İsrail-İran savaşı on ikinci gününde durdu. Savaşın son günlerinde İran dengeyi kurmuş hatta lehine çevirmişti. Demir kubbe eleğe dönmüştü. İran’ın rastgele gönderdiği füzeler yanında hassas vuruşları da oldu. Birçok mühim merkez havaya uçuruldu.

Son 23 senedir iktidar yüzü görmemiş CHP ve muhalifler psikolojik olarak bunalımdalar. Ne yapsalar olmuyor. Erdoğan karşısında çaresizler. Herhangi bir konuda fikirleri yok. Mesela muhalefet iktidara gelirse ekonomide, sağlıkta, dış politikada ne yapacak belli değil... Halka bir şey sunamıyorlar. Öyle bitikler. O yüzden de çaresizlikten yapabildikleri tek şey küfür!.. 

Türkiye siyasetinin ve toplumsal hayatının klasik ve kadim sorunlarından biri olan yeni bir anayasa meselesi her zaman gündemde baş sıralarda. Bazı siyasetçiler bu fikre yakın dururken diğer bazıları, çeşitli gerekçelerle, kapıları tamamen kapatmakta. Az sayıda siyasetçinin ise ne dediği ve ne düşündüğü meçhul!

Alman yazar Erich Maria Remarque'ın bu güzel eserini yaşım çok küçükken okumuştum. Kitabın ismi bize gösteriyor ki, çarpışmalar, acılar ve ölümler kanıksanmaya başladığı zaman her biri günlük ayrıntı hâline geliyor. 

Orta Doğu ‘nükleer sahnesinde’ bir perde daha açıldı.

Hayırlı görevler Feridun Ağabey, İstanbul Belediyesi mahallî seçimlerden sonra İETT 76 Y hattımızı iptal etti. Seçimlerden önce 145 ve 76 Y no.lu otobüs hatları vardı. 145 İhlas Marmara Evleri Avcılar arası çalışır oldu. Aslında bu hat da Yenikapı’ya kadar gidiyordu Avcılar’a kadar gidip sonrasını iptal ettiler.

Okuyucularımdan ve meslektaşlarımdan özür dilerim. Zira, “yazmaktan bıktığım bir konu” olacak, bugünkü yazımda…

Süper Lig’de gözlemci kadrosunda dışarıda kalanlara bakın, bir de içeri davet edilenlere!..

Allahü teâlânın hazır olması ile, ruhların hazır olması arasında çok fark vardır.

"Ramazandan sonra en faziletli oruç, Allahü teâlânın ayı muharrem ayında tutulan oruçtur. Farzlardan sonra en faziletli namaz, gece namazıdır."

Gıpta güzel bir huydur. Ancak, dünyâ nimetleri için gıpta etmek tenzîhen mekrûh olur.

İran'da yaşayan velîlerden Ebû Bekr Tamistânî hazretleri, 951 senesinde Nişâbur’da vefât etti.

"Biz de merak etmedik değil. Hayırdır! Sizi heyecanlandıran, bizi bekleten şey nedir? Bütün kalbimizle sizi dinliyoruz."

“15 yıl sonra 2008’de arayıp bulduğum öğretmenimle hâlâ bağımı kopartmadım..."

“Can” canı arar, insan insanı. Lakin her buluşma vuslat değildir. Her tebessüm dostluk, her sohbet sadakat değildir. İnsan, binlerce kişiyle karşılaşır da yalnızca birkaçına “canımın içi” diyebilir. İşte o birkaç kişiden biri varsa hayatında, bir cancağızın olmuştur. Ne büyük nimettir!