Yazarlar

Orta Doğu 13 Haziran gecesi yeni bir eşikten geçti. İsrail’in “Yükselen Aslan” adıyla başlattığı çok katmanlı saldırılar, İran’ın Natanz, İsfahan ve Tahran’daki nükleer altyapısını hedef aldı. Bu operasyon, yalnızca vekâlet savaşlarını değil, doğrudan iki devlet arasında açık çatışmayı tetikledi. İran ise “Sadık Vaat-3” koduyla 150’den fazla balistik füze ve yüzlerce İHA’yı devreye sokarak misillemede bulundu. Artık bölgede kontrolsüz bir tırmanış süreci başladı.

Yine bir pro lisans kursu yine “torpil” iddiaları… Kimler kursa alındı, kriterler ne oldu? Kursla ilgili resmî sitede tek bir açıklama yok. Peki 1 milyon TL olan katılım ücretinden kimler muaf tutuldu…

İsrail, düzenlediği planlı eylemler ve saldırılarla İran’daki etkisini ve gücünü ortaya koymaktadır. Son yıllarda İran’da yaşanan gelişmelere baktığımızda; üst düzey askerî yetkililerin ve mühendislerin suikasta uğraması, Hamas liderine yönelik operasyon, helikopter kazası ve stratejik noktalara yönelik saldırılar gibi olaylar, İran’ın içinde bulunduğu buhranı gözler önüne sermektedir.

Saldırı bağıra bağıra geliyorum diyor… Ama nedense İranlı üst düzey askerî yetkililer pek rahat veyahut vurdumduymaz!.. Bu kadar rahatlık fazla değil mi? Tedbirsizliğin bedelini hayatlarıyla ödediler. Hayret!

"Siz nasıl paranızı acıyarak harcıyorsanız Eshab-ı kiram efendilerimiz de vakitlerini öyle acıyarak harcardı!.."

Kardeşler arasındaki yaş farkının ne kadar önemli olduğunu bu sene fark ettim. Şöyle ki; bizim çocuklardan biri 8. sınıfa, diğeri 12. sınıfa gidiyor. Üç gün sonra LGS, ondan bir hafta sonra TYT ve AYT var. Yani önümüzdeki iki hafta çok neşeli geçecek.

“Yolda başka araç olmazsa günde bir kez inleyerek giden kamyon bir eğlenceydi bize...”

ABD ile oynayacağımız maçın TV 8 ekranından yayınlanacağını öğrenince şöyle bir irkildim. Sonra da neler gördüm. Maç başlamış ama yayıncı kuruluş hâlâ reklamlara devam ediyor. Gol atılmış ama tekrarı bilmem kaçıncı defa ekranda. Ama maç çoktan başlamıştır. Of ki of! Devamla, aynı kuruluşa göre maçlar 100 dakika... Eh 75. dakikada bitime 25 dakika var derse...

Biz çocukken, sabahları radyodan bir ezgi çalardı...

Hüthüt şu cevabı veriyor: "Çok basit! Vakıf arazisinden bir kuru dal getirir üzerine koyarım, buna da gücüm kuvvetim yeter..."

Doğudaki komşumuzda yaşananlar karşısında belki de "İran çöktü!" denebilir ama Katil İsrail’i sevindirmemek için bunu demeye gönlümüz râzı olmuyor…

Milyonların bayram göçünde oluşan radar tepkilerine bizim gibi devletimiz de kayıtsız kalmadı.

Kuhistan'da yetişen velîlerden Ebû Bekr-i Kisâî hazretlerinin dergâhı her gün dolup taşardı.

Geri kalmanın sebebi, Müslümanların dinin emirlerini yerine getirmekte gevşek davranmalarıdır!

 "Allahü teâlâ, bu ümmete, fakir ve zayıfların duâları ve sebebiyle yardım eder."

