Avatar filmi onlardan ilham aldı! Waoraniler Amazon ormanlarını korumaya devam ediyor

Kaynak: Anadolu Ajansı
- Güncelleme:
Yaşam Haberleri  / Anadolu Ajansı

Moderniteye karşı dirençli bir şekilde yaşayan ve teslim olmayan bir halk Amazon ormanlarında varlığını devam ettiriyor. Geleneklerine sıkı sıkıya bağlı Waoraniler 1958 yılından beri her türlü müdahaleye rağmen ormanlarını korumaya çalışıyor. Waorani halkı özellikleriyle adeta "Avatar" filmindeki Na'vi halkına benziyor. İşte Türkiye'den Waorani halkını ziyaret edenlerin verdikleri bilgiler...

Avatar filmi hikayesi ve çekim teknikleriyle dünya çapında milyonlarca seyirciye ulaştı.

Hikayede yer alan Pandora gezegenindeki Na'vi halkı ise günümüz dünyasında sömürgeciliğe karşı direnen bütün milletleri temsil ediyordu.

Gerek Amerika kıtasındaki Kızılderililer gerekse Afrika'daki kabileler sömürgeci devletlerin hem teknolojisiyle hem de kurdukları modern hayat tarzıyla mücadele etmeye çalıştı. Ancak sanayinin gücü ağır gelerek pek çoğunu tarihe karıştırdı.

Ancak az da olsa tıpkı Na'viler gibi mücadelesini devam ettiren halklar bulunuyor. Bunların başında da Amazon ormanlarını korumaya çalışan Waoraniler geliyor. 

Türkiye'den Amazonlara giden muhabir Özge Elif Kızıl, 6 gün boyunca Waoraniler kabilesinden Bameno topluluğuyla birlikte yaşadı. 

Onların tabiatla uyumlu hayatlarını, kültürlerini ve modern hayatın üzerlerindeki etkilerini görüntüledi.

İşte filmlere ilham olan Waoranilerin Amazon ormanlarındaki hayatları...

Avatar filmi onlardan ilham aldı! Waoraniler Amazon ormanlarını korumaya devam ediyor - 1. Resim

KİMLİKLERİNİ KORUMAK İÇİN VERİLEN MÜCADELE 

Modern hayatın cazibesiyle vahşi tabiatın özgürlüğü arasında köklerine ve topraklarına sıkı sıkıya sarılmış bir halk olan Waoraniler, tüm zorluklara rağmen geleneklerini sürdürüyor.

Ekvador'un Amazon yağmur ormanları derinliklerinde, dev ağaçların gölgesinde ve geniş nehirlerin kıvrımları arasında yüzyıllardır doğayla iç içe yaşayan Waorani kabilesinin, 145 kişilik bir alt ailesi olan Bameno topluluğunun yaşadığı topraklar, doğal zenginlikleriyle, büyük tehdit altındaki ekosistemin önemli bir parçası olarak biliniyor.

GPS sinyalinin bile zaman zaman alınamadığı, modern dünyadan büyük ölçüde izole bir şekilde yaşayan Waorani kabilesinin alt toplulukları, sadece doğayla iç içe bir hayat sürmekle kalmıyor, aynı zamanda yerel kültürlerini, inançlarını ve kimliklerini korumak için büyük bir mücadele veriyor.

Geleneklerini ve özellikle kutsal kabul ettikleri doğayla bağlarını sürdürmekte kararlı tutum sergileyen, Waorani kabilesinin mücadelede ipi çeken topluluklarından biri olarak da bilinen Bamenolar, sadece geçmişin izlerini değil geleceğin umudunu da taşıyor.

Avatar filmi onlardan ilham aldı! Waoraniler Amazon ormanlarını korumaya devam ediyor - 2. Resim

KABİLENİN DIŞ DÜNYAYLA İLK CİDDİ TEMASI 1958'DE

Tüm Ekvador yerli halkları arasında en son temas kurulan Waoraniler ile ciddi anlamda ilk temasın 1958'de gerçekleştirildiği biliniyor.

Amazon'un derinliklerinde göçebe avcı-toplayıcı olarak yaşayan, ana dilleri "Wao" olan halkın, modern topluma hızlı ve zor bir şekilde dahil edilmeye çalışılması sonucunda bazı Waorani toplulukları, teması reddettiği için ormanın derinliklerine çekildi.

