Uçan en yaşlı tayyare onun müzesinde

A -
A +

Geçen hafta Türkiye’nin ilk ve tek kadın sivil akrobasi pilotuyla röportaj yapmıştım. Bugün ise, babası Ali İsmet Öztürk ile yani Türkiye’nin ilk sivil akrobasi pilotuyla sohbetimizi aktaracağım. Kendisi, Türkiye dışında da 20’den fazla ülkede 600’den fazla gösteri yapmış bir pilot. Akrobasiye 1987 yılında bir arkadaşının kendisinden habersiz uçağı ters çevirmesiyle tanışmış. O gün çok korkmuş ama sonrasında eğitimlerini alıp bu işe başlamış. Şimdi profesyonel akrobasi işini kızına devretmiş ama hâlen uçmaya ve gösterilere devam ediyor. Bu arada beni en heyecanlandıran tarafı buluştuğumuz mekân; Sivrihisar Uluslararası Sportif Havacılık Merkezi (SUSHM). Türkiye’nin en önemli tesislerinden birisi bence. Ülkemizin tek uçan havacılık müzesi de burada, açılışına da az kaldı. Umarım büyüyerek de yoluna devam eder.

¥ Kızınız küçükken, bir gün bayrağı sizden devralacağını düşünür müydünüz?
 Ben, gelecekle ilgili çok plan yapmam. Çünkü Allah ne derse onu yaşıyoruz. Ama tabiî ki kızımın da akrobasi pilotu olması hayal edilecek bir şey. Lakin ben bu konuları akarına bırakıyorum.

¥ Kızınız uçarken heyecanlanıyor musunuz?
 Tabiî ki. Semin uçana kadar ben uçtuğumda benim sevdiklerimin yerde ne hâllere girdiklerini bilmiyordum. Yukarıda olan kişi zaten aşağıdakilerin ne durumda olduğunu bilemez. Burada hep akrobasi uçuşlarından bahsediyoruz. Semin uçmaya başladıktan sonra bir baba olarak birçok duygusal imtihanla baş başa kaldım. Ama Semin çok iyi bir öğrenciydi. Bu çok önemli. O uçak yanlış ellerde değil.

¥ Hâlâ beraber uçuyor musunuz?
 Beş sene önce bir gün havada uçarken yorum yaptığımda “Baba karışma sen” dedi ve o günden sonra artık uçağında bir fazlalık olduğumu hissettim. Asla bunu eleştirmek için söylemiyorum. Gerekmiş ki söylemiş.

¥ Bu harika tesisle nasıl yolunuz kesişti? Eskişehir Sivrihisar’a ne zaman geldiniz?
Beş sene evvel İstanbul’u terk etmemizle başladı. Burası bizim ata topraklarımız. Burayla güzel duygusal bağlarımız var. Hemşehrilerimiz burası “çok uygun” dediler, toprak olarak. Gelip baktık ve bu yer oluştu. Tez vakitte Sivrihisar Sportif Havacılık Kulübü Derneğini kurduk ve daha sonrasında da Sivrihisar Uluslararası Sportif Havacılık Merkezi Necati Artan tesislerini sıfırdan inşa ettik. İmece usulü oldu. Kulüpte 75 kişi civarıyız. Müzenin açılışı için bu kış çıkmadan, ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ gibi bir düşüncemiz var. Bina bitti, iç dekorasyonları kaldı. MSM müzesinin en önemli özelliği uçan müze olması. Türkiye’deki bütün diğer müzeler sabit müze. 1941 model bir ‘Boeing Stearman’ımız var. Bu Türkiye’nin uçar durumdaki en yaşlı tayyaresi. 1953 model bir ‘North American T6 Harvard’,  ‘P51 Mustang’ uçağımız var. Başlangıç eğitimi, tekamül ve ileri eğitimi içeren üç uçağımız mevcut. P51 Mustang zaten başlı başına bir müze. Speedfire ve Fouga Magister’imiz var.

¥ Mustang P-51’i bu kadar özel yapan ne?
 P-51 Mustang’tan bütün dünyada zaten uçar durumda toplam 50 tane var. Bunlardan 30 tanesi Amerika’da. Geri kalan 20’si de Avustralya, Güney Afrika, Yeni Zelanda, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde ve Sivrihisar’da. O bir uçan müze hatta ‘Uçan Picasso’ diyelim. Bu uçağın burada olmasıyla bir anda bütün dünya takip ediyor. ‘Ferocious Frankie’ çok önemli bir uçak.

¥ Kadın pilotların sayısı artıyor mu?
 Dünyadaki ilk hanım askerî pilot, Sabiha Gökçen ile tanışma imkânım oldu. Çok güzel sohbetlerini dinledim. 1990’lı yıllarda bana çok güzel bir kitap hediye ettiler. “Atatürk’ün izinde bir ömür böyle geçti.” Bu kitaptaki birçok hikâyeyi ben bizzat dinleme imkânı buldum. Bu çok özel bir şeydi. Bugün burada erkekten çok kadın pilotumuz var. 8 tane hanım pilotumuz var. Bunların hepsi lisanslı, bazı sabahlar havada birkaç tane hanım oluyor burada. Hatta hanım teknisyenimiz de var.

¥ Burada uçan bütün kadınlar uçak sahibi mi?
Lisansı olup uçağı olmayan arkadaşlarının uçaklarıyla uçan birçok hanım pilot var burada.

¥ Şu anda uçuşa ne kadar zaman ayırabiliyorsunuz? En uzun ne kadar uçmadan durdunuz?
Burası olmadan evvel uçuşa daha çok vakit ayırabiliyordum. Burada danışmanlıktan dolayı akrobasi uçuşlarında azalmalar oldu. Ama bu aralar daha iyi, bazı anlar oluyor her gün uçuyorum. Omuzum arızalanmıştı ona müdahale ettiler orada en fazla o zaman dört hafta uzak kaldım.

¥ Baba kız birlikte gösteri yapıyor musunuz?
Çok isterim, buna umumi bir istek var zaten. Ama çok farklı bir şey, çok çalışmak lazım. Tekrar sıfırdan başlamak gibi, ikimiz de solocuyuz. Çok eskiden bir hayalim vardı. Sadece kadınlardan oluşan bir Türk akrobasi ekibi kurmak. Hatta teknisyenleri de kadın olacaktı. Ama bunlar çok uzun soluklu maddiyat gerektiren projeler. Böyle bir akrobasi pilotu şimdi kurulsa gösteri yapabilmeleri üç sene sürer. Hiç kolay bir süreç değil ama inşallah olur.

¥ Kariyerinizde işte bu dediğiniz zaman ne zamandı?
Türk Hava Kuvvetlerinin 90’ıncı yılında çok iyi bir uçuş yapamamıştım ve çok üzülmüştüm. On sene boyunca çok çalıştım ve 2011’de 100’üncü yıl gösterilerinde muhteşem bir gösteri sergiledim. O zaman “işte bu demiştim.”

¥ 110’uncu yılda da orada olmak ister misiniz?
Önce Allah sağlık verecek sonra da komutanlarımızın takdiri. Ben o 110’uncu yılı uçarsam orada da profesyonel akrobasiye jübile yapayım diye aklımda kaldı.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.