Yazarlar

Talep ettiği zamanı verimli kullanmaya devam eden Tedesco galibiyet serisini Antep’te geliştirdi.

İmam Ebu Hanife hazretlerinin cenazesinde elli bin kişi bulundu. Hayzuran’a defnini vasiyet ettiği öğrenilince, halife gözyaşlarını tutamamış, öldükten sonra bile bize nasihat ediyor demiştir.

Olayı hemen herkes bilir: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir mitingde iç ve dış olayları değerlendirirken iç cepheyi tahkim etme zaruretine temas etmişti.

İstanbul, Türk milletinin "kader çizgisi"dir. O çizgi kırılırsa tarih sarsılır, devlet sarsılır, medeniyet susar. Bu yüzden İstanbul yalnız bir belediye meselesi değil, millî iradenin son kalesidir. 2019 seçimlerinden 2024’e uzanan süreçte, İBB verilerinin izinsiz kullanımı, istihbarat örgütleriyle bağlantılı kişiler üzerinden kampanyaların yönlendirilmesi, sıradan bir belediye soruşturmasından çok daha öte bir meseleyi, yani siyasetin, hukukun ve veri güvenliğinin kesişim noktasını ortaya koyuyor...

Tek tip sözleşme talimatı farklı usullerle deliniyor

Türkiye Yüzyılı, önemli gelişmelerin eşiğindedir. Dünyadaki paylaşım süreçleri artık savaşlar üzerinden şekillenmekte, ticaret yolları ve koridorların kontrolü de gündemin merkezinde yer almaktadır.

Milyonlar kar esareti yaşarken, işini yapmak yerine İngiliz Büyükelçisi ile yemek yediği ortaya çıkan Ekrem İmamoğlu’nun “Büyükelçi ile görüşmem karla mücadeleden daha önemsiz değildi” cümlesini durduk yere hatırlatmıyorduk!

Sosyal medya paylaşımlarının altına olumsuz yorumlar yazarak yoğun mesai yapan bir kitle var. Üretilen fikirlere katılmamak üzere sanki ant içmişler. Bir yerlere “Tamamen saçmalık, boş beleş bir yazı, vakit kaybı” gibi cümleler yazmışlar. Yapıştıra yapıştıra geziyorlar. Tepeden bakan bir tavırla “Ne diyon sen dayı?” veya “Facebook ileride solda” türünden cümleleri de sıkça kullanıyorlar.

Zamanı geri getirebilmek mümkün değil ama ibret almak mümkündür. Zamanı geri getirme temennisi ise boş bir hayaldir...

Hindistan evliyâsından ve Silsile-i aliyye denilen büyüklerden olan Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin talebesinden biri yolda gidiyordu ki, bir ara hocasını görür gibi oldu yanında.

"Sâlihler olmasaydı, yeryüzündekiler fesada uğrardı... Ahmaklar olmasaydı, dünyâ harâb olurdu!” 

Önümüzde tarihî Eyüp Sultan Cami-i şerifi, minareleri, kubbesi, asırlık çınarlar; başını bulutlara kadar uzatıyor gibiydi.

DEM Parti eş başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, PKK’nın bütün unsurlarıyla Türkiye’den çekildiği yolundaki açıklamasını böyle yorumluyor… İhtiyatlı iyimserlik devam ediyor.

 “Çok şık giyinebilir yer içebilirim ama o zaman gerçek ortaya çıkar diye yapmıyorum”

Maçtan önce desek ki, ‘F.Bahçe, Gaziantep’e hem de evinde fark atar” diye, kim inanırdı ki?

Her müminin, en önce, Ehl-i sünnet itikadını, kısaca öğrenmesi farzdır.

Hayat bazen kulağımıza sessizce fısıldar: “Geç kaldın!” Oysa bazı kararlar vardır ki, takvime göre geç ama kalbe göre tam vaktindedir. Benim için öğretmenlik işte o türden bir karardı.

“Selamünaleyküm kıymetli Türkiye gazetesi emektarları, sizleri muhabbet ile selamlarım. Yüce Allah’ın rahmet ve bereketi üzerinize olsun. Siz kıymetli büyüklerime sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Öncelikle gönderdiğim yazı ve şiirimi köşenizde görmek beni nasıl mutlu etti anlatamam. Allah razı olsun sizlerden.

Her fırsatta Kelime-i tevhid söylemelidir. Eğer iman bozuksa, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiğine uygun değilse ibadetlerin faydası olmaz, imanla ölmek çok zor olur!

2008/Ekim ayı öncesinde memuriyet gibi kamu görevlerinde çalışanların emeklilik ve ölüm sonrası hakları, özel bir yasa olan Emekli Sandığı Kanunu ile belirleniyor.

