Akar 'ders'ten neyi kastetti?

A -
A +
Harp Okulları Yönetmeliği değişti.
Okula kabul şartları arasındaki "Kendisinin, annesinin, babasının, kardeşlerinin ve velisinin tutum ve davranışları ile yasa dışı, siyasi, yıkıcı, irticaî, bölücü ideolojik görüşleri benimsememiş olması" şartı çıkarıldı.
Yerine "Terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti, iltisakı ya da bunlarla irtibatı olmamak" ibaresi eklendi.
Vay sen misin değiştiren! Cumhuriyet gazetesi üç gündür manşetten düşürmüyor.
Neymiş, FETÖ'den ders alınmamışmış, ordu cemaatlere açılacakmış...
Millî Savunma Bakanı Hulûsi Akar eleştirilere verdiği cevapta "Geçtiğimiz dönemde meydana gelen olaylardan aldığımız dersler çerçevesinde yönetmeliği daha etkin bir hâle getirdik. Herkesin iyi okuması, anlaması lazım" dedi.
Eleştirenler "ders almadınız" diye veryansın ediyor. Bakan "Ders aldığımız için değiştirdik zaten" diye cevap veriyor.
Bir şey aynı anda hem doğru hem yanlış olamaz!..
Kendime iş edindim. Eski yönetmelikleri satır satır okudum. Akar'ın "ders aldık" sözünün izini sürdüm.
Son 50 yılda Harp Okulları yönetmeliği tam 33 defa değişmiş.
1972, 1975, 1979, 2001 yıllarında baştan aşağı yeniden yazılmış. Sonuncusu geçen hafta çıktı.
1972'de adaylardan "kendisinin ve aile efradının kusursuz ahlâk ve karakter sahibi olması" şartı istenmiş.
1973'te disiplin notunun %40'ını kaybedenlerin okuldan atılacağı belirtilmiş.
1975'te "kusursuz ahlâk ve karakter" şartı, yerini "İyi ahlâk ve karakter"e bırakmış.
1979'da sağ sol çatışmalarının alevlendiği ortamda adaylar için "Kendisinin kanun dışı siyasi ve sosyal cereyanlara kapılmamış olması" şartı getirilmiş.
1983'te yönetmeliğe "Kendisi hakkında yaptırılacak güvenlik soruşturmasının müspet olması" maddesi eklenmiş. Aynı düzenlemede "Siyasi, yıkıcı, bölücü ideolojik faaliyetlerde bulunduğu anlaşılanların" okul ile ilişiğinin kesilmesi karara bağlanmış.
PKK'nın palazlanmaya başladığı 1985'te, "Siyasi, yıkıcı, bölücü ideolojik faaliyetlerde bulunduğu için Harp Okullarından çıkarılanlar, bir daha hiçbir şekilde diğer sivil veya askerî yükseköğretim kurumlarına alınmazlar" şeklinde bir madde eklenmiş.
1986'da "Yapılacak güvenlik soruşturmasından olumlu sonuç alınması" şart koşulmuş. Yani 1983'teki "müspet" kelimesi "olumlu" diye değiştirilmiş.
1994'te Tansu Çiller'in başbakan olduğu dönemde "Erkek ve Türk vatandaşı olmak" şartı yerine "Türk vatandaşı olmak" denmiş ve böylece kadınlara Harp Okulunun kapısı açılmış.
28 Şubat'ın milletin üstünden silindir gibi geçtiği, annesi veya eşi başörtülü olanların, namaz kılanların, takiye yapmayan askerlerin uyduruk sebeplerle ilişiğinin kesildiği dönemde bir değişiklik yapılmamış.
Ta ki Bülent Ecevit'in başbakanlık yaptığı 27 Eylül 2001 tarihine kadar.
O yıl yönetmeliğe "Kendisinin, annesinin, babasının, kardeşlerinin ve velisinin; tutum ve davranışları ile yasa dışı, siyasi, yıkıcı, irticaî, bölücü ideolojik görüşleri benimsememiş" ibaresi konmuş. Ki o kadar düzenleme içinde tek 'irtica' kelimesini ihtiva eden değişiklik bu olmuş. O düzenlemeye bir de "Yapılacak arşiv araştırması ve resmî güvenlik soruşturması sonucunda şüpheli ya da sakıncalı hâllerinin bulunmaması" maddesi eklenmiş...
2010'da Harp Okullarından çıkan veya çıkarılan öğrenciye lise diploması iade edilmesi karara bağlanmış.
2015'te homoseksüellik gibi ahlâka aykırı fiilde bulunmanın, okuldan atılma sebebi olduğu belirtilmiş.
Pekiyi, Bakan Akar "ders"ten neyi kastetmiş olabilir?
-Yıllarca sübjektif değerlendirmelere, kılık kıyafete bakılarak vatansever, dindar Türk evlatları ordudan uzaklaştırıldı veya uzak tutuldu. Sonuçta meydan takiyeci FETÖ'ye kaldı. Bunun faturası ağır oldu.
-Suçlar genelleyiciydi. Son yönetmelikte cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan uyuşturucu kullanmaya kadar bütün detaylar 23 ayrı maddede tek tek sıralanmış.
-FETÖ askerî okullarda kendisinden olmayanı şok mangası zulümleriyle ve disiplin dipçiğiyle diskalifiye etti. 5 kişiden oluşan yüksek disiplin kurulu dilediğini eliyordu. Yeni yönetmelikte kurul 10 kişiye çıkarılmış. Demokratik ve sağlamcı bir yöntem. Okuldan atılma gerekçeleri çok teferruatlı işlenmiş.
-"Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olumlu sonuçlanmış olmak" şartı ayrıca var. Birilerinin dediği gibi meydan boş değil yani.
Hâsılı; 28 Şubat kalıntısı bu utanç maddesinin kaldırılması çok önemli. Yönetmelik hem bu yönüyle hem detaylı muhtevası itibarıyla en iyisi. Onun için Akar "iyi okuyun" diyor. Onun için koparılan gürültü boş.
 
 
Bu devir kapanmamalı!
 
Gazetecilikte önemli bir devir kapandı. İstanbul Emniyeti kriptolu telsize geçti... Bölge muhabirleri artık telsiz dinlemesi yapamıyor. Tabiatıyla adli olayları takip edemiyor. Ya vatandaş ihbar edecek ya da muhabirler olaya tesadüf edecek. Meslek için önemli bir sorun bu. Emniyetimiz haber ajanslarına veya muhabir kadrosu geniş yayın kuruluşlarına kolaylık sağlamalı.
 
 
Kaba hesap
 
Cumhurbaşkanı aşılamanın mayıs, haziran gibi bitmesini planladıklarını açıkladı. Vatandaş aşıyı takip edemeyebilir. Onun için kaba bir hesap vereyim:
Ne zaman Prof. Dr. Mehmet Ceylan'ı ekranda görmezsek, o gün iş bitmiş demektir!..
 
 
Kim sınıfta kaldı?
 
CHP, AK Parti'yi lüks otomobilde uyuşturucu çekerken ifşa alan Kürşat Ayvatoğlu üzerinden vurmaya çalışıyor. AK Parti ise CHP'yi saran kaset, taciz ve tecavüz vakalarından...
Hiçbirinin affedilir, küçük ve mazur görülebilir yanı yok. Ama bir şey söyleyeyim mi? AK Parti çevrelerinden ve medyasından Ayvatoğlu'na gelen tepkinin çeyreği CHP içinden tecavüzcülere gelmedi. "Ok" kırıldı yen içinde kaldı. Bu ikiyüzlülük doğru değil. Reziller ifşa olmalı.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.