Yazarlar

Avrupa’daki zorlu buluşmada Stuttgart topla oynadı, Fenerbahçe aklıyla kazandı.

*Osmanlı hükûmeti, başına sarılan harbi finanse etmek için Rothschild bankasından borç aldı. Bu yükün bedeli ağır oldu.

Sultan Abdülhamid Han’ın sâkin ve mütevâzı bir hayatı vardı. Kibar bir insandı. Büyük-küçük herkese “siz” diye hitap ederdi.

Orta Doğu siyasetinde öyle anlar vardır ki, bir liderin sesi değil, sessizliği yankılanır. Mervan Bergusi, tam da bu sessizliğin adıdır.

Tek tip sözleşme talimatı farklı usullerle deliniyor

Makalemin başlığı siyasi analiz açısından tartışılabilir ancak hiç kuşkusuz, tüm siyasi sürecin ana özü bu başlıktadır.

CHP yönetimini aylardır diken üstünde tutan iptal davası, nihayet sona erdi… Yine CHP’li üyelerin CHP’ye karşı açtıkları dava için, Özgür Özel şöyle diyordu: “Saray’ın yargısı CHP’ye operasyon çekiyor.” Sahi öyle mi?

Biliyorlardı ki Gemlik bugün bir başka güzellikteydi... Göğüslerinde çatırdayarak alevlenen sımsıcak ateşin olağanüstü ışıltıları gözlerine yansıyordu...

 “İnsan ömrünün uzun olduğunu düşünürdüm. Meğer göz açıp kapanıncaya kadarmış.”

"Sana müjdeler olsun. Senin o kardeşini sevdiğin gibi, Allahü teâlâ da seni seviyor.”

Sosyal medya paylaşımlarının altına olumsuz yorumlar yazarak yoğun mesai yapan bir kitle var. Üretilen fikirlere katılmamak üzere sanki ant içmişler. Bir yerlere “Tamamen saçmalık, boş beleş bir yazı, vakit kaybı” gibi cümleler yazmışlar. Yapıştıra yapıştıra geziyorlar. Tepeden bakan bir tavırla “Ne diyon sen dayı?” veya “Facebook ileride solda” türünden cümleleri de sıkça kullanıyorlar.

Zamanı geri getirebilmek mümkün değil ama ibret almak mümkündür. Zamanı geri getirme temennisi ise boş bir hayaldir...

Hindistan evliyâsından ve Silsile-i aliyye denilen büyüklerden olan Abdullah-ı Dehlevî hazretleri, seyyiddir. Bir hâkim komşusu vardı. Ama bu zâtı sevmiyordu.

F.Bahçe’nin teknik adamı bence takım kurarken, yani sahaya on bir sürerken galiba kura çekiyor!

İmam, namaza başlamak için, tekbir getirmeli, cemaate duyurmayı düşünmemelidir.

Sözcük anlamıyla zıtlık; karşıtlık, karşı olma çelişki olarak ele alınmaktadır. Yaratılan her canlı-cansız varlığın aslında zıtlık dengesi üzerine oturtulduğu görülmektedir. Yani evrende her şeyin zıtlıklar dengesi içinde oluştuğunu görürüz.

Milyonlar kar esareti yaşarken, işini yapmak yerine İngiliz Büyükelçisi ile yemek yediği ortaya çıkan Ekrem İmamoğlu’nun “Büyükelçi ile görüşmem karla mücadeleden daha önemsiz değildi” cümlesini durduk yere hatırlatmıyorduk!

KKTC’nin Cumhurbaşkanlığı seçimi tartışılmaya devam ediyor. Seçim öncesinde konuşulması gerekenler şimdi konuşulunca aslında bir nevi anlamsız kalıyor. Seçim öncesinde Yunanistan’daki Türk azınlığın yaşadığı sorunlar, Yunan hükûmetinin gittikçe artan baskı ve sindirme politikaları yüksek sesle anlatılmalıydı. Yapılmadı...

Her zaman, ölülere de, dua ve istigfâr etmekle, onun için sadaka vermekle yardım etmek, imdâtlarına yetişmek lâzımdır.

Engellilik, bazen doğuştan gelen bir durum, bazen de sonradan maruz kalınan hastalık veya kaza neticesinde bedensel, ruhsal, duyusal veya psikolojik işlevlerdeki zayiatlar sebebiyle kişinin hem çalışma hayatını hem de günlük hayatı zorlaştırıyor.