Bölgede hala iletişim kurulmamış üç ayrı Waorani alt topluluğu bulunuyor. Geçmişte yapılan iletişim girişimlerinin tamamı, bu gruplar tarafından sert bir şekilde reddedildi. Bu yüzden kendi hayatlarını ormanın derinliklerinde sürdürüyorlar.

Günümüzde ise petrol şirketlerinin artan faaliyetleri, bu toplulukların hayat alanlarını terk ederek ormanın daha da içlerine göç etmesine sebep oluyor.

1958'deki ilk iletişimle hayatları kökten değişen Waorani halklarının birçoğu yerleşik hayata geçti. Ancak en son iletişim kurulan Waorani halklarından biri olan Bameno gibi bazı topluluklar, orman içindeki geleneksel yaşantıyı sürdürmeye devam etti.

1970'lerde Ekvador hükümeti Waorani topraklarını tanımaya başladı ama ilerleyen yıllarda, uluslararası petrol şirketlerine verilen imtiyazlar, ormanı ve halkı tehdit etmeye devam etti.

Toprakları büyük ölçüde küçülen ve kalan topraklarında ise kerestecilik, maden faaliyetleri, petrol çıkarma ve sömürgeci yerleşimlerinden etkilenen Waoraniler, ormanın sunduğu kaynaklarla gelenekçi hayatlarını sürdürmeye çalışırken, dış dünyanın baskıları ve çevre faktörleriyle mücadele ediyor.

SADECE KANOYLA GİDİLİYOR

Ormanın derinliklerinde, Yasuni Milli Parkında, ulaşımı yalnızca nehir yoluyla yapılan, en uzak ve en geleneksel Waorani yerleşimlerinden biri olan Bameno'ya Shiripuno ve Cononaco nehirleri boyunca yapılan uzun bir kano yolculuğunun ardından ulaşılıyor.

Avatar filmi onlardan ilham aldı! Waoraniler Amazon ormanlarını korumaya devam ediyor - 3. Resim

Dış etkenlerin artmasıyla Waorani kültürü de zamanla dönüşüm geçiriyor. Bazı topluluklar modern yaşam tarzlarını benimserken, Bameno gibi yerleşimler geleneksel hayat tarzlarını korumaya çalışıyor.

Bameno topluluğu, Penti Baihua'nın liderliğinde, Amazon Frontlines ve Ceibo Alliance gibi STK'lerle işbirliği yaparak, hem topraklarını haritalandırıyor hem de temiz su, güneş enerjisi ve çevre eğitimi gibi temel haklara erişim için mücadele veriyor. Ayrıca eğitim sistemlerinde Waorani dili ve dünya görüşünün yer alması için girişimlerde bulunuluyor.

KUTSAL AĞACIN GÖLGESİ

Bölge halkı, kapok (ceiba pentandra) adlı kutsal ağaçların gölgesinde yaşıyor. Bu dev ağaçlar, Waorani halkı için sadece bir doğa unsuru değil evrenin düzenini sağlayan ruhsal köprüler olarak kabul ediliyor. Halk, kapok ağaçlarını "ataların ruhlarını taşıyan canlılar" olarak görüyor.

Bu ağaç, hayat döngüsünün başlatılması ve sonlandırılmasıyla bağlantılı ritüellerde kullanılıyor. Bu yüzden, kapok ağacına zarar vermek, sadece bir çevresel kayıp değil aynı zamanda ruhsal bir kayıp olarak da görülüyor.

MODERNİTEYE KARŞI DENGEDE KALMA ÇABASI

Bameno'da güneş enerjisiyle çalışan sınırlı bir elektrik altyapısı, Amazon Frontlines desteğiyle kurulmuş bir okul binası bulunuyor. Gönüllüler, üç aylık periyotlarla çocuklara İngilizce ve İspanyolca öğretmek için bölgeye geliyor.

Fakat insanlar, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimden sınırlı oranda yararlanabiliyor. Gönüllü doktorlar ancak yılda bir kez genel sağlık taraması yapıyor.

