Erdoğan'dan İsrail'in katliamına ilk tepki: Hesap sorulması için her şeyi yapacağız

Düzenleyen:
- Güncelleme:

Gündem Haberleri

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı programda yeni anayasaya ilişkin net mesajlar verdi. Erdoğan 1961 ve 1982 anayasalarının sorun üretmeye yatkın olduğunu söyleyip "Darbecilerin çizdiği sorunlu anayasa ile yola devam edemeyiz" dedi. "İsrail mülteci kampına füze yağdırmıştır. Bu katliam terör devletini kalleş yüzünü bir kez daha ifşa etti. " diyen Erdoğan, "İnsanlıktan zerre nasibini almamış bu katillerden hesap sorulması için elimizden geleni yapacağız." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Türkiye Yüzyılı Anayasası: Sivil Anayasa, Güçlü Türkiye Sempozyumu'nda önemli açıklamalarda bulundu. 

Erdoğan, 27 Mayıs Darbesi'nin provokasyon sonucu gerçekleştiğini söylerken 1961 ve 1982 anayasalarının sorunlu olduğunu ifade etti.

Yeni anayasaya ilişkin net mesajlar veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "61 ve 82 anayasaları katıdır, sakattır, özürlüdür, sorun üretmeye yatkındır. Artık bazı gerçekleri kabul etmemiz gerek. Darbecilerin çizdiği mevcut anayasa ile yola devam edemeyiz. Bu utancı milletimize daha fazla yaşatamayız" ifadelerini kullandı. 

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

Türkiye Yüzyılı Anayasası'nı konuşmak üzere bizleri buluşturan 2 nolu baromuzu tebrik ediyorum. Yeni Türkiye'nin sembollerinden olan adada düzenlenen sempozyum hayırlara vesile olsun. 27 Mayıs'ta yargı tiyatrosu ile idam edilen Adnan Menderes'i rahmetle minnetle yad ediyorum.

Üzerinden değil 64 sene asırlar bile geçse darbecileri unutmayacağız ve affetmeyeceğiz.

Bu millet merhum Menderes ve arkadaşlarını her zaman şükranla ve biraz da idamlarına engel olamamanın mahcubiyetiyle hatırlayacaktır.

"27 MAYIS PROVOKASYONUN SONUCUDUR"

27 Mayıs Darbesi adım adım uygulanan bir provokasyonun sonucudur.

Menderes ve arkadaşları 10 yıl boyunca çok güzel hizmetler yapmışlardır. Her alanda büyük işlere imza atıldı.  Ezanın aslına uygun okunmasından imam hatip okullarının açılmasına kadar büyük işlere imza atıldı. Bu çalışmalar imtiyazlı azınlığı rahatsız etti. Start düğmesine 6-7 Eylül olayları ile basılmıştır.

Menderes'e darbe için 3 yıl uğraştılar. Yassıada mahkemelerindeki hiçbir karar tesadüf değildir. Burası özellikle seçilmiştir. 

Anadolu ihtilalini içlerine sindiremeyenler, milli iradeyi gasbetmek için 22 yıl boyunca her yolu denediler.

27 Mayıs planı AK Parti'nin iktidar olduğu 22 yıllık süreç zarfında defalarca tekrarlanmaya çalışıldı. Türk siyasi tarihinin en fazla darbe girişimine maruz kalan hükümetiz. 

Kanlı terör eylemleriyle devlet ve millet arasına nifak sokmak istediler. Son olarak 15 Temmuz ile bizi ve milletimizi hedef alacak kadar göz kararttılar. 

Bu ülkede bulanık suda demokrasiyi avlama dönemi bitmiştir. Sandık dışında yol arayanlar bu ülkede artık başarılı olamazlar. Demokrasimize kimsenin pusu kurmasına izin vermeyiz. 

YENİ ANAYASA

Yeni bir anayasaya ihtiyacını uzun süredir dile getiriyoruz. Yeni anayasa ile neyi murat ettiğimizi paylaştık.

Türkiye'nin mevcut darbe anayasasına mahkum edilmesi, siyasete güveni zedeliyor. 

Her iki anayasa sandıktan milletten evet oyu aldı. 1961 ve 1982 anayasasının hazırlanma süreci milletin iradesinde tecelli etmedi. Darbe anayasaların şekil şartlarını taşısalar da sorunlu olduğunu kabul etmemiz gerek. 

1961 Anayasası'nı pazarlasalar da 27 Mayıs rejimini kurumsallaştırmıştır. Zorla giyilen deli gömleği 1982 anayasasıyla sıkılaştırılmıştır.

Anayasa değişiklikleri ile milli iradenin boğulmasının önüne geçtik. Bunların yeterli olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Mevcut anayasanın problemli olduğunu herkes kabul ediyor. 

61 ve 82 anayasaları katıdır, sakattır, özürlüdür, sorun üretmeye yatkındır. Artık bazı gerçekleri kabul etmemiz gerek. Darbecilerin çizdiği mevcut anayasa ile yola devam edemeyiz. Bu utancı milletimize daha fazla yaşatamayız. Meclis'imiz yeni anayasa yapacak olgunluğa, kudrete sahiptir. Milli bir ödev olduğuna inanıyorum.

İSRAİL'E TEPKİ: HESAP SORULMASI İÇİN...

Bugüne kadar 36 binden fazla Filistinli kardeşimizi şehit eden soykırımcı caniler, dün de güvenli bölge ilan ettikleri Refah’ta bulunan bir mülteci kampındaki sivillerin üzerine füze ve bomba yağdırmıştır. Uluslararası Adalet Divanının saldırıları durdurma çağrısının ardından gerçekleşen bu katliam, terör devletinin kanlı ve kalleş yüzünü bir kez daha ifşa etmiştir.

Netanyahu ve cinayet şebekesi, Filistin halkının kahramanca direnişini kıramadıkça ülkesinde iyice köşeye sıkışmakta, daha fazla kan dökerek siyasi ömrünü uzatmaya çalışmaktadır. Ama bunun hiçbir fayda sağlamadığını pek yakında görecek. Tıpkı özendiği Hitler gibi, Miloseviç gibi, Karadciç gibi ve tarihteki diğer firavunlar gibi lanetle anılmaktan kurtulamayacak. Türkiye olarak insanlıktan zerre kadar nasibini almamış bu katillerden, bu barbarlardan hesap sorulması için elimizden gelen her şeyi yapacağız.

Rabbim, Filistin halkının ve Gazzeli kardeşlerimizin yardımcısı olsun. Rabbim; bebek, çocuk, kadın, yaşlı, sivil demeden masumları öldürenleri Kahhar ism-i şerifi hürmetine kahr-u perişan eylesin.

Düzenleyen:  - Gündem
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...