“Sağır Sultan’ın bile duyduğu” bir tablo ortada iken, “Artık yeter” denilmesinin bu kadar geciktirilmesi neden ola ki?..

2011’deki sözde şike davası FETÖ’cülerin davasıydı. Hedef ortalığı karıştırmak ve Aziz Yıldırım’a diz çöktürmekti. Başarılı olamadılar. Ama Türk Futbolu bu süreçte inanılmaz zarar gördü. Hâlâ da toparlanabilmiş değil.

Kavram hırsızlığı bir kavramın orijinal anlamından çıkarılması, kopartılması ve başka -hatta aslına tamamen ters- anlamlarda kullanılması durumuna işaret eder. Entelektüel hayatta kavram hırsızlığı zaman zaman karşımıza çıkar. Çalınan kelimelere örnek olarak bir ölçüde özgürlük daha geniş ölçüde liberalizm kavramlarını verebiliriz.

Geçtiğimiz cumartesi Romanya’da idim... Romanya Türk Ticaret ve Sanayi Odası’nın Cumhuriyetimizin 102. Yıldönümü şerefine düzenlediği galada aynı zamanda GAP Gazeteciler Birliği’nin 17. Oskar Ödülleri de verildi. Türk dünyası ve Türkoloji konularında yazdığım yazılar ve çalışmalardan dolayı bu ödüle bizleri de layık görmüşler...

Yasin Kol’un derbideki performansı, sadece ülkemiz şartlarına uyar!

Ağustos başında İhlas Medya Grubu’nun aylık ekonomi dergisi Türkiye’de İş Dünyası tarafından düzenlenen “365 gün Bodrum mümkün mü?” sorusuna cevap aranan ekonomi zirvesinde ilginç görüşmeler de yapmıştık.

Aman dikkat salgın var! Öksürmekten ne yazı yazabiliyorum ne doğru düzgün nefes alabiliyorum. Pıh pıh, efem devlet hastanesi acil bölümünden bildiriyorum; nezleydi, domuz gribiydi, varyant Covid’di derken ben de dâhil olmak üzere halkın çoğu grip, nezle. Bak şurada hanım hanımcık sıra bekliyorum, nasıl olsa kapmışız diye herkes umarsızca hapşırıp öksürüyor birbirinin yüzüne… Eski Bedford kamyon motorunun sesini aratmayan da var, böngür böngür ciğerden çıkanı da… Hemen panik yapmayalım, her öksürük gerçek değildir aldanmayalım.

Türkiye’de tarihî gelişmeler yaşanıyor. PKK ülkeden tamamen çekildiğini açıkladı. Gazze’deki barış gücüne Türk Silahlı Kuvvetleri de katılacak. İngiltere Başbakanı ile 40 Eurofighter savaş uçağı anlaşması imzalandı. Almanya Başbakanı Friedrich Merz 30 Ekim'de Başkan Erdoğan ile Ankara'da buluşacak. Görüşmelerde stratejik ortaklıklar, ticaret, güvenlik ve bölgesel gelişmeler masada olacak...

Büyük âlim ve velîlerden Seyyid Abdülhakîm-i Arvâsî hazretlerinin yetiştirdiği Hüseyin Hilmî Efendinin hayâtı başarılarla doludur...

Trabzonspor, atanı, tutanı, teknik adamı ve centilmen taraftarıyla G.Saray’a gözdağı veriyor.

Fenerbahçe’yi yensen ne olacak ki; bu kadar puan kaybettikten sonra...

İstatistiklerin bir dili vardır. Bir şeyler anlatmaya çalışır.

Türkiye, günlerdir yeni açıklanan ve 'Yüzyılın Projesi' olarak adlandırılan konut hamlesini konuşuyor. 81 ilin tamamında sosyal konut yapılacak. İstanbul 115 bin konutla en fazla konutun yapılacağı kent olacak ve bunun 15 bini kiralık olarak ayrılacak. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un açıklamalarından anlıyoruz ki, çeşitli illerde yapımına başlanmış olan binlerce konut var. Bunların vadedilen 2-2,5 yıllık süreden önce bitirilip teslim edilmesi de planlanıyor.

Torreira’nın yokluğunda saha dar geldi Sara’ya… Her golde vardı.

Türkiye her gün yeni bir gözaltı, soruşturma ve iddianame haberine uyanıyor. Kim ne derse desin, ne kadar görmezden gelirse gelsin... Ortaya çıkan yolsuzluk kayıtları, belgeler ve itiraflar, muhalefetin 'siyasi operasyon' söylemini çoktan çökertmiş durumda.