Feridun Ağabey, 29 Ekim Caddesi dönel kavşağı ile Köknar Sokak’ın başlangıç noktasında bulunan Altınyıldız İlköğretim ve Anaokulu yolu, özellikle sabah ve okulun dağıldığı ikindi saatlerinde öğrenci ve velilerin geçiş saatine denk gelmekte ve yukarıdan aşağıya gelen araçların yavaşlama inisiyatifi şoförlerin anlayışına kalmaktadır. Oysa okul çıkışına karşıdan karşıya Köknar Sokak’ın başlangıç hizasına bir yaya şeridi boyanırsa şoförler, okul önünde yaya şeridinde hızını azaltır öğrenci ve verilerinin geçişlerinin üstünlüğü sağlanabilir. Zaten önümüzdeki günlerde okullar tatile giriyor. Bu işlem rahat rahat yapılabilir. Bu konuda sizin aracılığınızla Bahçelievler Belediyemize ve hemen her konuda Bahçelievler halkına güzel hizmetler yapan değerli Başkanımız Hakan Bahadır Beyefendiye bu dileğimizi iletmek istiyorum. Kendisine şimdiden teşekkür ediyorum. Saygılarımla...

Önceki gün Bulgaristan’dan gelen haber taş gibi ağır, ateş gibi yakıcıydı…

Gezi isyanlarının yeni bir yıl dönümünü daha idrak ediyoruz. Her seferinde olduğu gibi Gezi güzellemesi yapan genellikle sol ve kategorik muhalif çevreler isyanları bir demokrasi şöleni olarak görüyor ve sunuyor. İsyan günlerini özlemle anıyor, yâd ediyor. Oysa, Gezi isyanları demokratik değildi, tam tersine, demokrasiye karşı yapılan isyanlardı.

Cenab-ı Hak hepimize af ve âfiyet ihsan eylesin. Hakiki bayramlara kavuşarak, böylece Cennete girmemizi nasip eylesin!..

Ekrem İmamoğlu’nun para kasası Adem Soytekin'in ASOY Karaca şirketinde idareci olarak çalışan Altan Gözcü etkin pişmanlıktan faydalandı. Anlattıkları hayati bilgi niteliği taşıyor. Altan Gözcü ne demiş bir bakalım: 

Sosyal güvenlik sistemimizde 18 yaşını doldurmadan başlayan bireylerin emeklilik süreçleri, statü ve tabi olunan kanuna göre farklılıklar içermektedir.

Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor başkan ve yönetimleri, “kulüp içi mücadeleleri, krizleri ‘kısa sürede’ sıfırlayamazlarsa”, Galatasaray ile açılmaya başlayan arayı kapatma imkân ve fırsatını kaybedecekler!..

Hollandalı Blank’ın ülkesinde böyle bir uygulama olmadığını biliyoruz.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde düzenlediğimiz Ekonomi Zirvesi’ne katılan Elektronik Dönüşüm Merkezi (EDM) İcra Kurulu Başkanı Özcan Ermiş ile sohbet ediyoruz. Sohbet e-Dönüşüm üzerine oluyor… Etkinliği düzenleyen İhlas Medya’nın aylık ekonomi dergisi Türkiye’de İş Dünyası’na anlattığı bilgileri hatırlatıyor ve ekliyor:

Futbol Federasyonları, söz dinleyen MHK Başkanlarını tercih ederler. Öyle; “bağımsız, özgür, işine kimseyi karıştırmayanları” istemezler. Ancak durum şudur; MHK’lara ve hakem işine karışmayan TFF Başkanlarına hep saygı duyulmuştur. Yıpranmamışlardır. İnandırıcı ve adil görülmüşlerdir.

Kurbân ibâdeti, Kur’ân-ı kerîmde beyân buyurulmuştur. 14 asırdan beri de, kurbânla mükellef olan bütün Müslümanlar, bu ibâdeti yapagelmişlerdir.

Tam beş yıl hizmet ettiğim Marmara Üniversitesi, İletişim Fakültesi Dekanlığı’ndan geçenlerde ‘’Finali sizinle yapalım Hocam’’ diye çok özel ve anlamlı bir davet aldım.

Dünyanın en kısa hikâyesinin Amerikalı yazar Earnest Hemingway’e ait olduğu iddia edilse de; aslında 1906 yılında bebeklerini kaybeden yaslı ailenin bir gazetenin seri ilanlar sayfasındaki ilanı şöyleydi:

Mayıs ayında enflasyon düşüşe geçti, piyasa ve iş dünyası Merkez Bankasına “faizi indir, bizi uçağa bindir” diye haykırıyor. Sosyal medya ise faiz düşerse kurlar patlar diye yaygara koparıyor. Gerçekten öyle mi? TL’deki kayıpların artması üzerine piyasaya yine yüklü müdahalede bulunulur, rezervler mum gibi erir mi? Yılbaşında 35,34 TL olan dolar kuru bugün 39,42 TL’ düzeyinde. 5 ayda yüzde 4 prim yapmış.