Özgürlüğün önemli ve değerli olduğu hakkında toplumun çoğu kesiminde büyük bir mutabakat mevcut. Ancak, özgürlüğün ne olduğu ve nasıl sınırlanması gerektiği hakkında sosyal hayatta büyük bir uyumsuzluk ve çatışma da var. Hemen her kesim açısından durum bu...

Aziz İhsan Aktaş iddianamesi çıktı. Özellikle Beşiktaş Belediyesi kısmında ciddi iddialar var. Aziz İhsan Aktaş’ın nasıl büyüdüğüyle ilgili kısım şöyle: 

Elazığ Belediyesini ve Başkanı Şahin Şerifoğulları’nı kutlarım. Öncelikle 100 bin metrekare alan üzerine Elazığ Belediyesi Spor ve Yaşam Kompleksini kurduğu ve sonra da bu komplekste yer alan atletizm sahasına “Necdet Ayaz” adını verdiği için… 

"Diploması, yakışıklılığı, zenginliği, mahareti" olan kişiler, yakın çevrelerinde, "cemiyette" tanınarak bir şöhrete ulaşabilirler. Yine günümüzde dijital ortamlar ve sosyal medya sayesinde de kolayca şöhret olunabilir. Burada şöhret ismini, basit anlamıyla tanınmak diye ele alırsak, sosyal medyası olan herkes kendini bir şekilde pekâlâ medya kanallarında paylaşabilir ve şöhret olabilir. Nice, "Babaanne! Nene!.." diye diye, medyada öne çıkan tanınmış kişiler var. Kısacası, toplumda, "cemiyet şöhretleri" ve "medya şöhretleri"yle birlikte yaşıyoruz.

Yasin Kol’un derbideki performansı, sadece ülkemiz şartlarına uyar!

İhlas Medya Grubu’nun yöneticilerinden Tuba Gençay ve Volkan Ormanlı ile Çin Büyükelçisi Jiang Xuebin’i ziyaret ettik... Büyükelçi iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin daha da artması için çalıştıklarını ifade etti.

Sivasspor Teknik Direktörü Osman Zeki Korkmaz, MHK Genel Müdürü'nün kendisini aradığını ve "Size yapılanların farkındayım" dediğini açıkladı. Ciddi tepki ve eleştirilere sebep olan bu görüşmenin açıklanmasının sonuçları oldu!

Trabzonspor, atanı, tutanı, teknik adamı ve centilmen taraftarıyla G.Saray’a gözdağı veriyor.

Merkez Bankası piyasa beklentisinin altında karar açıkladı, ama Reuters’in pas geçerek yönlendirme yapmasına da prim vermedi.

Şükür az da olsa yağmur yağdı. Barajlar alarm veriyor, su savaşları ‘şimdilik’ komplo teorisi olarak görülüyor lakin net olan şey şu ki; suyumuz bitiyor!

Dört mezhebin imâmları, müctehid-i mutlaktır. Bu dört imâmdan sonra müctehid-i mutlak yetişmedi...

Gazze’de biraz da olsa sükûnet sağlandı. Filistinliler artık; yakılan, yıkılan, bombalanan yerlerine, enkaz altında kalan yuvalarına dönüyor. Yeniden ayağa kaldırmak, ayağa kalkabilmek için. Bugüne kadar hayattan koparılan 60 binden fazla insanın ruhu şad olsun…

Küçük şehirlerde gazeteci olmak zordur. Çünkü bir şekilde herkes birbirini tanır; yüz yüzesindir. Hata bulmak, eleştirmek öyle kolay değildir.

Toptancılığın en uymadığı alanlardan biri sosyal yardımlar bana göre. Bu toptancılık, yardıma asıl ihtiyacı olanlara ayrılan kaynağın eksilmesine sebep olabiliyor.

Daha önce İstanbul Fatih’te alzaymır hastası babasıyla yaşayan borsacı Oğuzhan’ı konu etmiştim. Garson Nergis’e âşık olmuştu. Aynı ailedeyiz. Onlar artık evli.

Bizim şirketin hemen altında otomotiv firmalarının mağaza ve servisleri bulunuyor. Burada çalışan, iki genç kardeş vardı. Nezir ile Beşir. Her geçişte selamlaştığım, saygılı, hürmetli, efendi gençlerdi.

Resulullah Efendimize salevât-ı şerife okumak, Kur'ân-ı kerimde emredildi. Hadis-i şeriflerde, okuyanlara müjdeler bildirildi...