Bizim şirketin hemen altında otomotiv firmalarının mağaza ve servisleri bulunuyor. Burada çalışan, iki genç kardeş vardı. Nezir ile Beşir. Her geçişte selamlaştığım, saygılı, hürmetli, efendi gençlerdi.

Resulullah Efendimize salevât-ı şerife okumak, Kur'ân-ı kerimde emredildi. Hadis-i şeriflerde, okuyanlara müjdeler bildirildi...

Prefrontal korteks, yani mantık-muhakeme merkezi, aşırılıklar arasında devamlı denge arar; inanç da böyledir. Ne mutlak kuşkuya dayanabilir ne de akıl dışı bir itaate. Ehl-i sünnet aklı, işte bu nöropsikolojik dengeye benzer, düşüncenin taşkınlığını frenleyen, duygunun körlüğünü aydınlatan bir merkez gibidir.

Tatlıların tarihi, antik çağlardan günümüze uzanan zengin bir kültürel yolculuğu yansıtır. Bal ve şekerle başlayan bu serüven, aşureden çikolataya kadar sayısız lezzeti doğurmuştur. Türkiye’de ise tatlılar, yalnızca bir damak zevki değil, aynı zamanda köklü bir gelenek ve kimlik göstergesidir.

Hüseyin Hilmi Işık Efendi buyurdu ki: "Allahü teâlâ ancak çok sevdiği, çok mümtaz kıldığı kullarına sevdiği bir dostunu tanımayı nasip eder..."

Son yıllarda çocuklar ve gençlerdeki suçlu sayısındaki artışı konuşuyoruz.

Papa geliyorum deyince Batı İznik’i hatırladı. O bizim eskiden beri göz bebeğimiz oysa. Hem Bizans hem Selçuklu başkenti, hem de ecdat attan iner orada. 

Ticaret dünyasında sıklıkla duyduğumuz "gaddar tüccar" ve "ahlaksız tüccar" ifadeleri, ilk bakışta benzer anlamlar taşıyor gibi görünse de, aslında aralarında önemli bir nüans bulunmaktadır. Her iki kavram da etik dışı davranışları çağrıştırsa da, motivasyonları, yöntemleri ve sonuçları açısından farklılıklar gösterirler.

Eğitimle ilgili son dönemde alelacele yapılan yeni düzenleme Cumhurbaşkanımızdan geri döndü. 18. Millî Eğitim Şûrası’nda FETÖ grubu hâkim iken “kervan yolda düzülür” fehvasınca çok fazla tartışılmadan alınan kararlar doğrultusunda 2012-2013 eğitim öğretim yılında 4+4+4 eğitim sistemine geçilmişti. Aslında bunun büyük zararlar vereceği belli idi ve oldukça da tartışılmıştı.

Türkiye’de piyasalar üzerinde de belirsizlik unsuru olarak öne çıkan siyasi bir konu geçen hafta geride kaldı. Ana muhalefet partisi CHP’nin iki kurultayının iptali istemiyle açılan davalar kabul edilmedi. Böylece özellikle borsa tarafında önemli hareketliliklere sebep olan bu konu ajandadan çıktı.

Kânûnî Sultan Süleymân, “Muhibbî” mahlasıyla şiirler kaleme almıştır. Onunla aynı devirde yaşayan şair Trabzonlu Figânî de divan şiirinin meşhur isimlerindendir ve dramatik bir hayat sürmüştür. Her ikisi de şiirlerinde âyet-i kerime, hadîs-i şerif ve kelam-ı kibarlara yer vermişlerdir.

Futbol aklı “office boy”, hocası “stajyer” olan takımdan ne beklenir ki?

Skor aldatmasın, gerçekleri görmek lazım. Bordo mavililerin alacağı daha çok yol var.

Mert Günok tehlikeli bölgeye kontrolü zor şiddette bir pas attı, Beşiktaş’ın gecesini bozdu.

Fenerbahçe uzun bir süredir millî futbolcu Kerem Aktürkoğlu’nun peşinde koşturuyor. Ha bugün ha yarın derken süreç iyice uzadı. Şampiyonlar Ligi play-off turunda Fenerbaçe’nin Benfica ile eşleşmesiyle de iş çıkmaza girdi. Kerem’in kendilerine karşı oynamasını istemeyen Benfica’nın başkanı Rui Costa işi yokuşa sürdü. Ve Kerem Fener’e rakip oldu. 

Galatasaray, Bodo/Glimpt galibiyetiyle Avupa arenasında ana amaç ilk 8, olmazla olmaz ilk 24 için dev bir adım daha attı. 'Maçın oyuncusu' ödülü gecenin en hak edeni Osimhen'e giderken; Barış Alper'e yönelik memnuniyetsizlik de, Icardi'nin önlenemez düşüşü de artık tolere sınırını aştı.