Avatar filmi onlardan ilham aldı! Waoraniler Amazon ormanlarını korumaya devam ediyor - 6. Resim

MIZRAK VE ZEHİRLİ OK BORULARI İLE AVLANILIYOR

Halkların, ormanla kurduğu uyum, modern çağın baskılarına rağmen sürmeye devam ediyor. Bamenolar, ormanda hayatta kalmanın sadece bilgi değil aynı zamanda saygı gerektirdiğine inanıyor.

Geleneksel olarak avcı-toplayıcı hayat süren topluluk, mızrak ve zehirli ok boruları gibi geleneksel yöntemlerle avlanıyor.

Av öncesi ve sonrası yapılan küçük törenler, doğadan alınanın bir parçasının yeniden doğaya iade edilmesini sembolize ediyor. Hayvanlar, önceden hazırlanan, ucu zehirli bitki karışımı ile kaplanan oklarla avlanıyor. Bu zehrin, hayvanları anında paralize etme özelliği bulunuyor.

Avatar filmi onlardan ilham aldı! Waoraniler Amazon ormanlarını korumaya devam ediyor - 4. Resim

AYAKLARINA BATAN CİSMİ, PİRANALARIN DİŞLERİYLE ÇIKARIYORLAR

Kabile üyeleri av sırasında çevredeki hayvanların dikkatini çekmek için kalın yaprakları büzerek ses çıkarıyorlar ve hayvan seslerini taklit ederek dikkatlerini çekiyor. Ayrıca ıslık benzeri seslerle de hayvanları kendilerine doğru yönlendirmeye çalışıyorlar.

Bamenolular, doğanın dengesini önceleyen geleneklerine göre, avladıkları sırada hayvanın yavrusu varsa hayatını onlara veren anneye saygılarını, geride kalan yavrusuna bakarak gösteriyor. Bu kabilelerin beslendikleri hayvanlar arasında maymun, çeşitli kuş türleri, yaban domuzu bulunuyor.

Çıplak ayak yürüyen kabileler ayaklarına bir şey battığında bunu avladıkları piranaların dişleriyle çıkarıyor.

TURİZMDEN GELEN PARA AİLELERE EŞİT DAĞITILIYOR

Bameno'ya ilk turist ziyareti 1987'de yapıldı. Bu zamana kadar parayı tanımayan Bamenolular, zamanla liderleri Baihua sayesinde, turizmi kendi ihtiyaçlarını ve topraklarının savunmasında kullanmak adına geliştirdi.

Turizmden kazandıkları paranın bir kısmını ailelere eşit paylaştıran Bamenolar, kalan kısmını ortak bir havuzda acil durum, erzak, ulaşım ve enerji masrafları için biriktiriyor. Herhangi bir sebeple para ihtiyacı olan aile ve bireylere bu kasadan yardım sağlanıyor.

Avatar filmi onlardan ilham aldı! Waoraniler Amazon ormanlarını korumaya devam ediyor - 4. Resim

"BİZ ORMANI SAVUNMAZSAK KİMSE SAVUNMAZ"

Bameno'nun lideri Penti Baihua, Waorani halklarını birleştirerek topraklarını korumak için mücadele veren saygın bir lider olarak biliniyor.

Petrol şirketlerinin sebep olduğu tehditleri tartışmak için birçok ulusal ve uluslararası toplantı düzenleyen Baihua, halkın kültürel değerleriyle uyumlu sürdürülebilir turizm girişimleri için de çaba gösteriyor.

Bamenolar, Baihua'nın önderliğinde kültürlerini koruyarak birçok başarıya imza attı. Bu başarılar arasında okul, güneş enerjisi sistemleri kurulması, içme suyu projeleri ve sınırlı internet erişiminin hayata geçirilmesi bulunuyor.

Altı çocuk babası Penti Baihua, yaptığı açıklamada, modern dünyanın tehditlerine karşı topluluğun doğayla olan bağlarını korumaya kararlı olduğunu belirtti.

Baihua, "Biz ormanı savunmazsak kimse savunmaz. Burada sadece ağaçlar değil, bizim ruhlarımız, geçmişimiz ve çocuklarımızın geleceği var. Petrol boruları hayat değil, ölüm getiriyor." diye konuştu.