Prefrontal korteks, yani mantık-muhakeme merkezi, aşırılıklar arasında devamlı denge arar; inanç da böyledir. Ne mutlak kuşkuya dayanabilir ne de akıl dışı bir itaate. Ehl-i sünnet aklı, işte bu nöropsikolojik dengeye benzer, düşüncenin taşkınlığını frenleyen, duygunun körlüğünü aydınlatan bir merkez gibidir.

ABD, Manhattan Projesine 3 milyar dolar harcar (şimdinin 40 milyar doları) ve 140 bin kişi çalıştırırlar. Sovyetlerin böyle bir bütçesi yoktur, bir hain bulur hazıra konarlar.

Son yıllarda çocuklar ve gençlerdeki suçlu sayısındaki artışı konuşuyoruz.

Hüseyin Hilmi Işık Efendi buyurdu ki: "Allahü teâlâ ancak çok sevdiği, çok mümtaz kıldığı kullarına sevdiği bir dostunu tanımayı nasip eder..."

Tatlıların tarihi, antik çağlardan günümüze uzanan zengin bir kültürel yolculuğu yansıtır. Bal ve şekerle başlayan bu serüven, aşureden çikolataya kadar sayısız lezzeti doğurmuştur. Türkiye’de ise tatlılar, yalnızca bir damak zevki değil, aynı zamanda köklü bir gelenek ve kimlik göstergesidir.

Ticaret dünyasında sıklıkla duyduğumuz "gaddar tüccar" ve "ahlaksız tüccar" ifadeleri, ilk bakışta benzer anlamlar taşıyor gibi görünse de, aslında aralarında önemli bir nüans bulunmaktadır. Her iki kavram da etik dışı davranışları çağrıştırsa da, motivasyonları, yöntemleri ve sonuçları açısından farklılıklar gösterirler.

Eğitimle ilgili son dönemde alelacele yapılan yeni düzenleme Cumhurbaşkanımızdan geri döndü. 18. Millî Eğitim Şûrası’nda FETÖ grubu hâkim iken “kervan yolda düzülür” fehvasınca çok fazla tartışılmadan alınan kararlar doğrultusunda 2012-2013 eğitim öğretim yılında 4+4+4 eğitim sistemine geçilmişti. Aslında bunun büyük zararlar vereceği belli idi ve oldukça da tartışılmıştı.

Türkiye’de piyasalar üzerinde de belirsizlik unsuru olarak öne çıkan siyasi bir konu geçen hafta geride kaldı. Ana muhalefet partisi CHP’nin iki kurultayının iptali istemiyle açılan davalar kabul edilmedi. Böylece özellikle borsa tarafında önemli hareketliliklere sebep olan bu konu ajandadan çıktı.

Kânûnî Sultan Süleymân, “Muhibbî” mahlasıyla şiirler kaleme almıştır. Onunla aynı devirde yaşayan şair Trabzonlu Figânî de divan şiirinin meşhur isimlerindendir ve dramatik bir hayat sürmüştür. Her ikisi de şiirlerinde âyet-i kerime, hadîs-i şerif ve kelam-ı kibarlara yer vermişlerdir.

Futbol aklı “office boy”, hocası “stajyer” olan takımdan ne beklenir ki?

Skor aldatmasın, gerçekleri görmek lazım. Bordo mavililerin alacağı daha çok yol var.

Mert Günok tehlikeli bölgeye kontrolü zor şiddette bir pas attı, Beşiktaş’ın gecesini bozdu.

Fenerbahçe uzun bir süredir millî futbolcu Kerem Aktürkoğlu’nun peşinde koşturuyor. Ha bugün ha yarın derken süreç iyice uzadı. Şampiyonlar Ligi play-off turunda Fenerbaçe’nin Benfica ile eşleşmesiyle de iş çıkmaza girdi. Kerem’in kendilerine karşı oynamasını istemeyen Benfica’nın başkanı Rui Costa işi yokuşa sürdü. Ve Kerem Fener’e rakip oldu. 

Galatasaray, Bodo/Glimpt galibiyetiyle Avupa arenasında ana amaç ilk 8, olmazla olmaz ilk 24 için dev bir adım daha attı. 'Maçın oyuncusu' ödülü gecenin en hak edeni Osimhen'e giderken; Barış Alper'e yönelik memnuniyetsizlik de, Icardi'nin önlenemez düşüşü de artık tolere sınırını aştı.