmaya, en sonunda da soykırıma dönüştü. Artarak devam eden vahşette 55 binden fazla Gazzeli masum hayatını kaybetti, 128 binden fazla kardeşimiz yaralandı. İsrail'in saldırıları çok daha barbarca bir boyut kazanmış durumda. Yüzde 80'i enkaz altında olan Gazze'de 2 milyon masum sivil tamamen açlığa mahkum edildi. İsrail, yardım dağıtım noktalarına yığılan mazlumların üzerine de bomba yağdırıyor. Açık söylüyorum, 2. Dünya Savaşı'nın en dehşetli fotoğrafları, bugün Gazze'den gelen görüntülerin yanında çok masum kalıyor.
"İRAN'IN KENDİSİNİ SAVUNMASI DOĞAL BİR HAKTIR"
İsrail, İran'daki bazı hedeflere saldırarak, İran içinde suikastler yaparak haydutluk sahasını genişletti. İran'ın İsrail'in bu haydutluğu karşısında kendisini savunması son derece doğal bir haktır. İran hukuk tanımayan, kural tanımayan şımarık bir ülke tarafından saldırıya uğramıştır. Bu saldırılar İran'ın nükleer müzakereleri devam ederken düzenlenmiştir. Kendisi nükleer silahlara sahip olan İsrail, müzakerelerin bitmesini beklemeden tam olarak terör eylemi gerçekleştirmiştir.
"SESSİZ KALANLARIN DA ELİNE KAN BULAŞTI"
Bütün dünyanın önünde yapılan bu saldırganlık karşısında başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası kurumlar, devletler sessiz kalmakta, bazıları destek vermektedir. Bu saldırganlık, bu kural tanımazlık karşısında sessiz kalmak, olan bitene rıza göstermektir. İsrail'e destek verenler kadar, sessiz kalanların da eline sivillerin kanı sıçramıştır ve o kan lekesi asla temizlenmeyecektir. Bu kan ve utanç lekesi sadece Netanyahu'nun eline değil, sadece onu destekleyenlere değil, aynı zamanda sessiz kalan herkesin eline bulaşmıştır.
"HER TÜRLÜ SENARYOYA HAZIRIZ"
İsrail ateşi tüm bölgeye yayıyor. İsrail saldırganlığının durdurulması, bütün dünya için elzemdir. Ancak bu yaşananlardan komşumuz İran dahil bölgemizdeki tüm ülkeler gereken dersleri çıkarmalıdır. Bölgemizde İsrail saldırganlığına karşı bir ortak tedbir alınmak isteniyorsa, herkes etraflıca düşünmelidir. İsrail’in, İran’a yönelik terör saldırılarını yakından takip ediyoruz. Bu saldırıların Türkiye’ye muhtemel etkileri konusunda bütün kurumlarımız teyakkuz halinde. Milletimiz müsterih olsun. Hükümetleri; Türkiye’nin menfaatlerinin, huzurunun, dirliğinin, güvenliğinin sonuna kadar takipçisidir. Her türlü olumsuzluğa, her türlü senaryoya karşı hazırlıklarımızı yaptık ve yapıyoruz.
"YERLİ VE MİLLİ ÜRETİM ORANIMIZI DAHA DA YUKARILARA TAŞIYACAĞIZ"
Türkiye artık kendi semalarını yerli ve milli hava savunma sistemleriyle koruyan, entegre ve katmanlı bir savunma mimarisine sahip bir ülkedir. Yüzde 20’lerden alıp yüzde 80’lere çıkardığımız yerli ve millî üretim oranımızı daha da yukarılara taşıyacağız. Savunma sanayisinde tam bağımsızlık hedefimize ulaşana kadar sabırla, kararlılıkla, azimle ve sağlam adımlarla ilerleyeceğiz.
"BİZE YÖNELİK HER SALDIRIDA DA SALDIRGANA HAK ETTİĞİ CEVABI VERİRİZ"
Kimse bizi başkalarıyla kıyaslamasın. Kimse bizi test etmeye, sınamaya, sabrımızı zorlamaya yeltenmesin. Altını çizerek tekrar ifade ediyorum, bizim kimsenin toprağında gözümüz yok. Bizim kimsenin egemenliğiyle herhangi bir sorunumuz yok. Bölgemizde barış, huzur, istikrar dışında hiçbir emelimiz yok. Biz Orta Doğu'nun tamamında güvenlik istiyoruz. Kendimiz için ne istiyorsak, bölgedeki herkes için aynı şeyi murad ediyoruz. Adil, onurlu ve sürdürülebilir bir barışın kaybedeni olmaz. Biz barış için tüm samimiyetimizle çabalarız, bize yönelik her saldırıda da saldırgana hak ettiği cevabı veririz. Bu millet devletinin gücünü biliyor. Bu millet birlik olduğunda neleri başarabileceğini iyi biliyor.
İsrail saldırganlığı durdurmak için mücadelemiz sürecek. Bölgemizde barışı tesis etmek için girişimlerimiz devam edecek. Diplomatik temaslarımıza ara vermeyeceğiz. Herkesi etkileyebilecek büyük bir felaketi önlemek için elimizden gelen gayreti göstereceğiz.