Hüzünle, çaresizlikle, utançla… Kötülüklerle, yüzsüzlüklerle, caniliklerle…

Bugün, en önemli özelliklerinden biri yardımlaşma olan Kurban Bayramı’nın son günündeyiz. Dünyanın dört bir yanında kesilen kurbanlar bazen kapı komşumuza, bazen binlerce kilometre uzaktaki muhtaçlara destek oldu, oluyor, olacak… Yazı günü vesilesiyle tüm okurlarımın Kurban Bayramını kutluyor, daha nicelerine sağlık, huzur ve umut diliyorum.

Kadıköy yol geçen hanı olmuş, Fenerbahçe desen derbider, olsun Jose Mourinho bize bir teselli ver! Kazanacak bir şeyi kalmamış sarı lacivertliler, 7 yıllık hüsranın mimarı Ali Koç’u devirmeye odaklanmış, Fenerbahçe’nin onuru kırılmışken kendi onurunu ön plana çıkaran başkan koltuğunu korumaya motive olmuş, takım desen ‘Özel Biri’nin elinde oyuncak... Bir defa daha kimsenin anlam veremediği bir rotasyonla sahaya çıktı Fenerbahçe. Mourinho’nun olmayan penaltıyı istemesini de gördük ilk yarıda Burak Pakkan’ın Carlos ve Talisca’ya ikinci sarıyı çıkarmamasını da.

CHP medyasına acıyorum. Sürekli birilerine yolsuzluk suçlamasında bulunuyorlar ama İstanbul'da CHP'li belediyelerde ayyuka çıkan yolsuzlukların üstünü örtmeye çalışıyorlar. Bir misal vereyim.

“Sana yemin ederim, ben evlilik meraklısı değilim Mete. Ama annem sıkıstırıyor devamlı...”

* Kâtiplik, yani memuriyet, vaktiyle herkesin hayallerini süsleyen güzide bir meslekti. “Üsküdar’a gider iken” diye başlayan ve Kâtibim diye de bilinen şarkı bu hissiyatı terennüm eder. Bütün dünyaya yayılmış, adaptasyonları yapılmış, âdeta Türkiye’nin sembolü olmuştur…

Muhterem Türkiye gazetesi okuyucuları; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın takdirleriyle Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Büyükelçi olarak görevlendirilmiş bulunuyorum. Gazetemizde 20 Eylül 2008’de başladığım "Diplomatik Muhakeme" köşesine bu haftadan itibaren veda ediyorum...

Washington yıllar boyu darbe işini sevmiştir. Savaş gibi pahalı ve riskli değildir zira. Orta ve Güney Amerika milletleri de bu darbelerden çok çekmiştir. Şimdi ABD Başkanı Donald Trump, Panama'da gözü olduğunu söylüyor açıkça. Peki, olabilir mi acaba?

İnsanın ömrü, çok kıymetli bir sermayedir. Kıymetini bilmeli, zayi etmemelidir. İnsana kıyamet günü, ömrünü nasıl geçirdiği sorulacaktır.

Her bayram tartışılagelen konudur. Bayram tatili birleştirilecek mi, birleştirilmeyecek mi? Birkaç bayramdır birleştiriliyordu, ben de dâhil özellikle esnaf, tüccar, sanayici kesimi isyan ediyordu.

 Tereyağı, sabah kahvaltılarından ana yemeklere kadar eşlik ettiği her şeyi tatlandıran, zengin vitamin ve sağlıklı yağ kaynaklarıyla mutfakların vazgeçilmezi.  

Sadrazam baklavaya nazlanan İngiliz elçisine sorar: “Niye yemiyorsunuz?” -Çok doydum efendim tıka basa. -Peki şimdi odaya sultan girecek olsa? -Sıkışır bir yer gösterirdik sonunda. -Bu da taamların sultanı ama!    

Toplumdaki şiddet vakaları her geçen gün artıyor. Önceki gün iki sürücü arasında korna çalma nedeniyle başlayan tartışma, meydan savaşına döndü. Birbirlerine bıçak, tekme, yumruk, sopa ve taşlarla saldıran iki grup arasındaki kavgada 5 kişi yaralandı.