Amazon'daki yasa dışı altın madenciliği ve kereste kaçakçılığına da dikkati çeken Baihua, "Birçok şirket, bu toprakların sahipsiz olduğunu düşünerek geliyor. Ama biz buradayız. Atalarımızdan kalan bu ormanları sonuna kadar koruyacağız. Amazon'un yok olması, yalnızca Waorani halklarının değil, tüm insanlığın kaybı olur." ifadesini kullandı.

1985'te İspanyolca öğrenmeye başladığını belirten Baihua, 1986'da kabilenin başına geçerek Bameno'ya kalıcı olarak yerleştiğini söyledi.

Waorani halkının, dış dünya ile temas kurulmadan önce şu an Yasuni Milli Parkı olarak bilinen bölgede yaygın bir şekilde yaşadığını ve petrol şirketlerinin lokasyon taraması için uçak pisti yapmasının atalarını göçe zorladığını belirten Baihua, atalarının bölgenin gerçek sahibi olduğunu söyledi.

Baihua, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bölgede toplam 54 topluluk var. Atalarımız gibi yaşamak istiyorlar. Atalarım, temas edilen son gruptu. Topluluğumuzla, temas edildiğinde yaklaşık beş yaşındaydım. Temastan sonra Batılıların istediği şekilde yaşamaya maruz bırakıldık. Bağlantı kurulmadan yıllar önce herkes çıplaktı. Misyonerler, bize şort, tişört giydirdiler ama onlar giydirdi, biz çıkardık. Şimdi genç Waoraniler, şehir yaşamını da biliyorlar ve geleneksel kıyafetleri daha az giyiyorlar. Ama ben hala ormanda yaşamak istiyorum. Burada huzurluyum. Avlanırım, istediğimi yaparım. Şehre gittiğimde her şey farklı geliyor. Ben ormanda büyüdüm, avlanmayı, hayatta kalmayı öğrendim. Batı hayatı bana garip geliyor. Yeni şeyler öğrenmek zorunda kaldım. Sayılar, hayvanlar, insanlar, yiyecekler gibi. Petrol şirketlerini ve topraklarımızı onlardan nasıl koruyacağımızı da öğrendim. Eskiden bu toprak bizimdi, öyle kabul edilirdi."

Baihua, belirli zaman aralıklarında gelen öğretmenlerin sadece çocukların dış dünyayla iletişim kurabilmesi için İspanyolca ve İngilizce öğrettiğini belirterek, kendilerinin ise ana dillerinin korunmasını istedikleri vurguladı.

"KOVİD-19 SALGININDA AŞI OLDUK"

Baihua, "Kovid-19 salgınında kendi ilaçlarımız bizim için yeterliydi ama devlet yine de bizim aşı olmamızı istediğinden aşı olmayı kabul ettik." dedi.

En yakın hastanenin Coca şehrinde olduğunu ve oraya ancak yaklaşık 15 saatlik bir kano yolculuğu ile varılabildiğini dile getiren Baihua, bu yüzden büyük yaralanmalar ve hastalıklarda yüksek ücretler karşılığında uçak kiralamak zorunda kaldıklarını ifade etti.

1970'lerden önce yalnızca doğanın verdikleri ile beslenen atalarının bazılarının 130 yıla kadar yaşayabildiklerini belirten Baihua, son yıllarda işlenmiş gıda, su ve hava kirliliği sebebiyle hayat sürelerinin ortalama 80'e düştüğünü kaydetti.

Doğal su kaynakları ve havanın kirlenmesi, kontrolsüz ve yasak avcılık yüzünden bölgede bulunan birçok vahşi hayvanın zamanla azaldığını, var olan canlılarınsa ormanın derinliklerine göç ettiği bilgisini veren Baihua, yıllar içinde avlanmanın zorlaştığına işaret etti.

Yaşadıkları bölgeye en yakın petrol kuyusunun 22 kilometre mesafede olduğunu aktaran Baihua, "Eğer petrol endüstrisi daha da yaklaşırsa, kültürümüzü ve milli parkı yok edecek." diye konuştu.

Avatar filmi onlardan ilham aldı! Waoraniler Amazon ormanlarını korumaya devam ediyor - 7. Resim

Kaynak: Anadolu Ajansı

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...