"Ben bazı mümin kullarımı dünya nimetlerinden mahrum eder, musibetlere düçâr ederim. Bu hâl, onun günâhlarına kefâret olur..."

Psikiyatrinin önemli isimlerinden Vamık Volkan’ın sayısız çalışması ve İngiltere’de çok kez bakanlık yapmış tıp insanı David Oven’ın “Hasta ve İktidarda” (in Sickness and in Power) isimli kitabı bizlere gösteriyor ki, kritik karar alıcılar ve onların psikolojik durumları ve psikolojik geçmişleri ile tedavi esnasında aldıkları ilaçlar arasında kuvvetli bir bağ var.

Son dönemlerde köpek terörü ile boğuşup duruyoruz. Mama lobisi para hırsıyla insanların güvenliğini hiçe sayıyor. Gün geçmiyor ki birkaç yerde köpek saldırısı vuku bulmasın. İşin üzüntü verici yönü ise alınan tedbirlerden neredeyse hiçbiri çözüm olmadı. Mahalleler başıboş köpeklerden geçilmiyor!

Orta Doğu’da İsrail ve İran arasında başlayan çatışmalar, bir süredir faiz indirimi beklentileri ile pozitif seyreden piyasalarda gündemi de rakamları da değiştirdi. Borsanın geçen hafta 9.065 ve 9.733 gibi geniş bir aralıkta dalgalanması volatilitenin boyutunu gösterdi. Piyasalar, gelecek hafta da çatışmaların seyrini ve 19 Haziran’da TCMB’den gelecek faiz kararını takip ederek yön arayacak.

Bizdeki hukuk sistemi Batı kaynaklı olduğu için evvelâ halkın yönetim çıtasının üzerinde kalmıştır. Uygulamalarda sistem paradoksları giderilemediğinden Anayasalarda birbiri ardınca değişmeler olmuştur. Muhtemelen bundan sonra da Anayasalardaki değişimler devam edecektir…

Eyüpspor’un hocasının sarı kırmızılıların evladı, başkanının da tribünlerinden geliyor olması kötü niyetli kişiler için çirkin bir dedikodu malzemesiydi. 13 maçın tamamında oynayan üç oyuncunun (Ahmed Kutucu, Melih Kabasakal, Robin Yalçın) Galatasaray maçı öncesi cezalı duruma düşmesi, o kişilere “Galatasaray’a kıyak geçecekler” dedirtmeye yetti. Ancak, sahada 6 sakatıyla birlikte 9 eksiği olan Eyüpspor’un futbolu kötü niyetli algıcıların yüzüne atılan büyük bir tokat gibiydi. 

Futbolda yeni bir ‘oyuncu konumlandırması’ var. 4,5 - 6,5 - 8,5 diyorum ben buna. Pep Guardiola’nın M. City’de Akanji ile Ancelotti’nin kısmen Kroos ile uyguladığı sistem. Fakat bu sistemde defans örgüsünü iyi kurmak lazım.

Beşiktaş bundan tam 36 yıl önce Adana Demirspor’u 10-0 mağlup ederek lig tarihinin en farklı galibiyetine imza atmıştı. Hatayspor karşısında alınan beş gollü galibiyet ve Kadıköy zaferiyle gelen havanın yanı sıra son son sıradaki Adana Demirspor’un haftalar önce ligden düşmesinin kesinleşmesi yeni bir rekor için ortamı müsait hâle getirmişti aslında. Ancak Beşiktaş’ın hızını Paulista’nın dişinin fırlamasıyla son bulan sakatlık fırtınası kesti. İlk 20 dakikadaki sakatlıkların ardından nihayet futbola geçilebildi Dolmabahçe’de...

Sevgili dostlar;

Tarih boyunca insan, çeşitli açılardan ele alınarak değerlendirilmeye tâbi tutulmuştur. Felsefeciler onda aklı ön plana çıkararak, “vahy”i inkâr etmişlerdir.

NetCredit, 2022’de dünyanın her ülkesinde dolaşımda olan tüm banknotları ve madenî paraları analiz etti.

Daha maç başlamadan iki senaryo vardı; Ajax golü erken bulur, maç farka gider…

Seneler önce Filyos’ta sadece rüzgar esiyordu. Bugünse aynı yer, Türkiye’nin enerji merkezi haline geldi.